0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
61
Okunma
UKRAYNALI ZEHRA ( 3 )
Zehra, Hüsnü ve kerem bahçe duvarına çit yapmak için şehre inmişlerdi.sipariş
verdikten sonra. göl kıyısında,bir çay bahçesinde oturmuş sohbet ediyorlardı.
Kerem Zehraya, yavaşça fısıldadı
... Zehra abla, şu yan masada oturan çift var ya. Kadın sürekli Sana bakıyor.
Zehra göz ucuyla yan masada oturan kadına baktı. 25 yaşlarında, genç ve güzel
bir bayandı.
... Baksın Keremciğim, bakmaya yasakmı var.
... Yasak yokta, bu kadarda bakılmaz.
... Boş ver Kerem ben rahatsız olmuyorum. İyiki birlikte geldik. Adam senin sayende
bize üç taksit yaptı.
...Şanslı sayılırsın Zehra abla. Adam, bizim köydeki Nizam amcanın, kayınçosu çıktı.
Merak etme. en geç, üç gün sonra, çitleri gelip takarlar.
... Kerem göl’ün manzarası çok güzel. Ben bir kahve daha içmek istiyorum. Sende içer
misin. Sağ ol abla ben içmeyeyim.
... Hüsnü sen de kahve içermisin?
... Ben bir çay daha içerim.Zehra garsonu tekrar çağırıp. Çay, kahve söyledi. Bu sıra
da, telefonu çaldı. Avukat arıyordu.
... Şevki bey nasılsınız?
... İyiyim Olena hanım. Mahkemeden sonuç çıktı. Yeni isminiz, Zehra Çağlayan olarak
değişti. Bana gelip mahkeme sOnucunu alıp, Nüfus müdürlüğünden, yeni,kimliği
nizi çıkartabilirsin.
... Teşekkür ederim Şevki bey. Ben zaten şehirdeyim birazdan yanınıza uğrarım.
Aradan henüz, bir kaç dakika geçmişti. Yan masada oturanların yanına aniden bir
genç adam gelip durdu. Belinden silahını çekip, kızın yanındaki adama doğrultup
sıktı. arkasından kadına doğrulttu, bu sırada zehra adamın üzerine atlayıp, adamı
bir hamlede yere yatırıp, elini şah damarının üzerine bastırıp sonra büktü.
adam hareketsiz kalmıştı. Çay bahçesinde bir panik olmuştu. Müşteriler korkudan
kaçmaya çalışıyorlardı. Zehra yerde yaralı yatan adamın yanına eğildi. kolundan
vurulmuştu. dikkatle inceledi. Başındaki bandanayı çıkarıp, yaranın üzeri
ne tampon yaptı. genç kadın yanına geldi. Hıçkırarak ağlıyordu,Bu sırada, garson
lar ve işletme sahibide gelmişlerdi.
... Zehra gayet sakin bir şekilde başını kaldırıp sordu.
... Ambülansı aradınızmı?, Çok şükür, kurşun girip çıkmış.
... Hanımefendi. Polisi de aradık, Ambülansıda aradık merak etmeyin. Zehra yara
lının yanında çaresiz bir şekilde ağlayan, genç kadının omuzuna elini koydu.
... Merak etme kardeşim,Korkacak bir şey yok. kısa zamanda iyileşir. Kendine gel
meye başlayan adamı, garsonlar tutup, masaya oturttular. Bu sırada polisler
gelmişti.Genç kadın, lütfen ambülansı beklemeyelim. Arabamız dışarda, ben
hemşireyim. Hemen hastaneye götürelim deyince. yaralıyı hemen dışarıya çıka
rıp arabaya koydular.Kadın korku ve heyecandan titriyordu. Zehra kadının elin
den arabanın anahtarını alıp, direksiyona geçti.
... Bu halde arabayı kullanamazsınız diyerek, yola çıktı.
Hüsnü ve Kerem, çay bahçesinde kalmışlardı. Bir saat kadar sonra. Zehra geri
geldi.Kerem sordu.
... Yaralının durumu nasıl Zehra abla?
... İyi, iyi. Korkulacak bir durum yok. Müge zaten o hastanede hemşireymiş.
Kız çok üzülüyordu.Beni buraya tekrar o getirdi. Telefon numarasını verdi.
... Zehra abla vuran adam kimmiş? Neden vurmuş?
... Mügenin, eski erkek arkadaşıymış. Müge çocukla anlaşamayınca ayrılıp, şim
diki vurulan Kemalle evlenmiş. 6 aylık yeni evliler. Kocası kemal inşaat
mühendisi. eski arkadaşı, Mügeyi ve kocasını öldürmeye gelmiş.
... Zehra abla , vallahi senden korkulur. Kaşla göz arasında, adamı etkisiz
hale getirdin. Eğer müdahele etmeseydin adam , hem kadını, hemde adamı
öldürecekti.
... İnsanız biz Kerem. Bakıp seyretsemiydim..Polisler adamı götürdümü?
... Evet polisler adamı alıp götürdü.
... Hadi artık gidelim. önce avukata , sonra nüfus müdürlüğüne gidelim.
Evin etrafındaki,duvarların üstüne tel çit çevrilmişti.
... Hüsnü, nihayet evi korumaya aldık. Kameralarda tamam. Bak şu traktörü malze
meleri koyduğumuz büyük ev var ya. Hepsini dışarıya çıkaralım. bahçe zaten büyük.
... Çıkaralım ama ne yapmak istiyorsun?
... Burasını Mantar yetiştirmek için kullanacağım Hüsnü. Bir itirazın varmı?
... Hüsnü şaşırmıştı.Sen bilirsin Zehra. Bende sana yardım ederim. Bu gün burayı
boşaltalım. Yarın. şehre tarım il müdürlüğüne gidip Bilgi alacağım.
Sende, gidip tarlayı sürersin, ekim zamanına kadar tarlayı hazırlamak.lazım.
senin yanına keremide çağırırım. Birlikte, dereden tarlaya kadar olan su
borusunu ölçün. yavaş yavaş, düzenimizi kuralım.
... Benim param yok Zehra.
... Biliyorum hüsnü. Bende biraz, var. Yettiği kadar yavaş, yavaş yaparız.
Ertesi gün Hüsnü Keremle birlikte traktöre binip tarlaya gittiler. Gördük
leri karşısında şaşkına uğramışlardı.
... Hüsnü abi, bütün ağaçları kesmişler. Hüsnü tarlaya üzgün gözlerle bakıyordu
Yere çömeldi ellerini yüzüne kapadı. Sessizce ağlıyordu. Kerem elini Hüsnü
nün omuzuna koydu.
... Bunu yapanın Allah cezasını versin Hüsnü abi. Vicdansızlar, 20= 25 yıllık
ağaçları kesmişler. elleri kırılır inşallah. Hadi gel önce su borularını ölçe
lim, sonra tarlayı süreriz.
Akşama doğru, Zehra eve geldiğinde, Hüsnü kapının önünde oturmuş, Zehrayı
bekliyordu.Hüsnü ayağa kalktı.Zehra hemen bir tuhaflık olduğunu anlamıştı.
... Hayırdır Hüsnü neyin var?.
... Gel içerde konuşalım.
birlikte bahçeye girip evin önüne geldiler.
... Tarladaki bütün ağaçları kesmişler Zehra.
... Kim kesmiş Hüsnü. Gören varmı?
... Kerem soruşturacak, bize haber verecek. Hadi içeri geçelim Hüsnü.
Zehra yemekten sonra. Televizyonun karşısında votkasını yudumluyordu.
... Hüsnü ağaçları sence kim kesmiş olabilir?
... Bilmem,görmedimki.
... Bence mutlaka muhtar ya da akrabaları yapmıştır. Kerem gelsinde bakalım bir
şey öğrenebildimi. Bak Hüsnü,biliyorum çok üzülüyorsun.Ben hep yanındayım.
Birlikte bu sıkıntılı günleri atlatacağız.Bana güvenmeni istiyorum.
... Korkuyorum Zehra. Beni bırakıp gidecekmisin?
... Hüsnü uzakta durma, yanıma gel. Hüsnü oturduğu yerden kalkıp.Zehranın yanına
gelip oturdu. Zehra Hüsnünün elini tuttu.
... Bak işte böyle, her zaman böyle , el ele olacağız tamammı? Hüsnü gülümsedi
..., Tamam hep böyle olalım.
