1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
130
Okunma
Keşke…
Bazı kelimeler vardır, ne kadar saklamaya çalışsan da kalbinin en kuytusunda büyür. Sessizce çoğalır, durduk yere gözlerini doldurur, içine oturur. Keşke işte tam da böyle bir kelime… Söylemesi kolay, taşıması zor. Çünkü içinde binlerce kırık cümle, söylenmemiş itiraf, yaşanamamış an, tutulmamış eller, sarılamamış bedenler var.
İnsan her şeyi zamanında yaşayamıyor. Zaman bazen geç kalıyor, bazen erken geliyor, ama hiçbir zaman tam olması gerektiği gibi olmuyor. Sonra bir bakıyorsun, o en çok değer verdiğin şeyler elinden kayıp gitmiş… Elinden tutmak istediğin kişi artık yok, bir şeyleri yoluna koymak için tek başına çabalıyorsun. Ve dudaklarından dökülen tek kelime kalıyor geriye: Keşke…
Keşke her şey daha sade, daha içten olsaydı. Keşke kalbimi bu kadar açarken karşılık beklemeseydim. Ama insan bu… İçinde karşılık bulamadığı duygularla boğuluyor. Beklentiler büyüdükçe, hayal kırıklıkları da derinleşiyor. Ve her kırık, her susuş, her gidiş bir “keşke”ye dönüşüyor.
Keşke daha çok konuşsaydım, içimde tuttuklarımı söyleyebilseydim. Kalbimde birikenleri zamana bırakmasaydım. Belki de çok geç olmadan dökülebilseydi kelimeler dudaklarımdan… Ama olmadı. Çünkü bazen en çok anlatmak istediklerini anlatamaz insan. İçin yanar, ellerin titrer, ama bir şey diyemezsin. Çünkü korkarsın. Kaybetmekten, kırmaktan, ya da en kötüsü… Hiç olmamış gibi davranılmasından…
Keşke bir şeyler değişseydi. Ama bazı şeyler değişmez. Bazı insanlar olduğu gibi kalır, bazı duygular yarım bırakılır, bazı hikâyeler sessizce kapanır. Sen ne kadar çabalarsan çabala, karşındaki anlamıyorsa… elinden hiçbir şey gelmez. O zaman geriye bir tek şey kalır: Kabullenmek… Ve bir avuç "keşke" ile yaşamak.
Bazen geceleri gözlerim doluyor. Nedenini bile bilmeden. Sadece içimde bir eksiklik… adı konulamayan bir boşluk… belki de sadece bir duygunun yarım kalmışlığı. Ve bu eksiklik tam da kalbimin orta yerinde ağır ağır büyüyor. Kimse fark etmiyor. Çünkü gülümsemeyi öğrendim ben. Güçlü görünmeyi, susmayı, içime ağlamayı…
Ama sen bilmiyorsun…
Bilmiyorsun ki, her suskunluğumun altında bir haykırış var.
Her gülümsememin ardında gizlenmiş bir hüzün.
Ve her “iyiyim” deyişimin içinde fısıldadığım bir keşke var.
Keşke her şey daha kolay olsaydı.
Keşke sevdiğimiz insanlar da bizim kadar içten sevseydi.
Keşke yollar bu kadar ayrı düşmeseydi.
Keşke kendimi sana anlatmak zorunda kalmasaydım…
Keşke sadece bir kere, gerçekten görülseydim.
Olduğum gibi, saklamadan, susturmadan, sevilseydim.
Ama olmadı.
Ve ben…
Her "olmadı"nın ardından,
Biraz daha kırıldım.
Biraz daha sustum.
Ve bir parça daha eksildim.
Şimdi içimde ne çok cümle var, sana söyleyemediğim.
Ne çok his var, gözyaşlarıma karışan…
Ve ne çok keşke birikti, farkında olmadan…
İçimde bir yara gibi duruyorsun.
Ne sarabiliyorum, ne söküp atabiliyorum.
Sadece yaşıyorum.
Ve her gün…
Yeniden fısıldıyorum:
Keşke…
Arzu ZÜNGÜR
5.0
100% (2)