İntikam alıp da sonunda pişman olmaktansa, affedip de pişman olmak daha iyidir. cafer b. muhammed
Tigem0663
Tigem0663
VİP ÜYE

Kalpteki maden cevher çocuk

Yorum

Kalpteki maden cevher çocuk

0

Yorum

4

Beğeni

0,0

Puan

181

Okunma

Kalpteki maden cevher çocuk

Kalpteki maden cevher çocuk

Kalpteki maden Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “İnsanlar madenlerdir. İslâm"dan önce iyi olanları İslâm"dan sonra da iyidir. Yeter ki dinlerini iyi kavrasınlar.”

Her insanın mutlaka bir arayışı vardır.Hiç bir insan, aradığını zahmet çekmeden bulamaz. Bulsada bulduğunun kıymetini bilmez ve tez kaybeder. Emek verilerek, ulaştıkların onlar her zaman için en değerlisi olurlar. Adam maden arıyor ve en değerli madeni bulmak için çaba sarfediyordu en değerli madeni sordu ona sevgi, merhamet, çalışmak, adalet olduğunu söylediler. Peki nerede bulurum?  diye sorunca arayan mevlâsını da bulur, belasını da bulur cevabını işitince bu lafı uzun uzadıya düşündü ve aradan bir kaç gün geçince kendisine şöyle bir soru sordu ? demekki ilk önce neyi aradığımı bilmeliyim çünkü arayanlar en sonunda neyi aradığını bulur. peki kimin için arıyorum ? bu sorunun cevabını ne yazıkki kendiside bilmiyordu ve sorunun cevabını içinden bir ses "boş bırak daha sonra bulursan cevap verirsin" dedi. Sen sadece niyet et,yola çık o cevap yürüdüğün yol attığın adım ile kendiliğinden belirecektir.Evet hepimizin mutlaka bir arayışı vardır. Bu arayış ilk önce kimseye zarar vermesin faydalı her iş Allahtan musibet ise kendi irademizle kazandıklarımızdandır. O şıkkın doğru cevabı Allahtır. Ve sadece iyi niyet sahibi olanlara, ibadet edene gözükür.



Göklerin Egemenliği,tarlada saklı bir defineye benzer. Onu bulan yeniden sakladı, sevinçle koşup gitti, varını yoğunu satıp tarlayı satın aldı.

Kutsal kitap incil

Bizim Adem in tüm amacı tüm değerli mücevherleri bir araya getirmekti bu madeni üretip ne yapacaksın dediler insanların faydasına sunacağım evet insanlar elmasta bulsalar hazinede bulsalar bunu mutlaka güzel bir işte kullanmaları gerekir ki insanlara faydası olsun sabahları erken kalktığını görünce babası biraz surat assada vay bizim deli oğlan inşAllah bir şeyler bulmak isterken inşAllah kendisini yitirmez her sabah her sabah kalkıp erkenden evden kaçar gibi gittiğini gören İsa amca oğluna kızmadan edemedi pek çok ailede ne yazıkki bir arayışı olan çocukları gençleri eğer tasvip etmediği bir işle meşgul olurlarlarsa ilkin babaları uyarır hatta bu bazen o kadar ileri giderki yavaş yavaş baba ve anneler çocukları ile küser yıllarca konuşmaz hale gelirler Neyseki bizim İsa amca ve güzide teyze sabırlı insanlardı bir ailenin ne olduğunu iyi bilirlerdi oğullarının başarısı için dua ettiler evlatlarının azık çantasını hazırladılar ve o gün gene dua azığını alıp yola çıkan Adem elindeki kazma kürekle toprağa vurdu sabaha kadar durmadan gene böyle ter dökerek ter akıtarak toprağı kazmaya devam etti ve o gün çalışmak cevherini buldu insanoğlunun içinde pek çok cevher gizlidir sahip oldukları onun en büyük hazinesidir peki sahip olduğu hazinelerin farkındamı bizim Ademoğlu