... Sende votka içmek istermisin Hüsnü? Biraz olsun üzüntünü hafifletir.
... Ben içmem Namaz kılıyorum, günah.
... Ne yani ben şimdi günahmı işliyorum? Kime zararım var’ki?
... Bizim dinimizde, içki haram.
... Benim dinimde haram değil Hüsnü. Biz ayrılalım mı. Ben gideyim’mi?
,,,,,,,,, Yok gitme, ben içmene karışmam. Bu sırada kapının zili çaldı.Hüsnü hemen
yerinden kalkıp kapıyı açmağa gitti.
... İyi akşamlar Zehra abla, Geçmiş olsun.
... Bir şeyler öğrenebildinmi Kerem?
... Çok sorup, araştırdım. Kimse bir şey bilmiyor, görmedik diyorlar. Ama ben
kesin eminim, Muhtarın ve akrabalarının bu işte parmağı var. Babam dediki.
yarın hemen jandarmaya şikayet edin. Hiç olmazsa kayıt altına alınır.
... Bir görgü tanığı çıkmazsa, ne işe yarayacak Kerem?
... Belli olmaz abla. ilerde birisi çıkar söyler. Hüsnü abi iyimisin? Vallahi
bütün gün seni düşündüm. Tarlayı görünce,, oturdu ağladı. Koca, koca ağaç
ları acımadan kesmişler. Gerçi bir çoğuda kurumuştu ama, çok üzüldüm.
Kerem cebinden bir kağıt çıkarıp Zehraya uzattı.
... Zehra abla, dereden ,tarlaya kadar boruları ölçtük. Ayrıca, havuzda çatlak
lar var. Tamir edilmesi gerekiyor.
... Teşekkür ederim Kerem . Yarın jandarmaya şikayetimizi yapalım. Sonra
Hüsnüyle birlikte tarlaya gidip bakarım. Gelmek istersen,birlikte gideriz.
Baban namaz kılarmı Kerem?
... Evet kılar
... Alkol kullanırmı?
... Ayda bir, emekll maaşını alınca evde içer.
... Hüsnü de namaz kılıyor.. Ben hüsnü beraber içelim dedim. Olmaz günah diyor.
... Bak gördünmü Hüsnü. Keremin de babası namaz kılıyormuş. Ama ayda bir kere
evde içiyormuş.
... Hüsnü abi .Namazın yeri ayrı, içmenin yeri ayrı. Arada bir, içersen kime
zararın olacak. En fazla kendi vücuduna zarar verirsin. Tek günahın bu
olsun.Benim böyle güzel, cesur, merhametli bir eşim olsa, beraber içerim.
Hadi güzel ellerinle, güzel bir çay yapta, bizde çay içelim.Misafire
bir şeyler ikram etmek adettendir. Hüsnü çay yapmak için salondan çıkıp
mutfağa gitti.
... Zehra abla nasıl aranızda yakınlaşma varmı?
... İşte gördüğün gibi. Çok saf, temiz kalpli,merhametli, çocuk ruhlu bir adam.
Sanki ben onun karısı değilde ablasıyım. Gözümün içine bakıyor. Her şeyi
bana danışıyor. Sağ olsun itiraz etmeden her işi yapıyor. Ama yanıma yak
laşmıyor.
... Zehra abla, Hüsnü abi senden koruyormu acaba. Hani şu kahvede olanlardan
sonra gözümü korktu?
... Bilmiyorum kerem. Bence Hüsnü ben buradan giderim diye korkuyor. Camide
senin karın, bir iki ay sonra gider demişler. Kim bilir hakkımda daha neler
söylüyorlar. Kim bilir Hüsnünün çocukluğu nasıl geçti.
... Küçüklüğünü bizde bilmiyoruz zehra abla. Müzeyyen teyze onu alıp köye
getirdikten sonra ona çok güzel öz evladı gibi bakmış Annemle müzeyyen
teyze çok samimiymiş.Annem bazan anlatır.Sabri amca,kastamonulu. Asker
liğini yapmak için Buraya gelmiş. Müzeyyen teyzeyi görünce aşık olmuş.
