Gönlünün arzusuna göre iş yapma ki, sırtına pişmanlık yükü yüklenmeyesin. ferideddin attar
turgaykurtulus
turgaykurtulus

Torna Tezgâhında Unutulan Sesler

Yorum

Torna Tezgâhında Unutulan Sesler

( 1 kişi )

2

Yorum

7

Beğeni

5,0

Puan

251

Okunma

Torna Tezgâhında Unutulan Sesler

Torna Tezgâhında Unutulan Sesler


Samsun’un Terme ilçesinde, limanın gerisinde, yüzü denize dönük bir sanayi vardı. Yağmur yağdığında sac damların şarkısı başlardı, güneş açtığındaysa soba borularından yükselen duman gibi sessizlik havaya karışırdı. İşte o sanayide, yıllardır tabela değiştirmemiş bir dükkânda, torna ustası Hikmet yaşardı. Her sabah, saat altıda işyerini açar, elindeki bezle makinelerin üstündeki tozu silerken, “emek toz tutmaz” diye mırıldanırdı.

Eskiden işler çoktu. İki vardiya çalışırdı neredeyse. Kamyonların dişlisi, traktörlerin poryası, çapa makinelerinin kolu bacağı… Her biri birer hikâyeydi onun için. Ama şimdi? Gençler kuryelik yapıyor, tamirat işiyle kimse uğraşmıyor, yeni parça tak daha kolay deniyor. Ama Hikmet Usta’nın eli hâlâ tezgâhta, aklı hâlâ bir işin kıymetini anlatmakta.

“Bu iş hata kabul etmez,” derdi. “Bir mil on mikron oynarsa, rulman çatırdar, müşteri dönüp suratına bakmaz bile.”

Yalnızdı artık. Üç yıl önce hanımı Nevin’i kaybetmişti. Çocuklar ise İstanbul’da, biri teknoparkta yazılımcı, diğeri öğretmen. Arayıp sorarlar, ama dönüp de “Baba sen ne yapıyorsun, işe gitme artık,” demezler. Çünkü bilirler, o dükkan Hikmet Usta’nın evi kadar kutsaldır.

Bir gün, öğle vakti, kapıya ince yapılı, on altı yaşlarında bir çocuk geldi. Adı Kerem. Çekingen ama gözleri parlıyor. “Usta, çırak arıyor musun?” diye sordu. Hikmet Usta bir süre baktı çocuğa. Sonra döndü, eline bir kalem uzattı. “Şu ölçüyü oku bakayım, mikrometreyi doğru tutabiliyor musun?” dedi. Çocuk beceremedi ama pes etmedi. “Öğrenirim,” dedi. Usta sustu. “O zaman ilk öğüdümü veriyorum sana: Dinle. Çünkü bu işin ustalığı dinlemekte gizli.”

Günler geçti. Kerem artık sabahları çay suyunu o koyuyor, öğleye kadar dükkânın tozunu siliyor, parçaları temizliyor. Hikmet Usta her seferinde, “Önce elin değil, gözün öğrenecek,” diyor. Bir gün bir köy traktörü geldi, debriyaj boşluk yapıyor. Usta sadece sesini dinledi. “Bilya çatlamış,” dedi. Kerem’in gözleri açıldı, “Nasıl anladın?” diye sordu. “Çünkü her makinenin dili vardır evlat,” dedi Hikmet. “Kimi konuşur, kimi fısıldar ama hepsi anlatır. Yeter ki sen duymayı bil.”

Kerem not tutmaya başladı. Bir defter aldı, ustanın her sözünü yazdı. “Bu iş kitapta yok,” derdi Hikmet. “Sen yaz ki unutma.”

Akşamları sanayi sessizliğe bürünürdü. Hikmet Usta dükkânı kilitlemeden önce, Kerem’e dönerdi: “İyi bir usta olacaksan, önce insan olacaksın. Makine insana benzemez, ama makineyi anlayan insan başka türlü düşünür. Vicdanla çalışır.”

Bir gün, eski bir Ford traktör geldi. Neredeyse antika. Sahibi yaşlı, gözleri dolu. “Babamın traktörü bu,” dedi. “Tamir olur mu?” Hikmet Usta sessizce baktı, demir aksamı elledi, yağın kokusunu içine çekti. “Seninle tamir ederiz,” dedi Kerem’e dönerek. Ve ilk defa, esas işi çırak üstlendi. Usta sadece gözledi, sessizce onayladı. O gün, torna tezgâhında sadece metal değil, bir ustalığın mirası da işlendi.

Aylar geçti. Kerem artık tornaya şekil veriyor, cıvata sıktığında ölçüye göre hissediyor. Hikmet Usta yaşlandığını hissetti ama içi rahattı. “Ustalık bilgide değil,” dedi bir akşam, “bilgiyi verende. Ve sen almayı bildin.”

Şimdi, o dükkânda çay yine fokur fokur kaynıyor. Ama Hikmet Usta daha çok dışarıda, denize bakan bankta oturuyor. Çocuklar arıyor, “İyiyim,” diyor. Çünkü iyi. Artık sesi, Kerem’in tornasında yankılanıyor.

Turgay Kurtuluş

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (1)

5.0

100% (1)

Torna tezgâhında unutulan sesler Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Torna tezgâhında unutulan sesler yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Torna Tezgâhında Unutulan Sesler yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
gölgesiz
gölgesiz, @golgesiz
7.4.2025 03:33:40
Duygunuz daım kalemınız kavı ola tebrikler 💐
Etkili Yorum
Esrakilic1982
Esrakilic1982, @esrakilic1982
6.4.2025 01:04:34
Ona her sabahın yalnızlığı, her gündüzün ağır suskunluğu düşerdi. Ve usta, o sakince, sesini duyan her çocuğa bir parça hayat bırakır, küçük ama büyük bir ders verirdi. Ne kadar da bilirdi! Ustalık, yaşanmışlıkların birleşiminden başka ne olabilir ki?

Yüreğinize sağlık
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL