Kavramak için görmek, görmek için de dikkatle bakmak gerek! - pitigrilli
hâme-iSükun
hâme-iSükun

capter 3

Yorum

capter 3

0

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

45

Okunma

capter 3

CAPTER 3 AYNANIN SIRRI
İlk insanlardan bu güne değişen çok şey olmuştu. İnsanların ruhu kirlenmişti. Çıkarcı tarafları ağır basmış masumiyetlerini yitirmişlerdi. Gerçeklik aynası bunu görebiliyordu, saf ruhu tanıyor ve onun elinde parlıyordu. Dünyayı kurtarma yolunda birçok yardımı dokunacaktı, sonunda doğru kişiyi bulmuştu.
Daniel gözlerini açmaya çalışırken uğultulu bir ses kulak zarını tırmaladı adeta, ‘daniel , daniel, daniellll’ diye seslenen hocaları Victor du. Gözünde bulanıklık fark eden daniel kirpiklerini kırpıştırdı. Tansiyon ölçmeye çalışan Victor bir yandan da iyimisin diye sorarak birden sesini yükseltti ‘ dağılın başımızdan ve su getirin!’ Samuel su ile gelivermişti telaşla ‘ buyrun hocam su getirdim’ dedi korkak bir ifade ile. İyiyim diye fısıldayan daniel kalkmaya çalışıyordu.
Victor : herşey yolunda mı ? ne hissediyorsun?
Daniel: birden gözlerim karardı ama şuan daha iyiyim. Biraz daha su içeceğim.
Samuel matt ile göz göze geldi ve hiçbir şey anlamadım der gibi bakmaya devam etti. Sally ve ferr sevgililerinin yanında koştu şaşkın şaşkın daniel e baktılar, daniel o sırada hocasını sakinleştirmeye çalışıyordu kendi hastalanmamış da Victor bayılmışçasına. Güneşten oldu sanırım diyordu sakin bir sesle.
Victor: tamammm gösteri bitti, hadi gezimize devam ediyoruz!
Daniel oturduğu yerden kalkarken çantası ve ayna aklına geldi, panik bir vaziyette sağına soluna bakındı, samuelin elinde çantayı görünce hemen uzanarak çekiştirdi.
Samuel; iyi misin ? çantanı ben taşıya bilirim.
Daniel; şeyy, gerek yok ben alayım.
Gözlerini etrafta gezindirdi ve eliyle yokladı. Hissetmişti. İçi rahatladı ve çabucak kapattı fermuarı.
Geziye devam ettiler, kızlar halinden çok memnundu ferr sally i çekiştiriyor sürekli yeni bir yerler göstermeye çalışıyordu kendi keşfetmiş gibi bir heyecanı vardı.
Sally; ahhh, bu kadar heyecanlanak bir şey yok biraz duralım mı artık matt in yanına gitsem iyi olacak
Ferr; onlar daniel ile ilgileniyorlardır, emin misin ?
Sally; evet bizde soralım daha iyi mi diye ayıp oldu senin taş merakın yüzünden!
Ferr: hadi amaaa bu bizim işimiz nasıl bu bölümü seçtin sen .
Sally duymazdan gelerek yönünü matt lerin olduğu tarafa çevirdi, içinden söyleniyordu ‘ ailem beni anlasaydı burada olmazdım!’
Kızlar daniel in yanına gelerek nasılsın diye koluna dokundular . daniel bıkkın bir vaziyette iyiyim dedi.
Daniel; gerçekten iyiyim arkadaşlar teşekkürler . güneşten etkilendim sanırım ama şuan daha iyiyim.
Biten gezinin ardından tekrar gezi servisine binerek kampüse doğru yol aldılar, yol boyunca herkes yorgun olduğu için çok fazla konuşamadı, uyukluyorlardı. Kampüsün ordan herkes evine dağılacaktı. İndiklerinde;
Sally: çok acıktım. Ne olur birşeyler yiyelim ve öyle dağılalım.
Herkes ona hak vermişti. Gerçekten acıkmışlardı.
Ferr: ilerde güzel bir restoran var , çeşitliliği oldukça fazla , hepimize uygun bir menu bulunur.
Herkes kabul edince oraya yöneldiler. Matt ile Samuel nerdeyse saldırıyordu yemeğe, sally bunu çok utanç verici bularak isyan etti. ‘ lütfen biraz kibar yiyebilir misiniz ?’
Daniel dalgındı oynamakla yetindi arada bir iki çatal alıyordu arkadaşları anlamasın diye ama aklı çantasındaydı. Bir an önce eve gidip bulduğu gizemli aynayı araştırmak istiyordu.