Müzeyyen teyzede onu sevmiş.Müzeyyen teyze demişki ,ben buradan bir yere
gidemem. Buraya gelirsen evlenirim.Sabri amca askerden dönünce. Ailesine
söylemiş. Kararını verip, Burdura gelmiş. Müzeyyen teyzeyle evlenmiş.
Şehirde Bir elektrikçi dükkanı açmış. Kendisi sanat lisesinde elektrik
bölümü mezunuymuş. işleri çok iyiymiş. Bir kaç sene sonra babasından.
iyi bir miras kalmış.O parayla, şimdiki 50 dönümlük tarlayı almış.
Askerde çavuş olduğu için. Burada ona, herkes sabri çavuş der.
İkiside Hüsnüyü öz çocukları gibi severlermiş Annem anlatırdı.
Hüsnü abi ilk okula giderken. Müzeyyen teyze ve kocası Sabri çavuş
Tarlaya gitmişler. Gelince bakıyorlar, Hüsnü abi yok. Telaşla aramaya
başlıyorlar. Köyde bir telaş. Sonra Jandarmaya haber veriyorlar.
ararlarken. bir bakıyorlar. Köyün öğretmeni,Adnan öğretmen
Hüsnünün elinden tutmuş geliyor. Adnan öğretmen Hüsnü abiyi, okulun bah
çesinde, bir ağacın yanında görmüş. Hüsnü abi uyuyormuş.Uyandırmış.
Hüsnü ne yapıyorsun burda. Neden eve gitmiyorsun demiş. Hüsnü abi. öğret
menim evde kimse yok. Korkuyorum demiş. Adnan öğretmen alıp kaldığı eve
götürüp yemek yedirmiş. sonra tekrar uyuyunca. Adnan öğretmen, nasıl olsa
annesi babası akşama eve gelir diye, uyandırmaya kıyamamış.Bu sırada salona
elinde tepsiyle Hüsnü girdi.
... Gel Hüsnü abi.Seni küçükken kayboldu zannederken, Adnan öğretmenin seni elin
den tutup getirişini anlatıyordum. Hüsnü güldü.
... Sen nerden biliyorsun Kerem. O zaman sen daha doğmamıştın.
... Annem anlattı Hüsnü abi. Sen hatırlıyormusun?
... Ben hatırlamıyorum Kerem. Müzeyyen annem de bana bir kere anlatmıştı.
Kerem Hüsnünün evine geldiğinde. Kapıda bir Kamyonet gördü. Bahçe kapısını
açıp içeri girdi.Zehra ile Hüsnü, evin önündeki asmanın altında,oturmuş çay
içiyorlardı.
... Kolay gelsin . Bakıyorum keyfiniz yerinde
... Hoş geldin kerem,gel otur. Hüsnü kereme çay doldur. Kerem masaya oturdu.
... Bakıyorum yan tarafta,işçiler çalışıyor.
... Evet yan tarafı,mantar üretmek tadilat yapıyoruz.Demir doğrama ustası
rafları yapıyor. Bittikten sonra, tahtalarda gelecek.
... Zehra abla, size biraz masraflı olacak bu iş.
... Kafanı yorma Kerem ben hesabını yaptım. Tarladan kesilen ağaçlar var ya onları
sattım. Birazını demir doğramacıya,birazını keresteye verdim. birazda elimiz
de kaldı. Anlayacağın. bizden bir şey çıkmadı.
... Nasıl yaptın bu işi. senin tanıdığın kimse yok’ki
... Var Keremciğim. Hani göl kenarında çay bahçesinde vurulan,genç adam varya.
inşaat mühendisİ. eşi Hemşire Mügeyle konuşuyorduk.Durumu anlattım. Kocası
Kemal dediki. Sen merak etme. Ben satacak yer bulurum.Hemde odunları taşımak
için, şirketten kamyonda ayarlarım.Sağ olsun üç gün önce iki kişi geldi.
bir günde motorlu testereyle ağaçları doğradılar. Ertesi günde iki kamyon gön
derip, odunları aldırdı. Bende beraber gittim. anlaştığı lokantalara verdik
Sonra birlikte, tarım il müdürlüğünün, üretim yerine gittik. Şimdilik 1000
tane tüpte ekilmiş, üzüm fidanı siparişi verdim.Bir hafta içinde verecek
lerini söylediler. Birde, mantar tohumu siparişi verdim. Burası hazır olunca,
üretime başlarız.