İsa usta o gün oğluna dediki afferin lan eşşek sıpası ve onun yanağından bir fıstık aldı saçını okşadı Güzide Hanımın elinde Kuraan vardı üç kez öperek kütüphanenin en güzel köşesine yerleştirdi İsa oğlu Adem o gün çalışma cevherini bulduktan sonra ilk önce anne babasına göstermiş ve sevincini coşkusunu gizleyememişti babası İsa amca ise hemen yerinden kalkarak evladına sarılmıştı sarılmıştı zaten çalışma cevherini bulan hiç bir zaman yerinde oturamaz misal tembel bir adamın evine misafir ol bu cevheri ona ver hemen eline kazma kürek alır çalışmaya başlar 70 lik bir amcaya ver 70 lik bir nineyi yanına alır tango yapmaya başlar Adana’da bir pamuk işçisinde çalışma cevheri olsun sana en bereketli hasadı toplar bir de coşkuya gelir halay çeker eğer bir öğrencide çalışma cevheri olsun sınav kâğıdını en doğru cevheri verir işte öyle tesirli bir hazinedir çalışmak bak evlâdım isa bu cevherleri en güzel yerde saklamalı ve paylaşmalısınki hazinenin değeri insanın en değerli saklama yeri onun kalbidir ve İsa kalbini açtı çalışmak cevherini kalbinin en güzel yerine yerleştirdi ve sokağa çıktıki paylaşacak insan aradı ki paylaşılan hazinenin değeri artsın her hazine paylaştıkça bereketlenir

o Yüce Peygamber aleyhine dua etmiş, din dairesinden çıkmış, bu yüzden şeytana uyarak İlim ve marifetten mahrum kalmıştır.

Ömer Nasuhi

İsa amca ve bizim küçük Adem artık çalışma cevheri çalışma cevherini elde etmişlerdir bu cevherler türlü türlü idi dünya üzerinde her biri farklı bir kıtaya dağılmıştı çalışmak adalet merhamet şefkat 99 esma ve içerdiği milyonlarca mana bunları elde eden din dairesine giriyor din dairesinin malikine sahibine itaat eden ise küçük bir tohum elde ediyordu bizim küçük Adem artık kendisinden cevher çocuk olarak bahsedilecek güzide çocuktu İsa baba oğlu Ademe hadi bugün balığa çıkıyoruz diyerek sokağa çıktılar küçük bir Karadeniz taka ile denize açıldılar yanlarında bizim sivri burun temel amcada vardı temel amca tam bir fıkra makinesi idi o çalışma cevherinin etkisi ile güzide teyze oğlu Adem ile eşi İsa amcaya çok güzel kekler hamur işiler hazırlamıştı doğrusunu söylerseniz çocuklar yanınızda annenizin yaptığı kekler hamur işiler varsa tüm işler rast gider çünkü anne keki anne duası yerine geçer Temel amca o neşeli güzel fıkralarını anlattıktan sonra cevher çocuğa şöyle seslendi evladım Adem o kalbindeki cevher öyle etkili uşağum kalkup horon çekesim var uşağum gurban olurum sağa daa o cevherini iyi koru muhafaza et sorumluluklarını yerine getir din dairesine girdin ayrılma içini zengin et dışını değil

hayvanlar zaten mükellef değildirler. Maamafih hayvanlar kendileri için fâideli olup olmayan şeyleri ayırabilirler, fâideli şeyleri almaya, zararlı şeyleri atmaya çalışırlar

Ömer Nasuhi

Cevher çocuk Adem babası İsa o gün temel amcanın kayığı ile balığa çıkacaklardı temel amca küçükken anası babası vefat edince yetim kalmış ona amcası Cemal Erol sahip çıkmış ve
kendi evlâdı gibi yetiştirmişti bizim temeli cemal usta çalışmadan duramayan ekmeğini alınteri ile bereketlendiren o değerli ustalardandı Nice gemilerde el emeği göz nuru vardı ey kâinatın yaratıcısı, ey göklerin ve yerin yaratıcısı, ey bütün hayat sahiplerinin yaratıcısı diyerek namazını bitirdi Rabbine selam verdi selamın aleyküm diyerek yanımıza geldi artık dördümüz hazırdık ve birlikte yoldaşlık yapacak besmele çekerek  oltamızı denize atacaktık Cemal usta dediki bak Adem sözüme kulak ver dünya hiç bitmeyen bir okyanus gibidir ancak dünyadaki her şeyin bir sonu vardır bu balık işinde sabır çok önemlidir bazen en güzel lezzetler takılır ağa bazen hiç bir balık takılmaz oltaya sen her hayırlı işte Rabbini zikret evlâdım tüm güzellikler Allahtandır Cenab’ı Hak tüm mahlûkların yaratıcısıdır. dedikten sonra Rahîm, Hak, Kuddüs, Selâm, Halik, Bari, Musavvir, Gaffar, Kahhar, Razzak, Fettah, Alîm, Hakîm, Rauf, Şekûr Allah Teâlâ diyerek ustam Allahı zikretti ve tüm lezzetli balıklar ağa takılmaya başlamıştı çünkü zikrederek besmele ile başladığın iş her zaman rast gider ağın boş kalmazdı