Hesap ödedikten sonra ferr ile sally ı yurtlarına bırakan erkekler evlerine doğru yol almışlardı. Aklından arkadaşları ile bulduğu aynayı paylaşmayı düşünen daniel tam konuşacakken susuyordu. Önce kendi neler olduğunu anlamak istedi çünkü çok garipti bu önemsiz bir durumdu ve buna bu kadar anlam yüklemesini heyecanını anlamıyordu. Sonuçta bir tarihi eser bulup el altından satıp zengin olmayı düşünmüyordu yada mistik durumlara çok inanmıyordu ailesinde olan garip olaylara rağmen.
Eve geldiklerinde daniel dinlenmem lazım hemen yatıyorum diyerek odasına girmişti. Samuel arkasından bağırdı: iyi misin biraz yanında durabilirim dertleşiriz. Kibarca arkadaşını ret etti ve odasına girdi.
Sessizce kapıyı kilitlemeye çalıştı, nihayet çantasından aynayı çıkarıp inceleyebilecekti. Arkeoloji okuduğu için birkaç malzemesi vardı, kaçıncı yy olduğunu anlayabilirdi ve uygarlığı. Kendi öğrendikleri çerçevesinde elinden bir şey gelmez ise okula götürmeyi düşündü ama sonra her şey ortaya çıkardı ve yanlış anlaşılabilirdi. Kendi kendine bunları konuşuyordu, birden durdu ve derin bir nefes aldı. Adım adım ilerleyecekti bunları daha sonra düşünürüm şimdi elimdekini incelemeliyim dedi.
Aynayı aldı ve fırça ile temizlemeye başladı, alnında oluşan terlerin nedenini anlamıyordu, ev çok sıcakta değildi . kalktı ve pencereyi açtı. Kendi kendine ‘sanırım okul kurallarına aykırı bir iş yaptığım için dedi, bu bir suç.’
Kendi etrafında bir tur atarak, sankinleşmeye çalıştı. ‘ bunun üstesinden gelebilirim çünkü bayılmıştım ve unuttum derim, Victor hoca anlayışla karşılar sonuçta geri vermiş olurum’ bu düşüncesinden sonra rahatlamıştı ve tekrar temizlemeye başladı, aynanın camını bir solüsyonla sildi o esnada ışık süzmesi oluşmaya başladı ve daniel i içine almış gibi birşeyler göstermeye başladı.
Burası farklı bir dünyaydı, neler olup bittiğini anlamıyordu, her şey bulanıktı ve fısıltılar duyuyordu ne görüyordu böyle kalemiydi bunlar . tanrım bir psikoloğa gitmeliydi şuan gerçekten yaşıyor muydu bunları. Sakin ol dedi bir ses, ‘anlayacaksın’ birden kendine geldi ve sadece görmeye çalıştı, bir kule gördü ona odaklandı ve tekrar bir ses duydu ‘Petrafrost’ birini gördü o anda elinde bir asa vardı, kendini savunuyor gibiydi, Asakar dedi aynı fısıltı… ‘sen kael soyundan olan artık sana düşen bu ayna.’
Birden ışık süzmesi kayboldu kendini geriye doğru çarparken buldu, ne yapacağını şaşırdı ama aynı zamanda da biliyor gibiydi hemen bir kağıt kalem aldı ve yazı; Petrafrost, Asakar , kael . bilgisayarını açtı ve Google dı bu kavramları. Hepsini yazınca çok anlamlı şeyler çıkmamıştı 2. Sayfaya geçti ve bir site gördü ‘kadimkehanetler’ adında bir siteydi tıkladı onu. Yazanları okumaya başlamıştı; 1400 lü yıllarda asakar kıtasının beş hükümdarlığı olduğunu ve üçünün kadim eşyaları koruduğunu yazıyordu. Bulduğu aynayı görmüştü orada carsodenon kralı Theron a emanet olan eşyaydı bu . peki kael kimdi ? diye söylenirken sayfada aşağıya indidiğinde fark etti gördüğü asalı kişiydi bu petrafrost un büyücüsü kael onunda bir diadem koruduğu yazıyordu ama ondaki aynaydı anlayamadı, ama artık demişti o ses artık sana düşen bu ayna! Hiçbir şey anlamadı, bu sadece bir siteydi ama daha önce hiç görmediği bu şeyleri rüya gibi yaşaması normal değildi bu sitede yazanlardan sonra delirdiğinide düşünmüyordu olanları ailesiyle paylaşmaya karar verdi sonuçta gizemli bir ailesi vardı ve sanırım tek çaresi buydu.

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Capter 3 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Capter 3 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
capter 3 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.