... Maşallah, çok hızlısın Zehra abla. Hüsnü abi, çok şanslısın. Bu işleri kısa
zamanda erkek bile, zor yapar. Hüsnü gülerek Kereme baktı.
... Yiğit adamsın Kerem. Senin sayende oldu bunlar.
... Sağol Hüsnü abi. Sende güzel adamsın. Zehra abla Vurulan adam nasıl iyimi?
... iyileşmiş. Bir hafta sonra işe başlayacakmış.Daha raporu bitmemiş.
... Bu sırada evin dış kapısının yanında, bir araba durdu. içinden,Müge hanım ve
kocası kemal inip bahçe kapısıdan içeri girdiler. Zehra Müge ve kemali görünce
Ayağa kalktı.
... Ev sahibi . Biz Ukraynalı Zehrayı arıyoruz Burdamı oturuyor acaba?
... Hoş geldiniz Mügeciğim. Bu ne güzel sürpriz.Az önce sizden bahsediyorduk önceden
haber verseydiniz, hazırlık yapardık.
... Haber versek sürpriz olmazdı Zehracığım. Ayy ne kadar güzel burası. Sessiz sakin
Yalnız şu gübre kokusu, biraz insanı boğuyor. Köye girer girmez. gübre kokusu
başlıyor.
... Çoğunun ineği koyunu var Müge. Köy hayatı böyle. Bende ilk geldiğim zaman alışa
mamıştım ama sonra alıştım.
... Maşallah asmanız çok güzel
... Daha tam olgunlaşmadı müge, Olunca ben sana gönderirim.
... Teşekkür ederim Zehra. Yaprakları çok güzel. Bana yaprak gönderirsen daha çok
sevinirim. Yaprak sarmasını bende, Kemalde çok sever. Ben yaprakları, cam kava
nozlara basıyorum. çok güzel oluyor.
... Tamam o zaman Hüsnü sen merdiveni getir, yaprak topla. Giderken götürsünler.
Hüsnü hemen yerinden kalkıp merdiveni almaya gitti. Araya kerem girdi.
... Kemal abi geçmiş olsun. O gün çok korktuk.
... Sağol kardeşim senin ismin ne?
... Benim ismim Kerem.
... Memnun oldum Kerem. İyiki o gün oradaydınız. Siz olmasaydınız. Belkide o gün
biz ölmüştük. Zehranın sayesinde ölümden döndük. Bundan sonra Zehra bizim can
dostumuz. Her zaman yanındayız.
... Bende sana çok teşekkür ederim Kemal abi. Bu ağaçlar konusunda, çok yardımın
oldu.
... Ne demek Zehra. Bir sıkıntın olduğu zaman, beni ara ,elimden geleni yaparım.
... Sağol Kemal abi. iyiki sizi tanıdım. Bu köyde yabancıyım. Tek komşum Kerem
ve ailesi. Sağolsunlar, onlar sayesinde, yalnızlığımı paylaşıyorum.
... Mügecim nasıl buldunuz burayı?
... Köye girince, Bir kaç kişiye Hüsnü abinin evi neresi diye sorduk. Tarif
ettiler. Tek sıkıntı. ana yoldan köye kadar, yol bozuk. Bazı yerler çukur
bazı yerler tümsek. Hoplaya zıplaya geldik. Bu yol arabası olanlara zarar
verir. Kerem hemen araya girdi.
... Müge abla. Bizim köylüler yıllardır muhtara şu yolu yaptır diye söylüyor.
Yok belediye yapacağız,bu ara işlerimiz çok. işimiz kolaylaşınca yaparız.
falan , bir sürü bahaneyle , bir türlü yapılmadı. Bizim muhtar sadece kendi
işini düşünüyor. araya Kemal girdi. Zehra benim raporum bir hafta sonra bitiyor
Benim çalıştığım firma . Yol tünel, hafriyat işleri yapan büyük bir firma.
Ana yoldan köye kadar taş çatlasa bir veya bir buçuk kilometre toprak yolunuz var.
Ben müdürle görüşürüm beni kırmaz. Toprak hafriyat dökmek için yer arıyoruz.
Ben yolunuza toprak döktürüp düzeltiririm. Sonra silindiri gönderip iyice
sıkılaştırırız. Belediyede tanıdığım bir abim var. şehir içinde bozuk yolları
sıyırıp yeniden yapıyorlar. Parçalanmış topraklı asvalt çıkıyor. o tprağıda
üstüne serersek. üstünden bir daha silindirle geçilince. çok güzel olur. Kışın
yağmur yağsa bile, çamur olmaz. Eğer yap dersen, sırf senin hatırın için, bu
işi yaparım. Ne diyorsun? Zehra başını çevirip Kereme baktı.
... Sen ne diyorsun Kerem burdaki köylülere değermi?. sizden başka herkes beni
dışlayıp, kötü gözle bakıyorlar.
... Haklısın Zehra abla, senin güzel yüreğin ne söylüyorsa onu dinle
... Tamam Kemal abi elinden geliyorsa yap. Belkide köylüler ön yargıdan kurtulup
benim kötü birisi olmadığımı anlarlar.Bu arada Hüsnü, asma yaprağının yanı sıra
ağaçtan vişne de toplamıştı. Getirip masanın yanına bıraktı.
... Bacım asmada daha çok yaprak olur. istersen yine toplarız.
... Sağol hüsnü abi, ellerine sağlık. Çok teşekkür ederiz.
Akşam yemeğinden sonra, Zehra oturmuş bilgisayarda mantar yetiştiriciliği
üzerine inceleme yapıyordu. Bir ara baktı ,Hüsnü salonda yoktu. Hüsnü
diye seslendi. cevap alamayınca, kalkıp Hüsnünün yattığı odaya gitti Hüsnü
yoktu. Mutfağa,tuvalete baktı. Bulamayınca, evden dışarıya çıktı. Hüsnü
köpeğin kulübesinin yanında, oturmuş sessizce ağlıyordu. Elini omuzuna koydu
... Hüsnü kalk içeri geç. Biliyorum ulaş senin en iyi arkadaşındı. Ama o öldü.
Fazla üzülmeni istemiyorum.İçeri gel dertleşelim.Zehra elinden tutup kal
dırdı. Birlikte içeri salona geçip oturdular.
... Hüsnü neden böyle sessiz, içine kapanıksın. Neden benimle konuşup, paylaş
mıyorsun. Konuş benimle. her gün,yatsı namazını kılıp, yatmağa gidiyorsun.
Ben yalnız, tek başıma kalıyorum. Bu nasıl evlilik anlamıyorum.İnanki
sen böyle yapınca ben çok üzülüyorum. Koyunları otlatmayımı özlüyorsun.
Boş ver artık onları. Bak şimdi beraber mantar yetiştireceğiz.Çobanlıktan
çok daha kolay. Gör bak senle birlikte, çok daha güzel işler yapacağız.
Bu sırada kapının zili çaldı.Hüsnü git bak, Kerem gelmiştir. Hüsnü gitti
geri geldi.
... Keremmi geldi Hüsnü?
,,,,,,,,, Yok, zurnacı Musanın kızı Aysel geldi.
... Hani nerde.
... Dışarda senle konuşmak istiyor. Evden kaçmış, kızı dövmüşler. Zehra kızı
görünce şaşırdı.
... İçeri geçte konuşalım. Biirlikte içeriye geçtiler . Kızın yüzü kızarmıştı
... Zehra abla beni kurtar. Babamla analığım beni dövdü.Evden kaçtım.Artık dayana
mıyorum. Canıma tak etti. yoksa intihar edeceğim.
... Sakin ol . İsmin ne senin?
... Aysel.
... Şuraya otur’da anlat. Hüsnü bir bardak su verirmisin Aysel kendine gelip,
sakinleşsin.
... Abla ben evden kaçtım.Babamla analığım beni çok dövüyorlar.Geçen sene liseye
gidecektim. Analığım beni göndermedi.Bütün gün komşu , komşu geziyor . Hiç
iş yapmıyor. Temizlik, yemek hep, bütün işleri bana yaptırıyor.Öz olarak bir
kız kardeşim daha var. 9 yaşında. 4 üncü sınıfa geçti. ikimizede çok kötü
davranıyorlar.
... Aysel ben ne yapabilirim. Ben buranın yabancısıyım. Senide tanımam ailenide.
... Zehra abla,sen muhtara karşı gelip, yeğenini dövmüşsün. Başka eve gitseydim
hepsi beni korkudan babama teslim ederlerdi. Ne olursun beni babama verme.
jandarmayı çağır.onlara ver. Belki beni yetiştirme yurduna verirler.
Bu sırada, dişardan bağırışlar duyuldu.Zehra yan odaya geçip. kamera görüntü
lerine baktı. Dışarda 8- 10 kişilik bir gurup vardı..Kapıyı açıp dışarıya
çıktı
... Ne bağırıyorsunuz.Çekip gidin buradan.
... Kızımı gönder.yoksa çok kötü şeyler olur.
... Sen kimsin?
... Ben Ayselin babasıyım.Kızımı saklama. Jandarmaya seni şikayet ederim
... Merak etme ,ben aradım, birazdan gelirler. Utanmadan kızına kötü
davranıyorsun, yazıklar olsun size. araya bir kadın girdi.
... Allahın gavuru. Köye geldin. Huzur kalmadı.Her şeye burnunu sokuyorsun.
Biz seni göndermesini biliriz. Kızı çabuk gönder. Yoksa seni parçalarım
... Sözlerine dikkat et , Sen kimsin? Ben Ayselin anasıyım.
... Ne mal olduğun belli oluyor. Def olup gidin burdan. bir bağırma oldu.
Oradakiler ana avrat ,sülaleye kadar,Zenraya küfür ediyorlardı.Zehra yanın
da duran hüsnüye baktı.
... Hüsnü git kızı yanıma getir. Bir kaç dakika sonra, Aysel geldi. Ağlıyordu.
... Abla ne olursun beni onlara verme.
... Ağlama Aysel. Merak etme, seni vermeyeceğim. Ama sen onlara, gelmeyeceğim
demelisin . Aysel., yüksek sesle, Kapıda duran ailesine bağırdı.
... Artık beni rahat bırakın. Gelmek istemiyorum.Kapıdakiler, her kafadan bir
sesle bağırıp, küfür ediyorlardı. Bu sırada, jandarmalar gelmişti. Kapıdaki
lerle konuştuktan sonra. Zehraya seslendiler.
... Hanımefendi kapıyı açarmısınız. Aysel’le konuşmak istiyoruz. Zehra gidip
kapıyı açınca jandarmalar ve arkasından,kapıda bekleyenlerde girmişti.
Jandarma baş çavuşu,Ayseli dinlemek için evin içine girdi. askerler bahçenin
etrafına dağılıp, ellerinde silahlarla güvenlik tedbiri almışlardı. Bu
sırada Ayselin analığı, Zehranın üzerine bağırarak yürüdü. Zehra kadının
kolunu tutup büktü, Bir çelme atarak, kadını sırt üstü yere düşürdü.
Baktıki arkasından Kocası geliyor. Hemen doğrulup gardını aldı. Zurnacı
Musanın ,savurduğu yumruğu eğilerek savuşturduktan sonra,sol bacağına bir
ayak darbesi vurunca adan yere diz çöktü. Saniyeler içerisinde kolunu arka
ya kıvırıp bükerek yere yatırdı. Bu sırada askerler hemen olaya müdahale
ederek ayırdılar. Her şey bir kaç dakika içinde olup bitmişti.
Zehra oradakilerin şaşkın bakışlarına inat.
... Varmı kendine güvenen diye seslendi. Baş çavuş Ayselle birlikte dışarı
çıktı. Zehranın babasına baktı.
... Bak kızın sen şikayetçi olmazsan, şimdilik şikayatçi olmayacak. Kızının
vücudu dayaktan morluk içinde.Ayselin analığı araya girdi.
... Biz bu gavur kızından şikayetçiyiz.Bu köyde kimse istemiyor.
Hanımefendi,az önce bayana saldırdığınızı pencereden gördüm. Bu haneye
tecavüz sayılır. hadi bakalım sizi göz altına alıyorum. Arkadaşlar bu
ikisini alın . diğerleride, hemen dağılıp evlerine gitsinler.Baş
çavuş Aysele baktı.
... Kızım sende yarın sabah Jandarma karakoluna gel ifadeni alalım.