minarelerimizin yanında aynı heybetle yükselen fabrika bacalarımız da olsun. İşte bunun için herkes üzerine düşen görevi yapmalı, tembellik, atalet ve sefaletten uzak durmalıdır

Kuraandan öğütler

O sırada besmele ile başladığımız işte rızkımızı bekliyorduk cemal amca şöyle seslendi bize o bilge dolu sözleriyle ey Adem bak işte o kalbindeki cevher nasıl parıldıyor bir balıkçı sabahleyin çıkar ise rızkını arayıp balık toplamaya bu da bir çalışmaktır Allah kuluna şöyle buyuruyor o Yüce Kuraanda Kur’an’da kişiye ancak çalıştığının verilecekdir (Necm, 53/39)
Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul. Rabbine yönel ve yalvar.” (İnşirah, 94/7-8) yani her insan üzerine düşeni yapmalı ki evlât minarelerimizin yanında heybetle yükselen fabrika bacalarımız da olsun ve insan azmetmeden gayret göstermeden sadece Allah demekle ve de sadece niyet etmekle hedefe ulaştıramaz bak Ademim iki gözüm insanın ettiği niyet yapılan ameller ile hedefi tam 12 den amel etmediğin niyeti hedefe ulaştıramazsın o sırada biz cemal amca ile konuşurken oltada küçük bir titreşim oldu ve o anda küçük Adem ilk balığı yakalamıştı Cemal usta yapılan en küçük bir işte dahi çocukların başını okşar onları sevindirirdi balığı elinden aldı ademin ve dediki işte bu dünyaya kanan balıklar gibiyiz dünya ise her gün oltanın ucuna bir yem takarak bizi kandırmaktadır


Hangi meslek ve işi yapıyorsak yapalım, onu hakkıyla yapmalı, kazandığımızı da hak ederek almalıyız.

Kuraandan öğütler

Bizim temel amca o sıcak kanlılığı ve çay tadındaki vazgeçilmez sohbeti ile hem bizi güldüren hemde kıssadan hisse alabileceğimiz ibret verici bir masal anlattı hepimize Bizim genç ve yağız Adem ise o yirmi yaşında idi yanında cemal amca temel çavuş gibi dostlar hemde güzide teyze ile İsa emmi gibi anne ve babalar vardı bu sayede hayatına lezzet katıyor dostluk cevherini topluyordu derken Temel çavuş bakın uşaklar diyerek söze başladı zamanında bir taht vardı ona sahip olan en yüksek makamda otururdu nice servetler zenginlikler toplardı ancak o koltuğa herkes oturamazdı ehil olanı cehil olanı tanır kürşadın atı gibi üzerindekini altındaki yay sistemi ile alaşağı eder tepetaklak ederdi Seni beni tüm alemleri yaratan ona iyi bakın ben dünyalara sığmam o küçük koltukta otururum buyurmuştu o yüzden çalışmakla temizlikle o makama sahip olun talebe Adem yolcu Adem sorunca bu makam nedir diye Cemal reis cevap verdi o makam gönüldür gönül cevherinizin pasını tertemiz edin tenbel olmayınki Rabbiniz gelip o makama misafir olsun

hadiste, "Yeryüzündekilere merhamet edin ki, göktekiler de size merhamet etsin." denilmektedir.


