0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
246
Okunma
Sevmek… Herkesin kolayca söylediği ama herkesin aynı derinlikle yaşayamadığı bir kelime. Hele ki uzaktan sevmek... Adını sessizce anmak, varlığını uzaktan hissetmek, sadece gözlerle konuşup kalple anlaşmak... Bu, bir aşkın en sessiz, en zarif hali belki de.
Uzaktan sevmek, dokunamadan sevmektir. Sesini özleyerek, gülüşünü hayal ederek yaşamak... Her sabah onun dünyasına bir gün daha uzaktan bakmaktır. Bazen bir sosyal medya paylaşımıyla mutlu olmak, bazen saatlerce çevrimiçi olup sana yazmamasını izlemektir.
Ama uzaktan sevmek, çaresiz bir bekleyiş değildir. Aksine, en güçlü sabrın, en derin sadakatin sınandığı bir aşktır. Çünkü birine dokunamadan sadık kalabilmek, kalbini onun için saklayabilmek, büyük bir yürek ister. Ve sen her gün, o mesafeye rağmen o sevgiyi içinde taşıyorsan, işte o zaman gerçek aşkı yaşıyorsundur.
Belki hiçbir zaman göz göze gelemeyeceksiniz. Belki aynı sokakta bile yürümeyeceksiniz. Ama senin kalbin, onun kalbine gizlice bir yol bulmuşsa… İşte o yol, en gerçek sevginin izi olur.
Sevgi bazen sadece bir varlığı bilmekle yetinmektir. Ve uzaktan da olsa sevebilmek, en çok da kendinden vazgeçmeden bekleyebilmektir. Çünkü aşk, bazen en çok sessizlikte konuşur.