5
Yorum
14
Beğeni
0,0
Puan
190
Okunma
-------
30 yıl sonra Isparta’ya yeniden gitmenin burukluğu çökmüştü yüreğime..
Gözlerimi kapatıp o genç, umut dolu günleri, Isparta’nın güllü sokaklarında yürüdüğüm zamanı hatırladım. O zamanlar kalbim pır pır atardı, geleceğe dair bitmek bilmeyen hayaller kurardım. Artık ben, acıların, hüsranın ve kayıpların bıraktığı izlerle örülmüş, her biri bana hayatın en derin derslerini fısıldayan biriyim.
İsparta’ya yeniden adım attığımda, bu şehir bana eskiden hissettiklerimin bir yansımasını sundu. Dar sokakların, yıpranmış taş duvarların ve her köşeden yayılan gül kokusunun ardında, geçmişin sessiz ağıtları vardı. Evimin, mahallenin, o eski apartmanın önünden geçerken, kalbimde yılların yükünü yeniden hissettim. O ev, ailemle paylaştığım sıcak anıların yanı sıra, kaybettiklerimin, ihanetlerin ve yaşadığım acıların da mekânıydı.
Hatırlıyorum; Mustafa Amca ve Saime Teyze’nin, İsmaili Amca ve Zübeyde Teyze’nin bir zamanlar komşuluk bağlarının en canlı simgeleri oldukları günleri… Onların ellerinin bereketi , zenginliği , fedakar kadirşinas büyüklüklerini ve birlikte içilen kahvenin sıcaklığını, içten bir tebessümle gurbetimixi cennete çevirmelerini . O günlerde, dayanışma, sevgi ve özlem, her kapının ardında, her pencereden süzülen ışıkta gizliydi. Artık, o eski mahalleyi geçerken, yılların değişen yüzünü görmek, aynı zamanda geçmişin dokusuna dair bir bilmeceyi de çözmek gibiydi: Her şey bir zamanlar öyle sıcak, öyle gerçekken, şimdi soğuk ve uzak…
Ben, 20 yaşımda Isparta’ya öyle girmiştim ki; kalbim, babamın, dostlarımın ve gençliğimin umut dolu sözleriyle çarpardı. O günlerde, her ayrılık, her ihanet bir sınav gibiydi. Babam, hastalığın, kaderin acımasızlığının pençesine düşerken, ben o şehrin sokaklarında umutla, sevgiyle adım atmayı öğrenmiştim. Fakat hayat, bazen yıkıcı, bazen de öğreten bir öğretmendi.
Şimdi, yılların getirdiği hüzünle, kayıpların acısıyla ve hayal kırıklıklarının izleriyle yeniden Isparta sokaklarında dolaşıyorum. Bir yandan eski apartmanın kapısına çalıyor, o eski, tanıdık yüzlere ulaşma umuduyla gözlerim her yerde. Diğer yandan, kaybettiğim babamın ardında bıraktığı derin yaraları hissediyorum. Her adımda, içimde bir hesaplaşma; “Acılarım, hayatın bana kattığı bilgelik mi, yoksa sadece unutulmaya mahkum bir hüzün mü?” diye soruyorum kendime.
O gün, Isparta’nın dar sokaklarında yürürken, bir an durdum; gökyüzünde hafifçe beliren bulutlar, sanki bana geçmişin öyküsünü fısıldıyordu. Her biri, yaşamımın bir parçası olan anıları, kayıpları ve yeniden doğuşları simgeliyordu.
İçimde bir yerde, her acı, her ihanet, her terk ediliş, bana aslında yaşamın en derin sırlarını öğretti. Sevgi, bazen yitirilmiş umutlarla, bazen de yalnızlıkla harmanlanırdı. Kaybettiklerim, bana hayatı daha derinden, daha bilgece yaşamayı öğretti.
Ve şimdi; yılların yüküyle, hüzünle, ama aynı zamanda derin bir huzur ve bilgelikle dolu olarak, Isparta’yı terk ederken, şunu anlıyorum:
Her kayıp, her acı, her hüsran, aslında hayatın bana sunduğu eşsiz bir ders; kalbimde açan, yeniden yeşeren bir kardelen gibi.
Ben artık geri bakmıyorum. Çünkü geride bıraktığım her anı, yaşadığım her yara, beni ben yapan bir parça. Ve biliyorum ki; her acı, eninde sonunda, insanın ruhuna işleyen, onu olgunlaştıran, en derin bilgeliklerin kaynağıdır.
Isparta, sen bana geçmişimi ve geleceğimi aynı anda fısıldadın. Şimdi senin sessiz bilgelikte saklı olan sırrını, tüm acılarım ve sevinçlerimle, kalbimde bir hazine olarak taşıyorum.
Ve bu hazine, ne kadar incelikli, ne kadar kırılgan olursa olsun; yaşamın en büyük sırrı, her yaradan sonra yeniden açan o nadir kardelenlerde gizlidir.
---
Geçmişin acılarıyla, gelecek umutlarıyla örülmüş, derin bir bilgelik manifestosudur.
Her kayıp, her acı, her yara, insanı yıpratsa da, aslında kalpte saklı olan o gerçek değeri;
Sevgi, sabır ve özlemle, yeniden aydınlatır…
Isparta’nın sessiz bilgelik dolu sokakları, artık bana hem kaybettiklerimi hem de bulduklarımı hatırlatıyor.
Benim hikayem, her acının bir öğreti, her hüsranın bir bilmece, ve her yara izinin,
Geleceğe taşıdığım bir ışık olduğunu gösterir.
İşte bu, Isparta’nın sessiz sırrıdır…
Ve ben, tüm renklerimle, acılarım ve sevinçlerimle,
Bu bilgelikte yeniden doğuyorum.
---
Peri Feride ÖZBİLGE
21. 03 2025