O gün topladığımız balıklar oldukça bereketliydi içinde besmele ile denize bırakılan olta mutlaka Allaha emanet edilir ve elbette rast gider besmele hayatın tüm lezzetlerini azık torbanıza doldurmak için yeterdi artardı bile o gün kazanılan balıklar güzel bir mangal yapılacak ve mahallenin tüm fakirleri o yemekte toplanacaktı çünkü Hz Peygamber En şerli yemek, zenginlerin çağrılıp, fakirlerin çağrılmadığı yemekdir buyuruyordu bizim Adem artık bir davetçiydi kimi görse Allahı Cenabı Hakkı anlatıyordu ve hisseden insanlara hakikati anlatmaya çalışıyordu bir kaç kez mahallede hoparlör alıp radyo frekansları ile oynasada inkar edenlere ne yapsada o hakikati anlatamıyordu bizim Adem in iki güvercini bir de Sivas kangalı vardı köpeği sokakta ölmek üzere iken bulmuş güvercinleri ise kanadı kırıkken yaralı iken sulamıştı tek hayali vardı güvercinlerinin sırtına binip onlarla gökyüzünde uçmaktı kim bilir Ademoğlu belkide günün birinde yaptığı sevaplarla kendine kanat takıp gökte süzülebilecek yada kulluk sınavını kazananlar Rabbini razı edip onun yanında tekrar dirileceklerdi hadi inşAllah

Bismillahirrahmanirrahim

(Onun içiminin sonu bir misktir, ağızda misk gibi koku bırakır). İşte yarışanlar, bunun için yarışsınlar.(Mutaffifîn, 83/26)

Tüm cevherleri toplayan Adem için artık tek bir cevher kalmıştı bu da herşeyden daha zor elde edilen iman cevheriydi iman cevherini kazanmak ise öyle her ademe nasip olmazdı bu yarışmaya katılmanın ilk şartı yaptıklarınızı Allah rızası için yapmanız hiç bir karşılık beklememenizdi ve eğer güzel niyet sahibi iseniz ve güzel amelleriniz varsa ilahi bir kelâm size ilahi bir davet gönderir ve sizde çağrılan yere davet edilen yere mutlaka gelirdiniz çağrılan yere gitmek en temiz en güzel elbiselerle davete icabet edip katılmak bir sünneti şerife idi ve her sünneti yerine getirdikçe ödül artıyordu o gün tüm Ademler tüm Haliller Habibler Muhsinler gök kubbenin semanın altında topladı acaba kazanacakmıyım endişesi vardı herkeste evet Rabbinizden ümidinizi kesmeyin onun gazabından merhametine sığının işte bu yarışın galibi kulluk sınavını kazanıyor ve onun Rızasını elde ediyor bu ise kişinin sahip olması gereken en büyük cevherdi ve dürüstlük doğruluk üzere yaşayanlar binalarını hakikat temeline inşa edenler yarışmanın galibi olacaklar


Resûlullah (sav) müminin ruh hâlini bir hadisde şöyle dile getirir: “Müminin ruhu, kendisinin dirileceği (kıyamet) günü cesedine geri dönünceye kadar cennet ağaçlarından beslenen kuş gibidir.”

Yarışın son etabına girerken isa oğlu Adem artık tüm nefesler ve bütün heyecanlı gözler en büyük Adem bizim Adem diyerek tempo tutuyordu ve maraton ipini koparan Adem dünya maratonunu bitirmiş o da elifini bulmuş Rabbim sana geliyorum beni rıza cevherine kavuştur der demez gökten baran yıldızı kaydı ve derlerki ne zaman Allah sevdiği bir kişiyi yanına alsa güzel çocuklar melek suretinde gider onun yanına ve ne zaman bir aşık ölse yerde eşkıya baranın yıldızı kayar gökte İsa amca yere düşen bedene bakmaya gittiği zaman şu kelimeler döküldü ağzından inci gibi Allahtan geldik yine Allaha döneceğiz işte bu sabır anında gösterilen ilk tepkiydi evet tüm cevherleri üzerinde toplayan Ademoğlunun bedeni ölecek ancak yüzünde bir tebessüm olacak ve şehitlerimizin cesedi nasıl çürümüyorsa mümin kişininde cesedi öyle eskimeyecek ve çürümeyecektir ruhu göğe yükselen Adem artık babasının omuzlarında tahta bir ad üzerindeydi tüm o güzel insanların duası ile artık cennet ağaçlarından geçerek o güzel kokular içinden geçerek Rabbinin cemalini ayın 14 ü gibi görmeye gidiyordu bundan daha iyi mükâfat göremedim ve yazamadım ben

Paylaş:
4 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kalpteki maden cevher çocuk Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kalpteki maden cevher çocuk yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kalpteki maden cevher çocuk yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL