3
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
153
Okunma
Nevruz’un PKK ile alakası yoktur. Ülkeyi bölmek isteyen PKK lı teröristlere lanet olsun. Her Kürt terörist değildir. Nevruz ateşini eylemlere çevirip protesto edenler o ateşin manasından habersizdir...
Efsaneye göre;
Kürt mitolojisine göre Dehaq adında çok zalim Asurlu bir kral Dehaq, Kısa zamanda etrafa saldığı dehşetle adından söz ettirir. Çünkü amansız bir hastalığa yakalanmıştır, her iki omuzunda yaralar peydahlanmıştır. Omzundaki yaralar kapandıkça tekrar açılmaya başlar. Korkunç acılar yaşamaya devam eder. Ülkedeki bütün hekimler çağrılır ama hiçbiri çare bulamaz, En sonunda hekimler çareyi söyler ve tek çaredir ki Kürdün gününü, geleceğini belirleyecektir. Bu acıların dinmesi için, yaralara her gün iki gencin beyinleriyle tedavi edilmeleri gerekir.
Dehaq adamlarına emir verir, her gün 2 Kürt genci Saraya getirilir, başları kesilir ve beyinleri yaralara koyulur, zamanla binlerce gencin ölümü halk arasında büyük tepkilere neden olur, halk korku ve dehşet içindedir. Sonraları Dehaq’in Sarayına Armail ve Karmail adlı iki kişi kralın sarayına mutfağa aşçı olarak girmeyi başarırlar, bu duruma tahammül edemezler. Ve her gün getirilen 2 genci saklarlar ve onların yerine iki koyun beynini Dehaq’a sunarlar. Kendi yerlerine koyun kesilip kurtarılan Kürt gençleri ise dağlara kaçarlar, bu durumun yıllarca sürer.
Sarı, kırmızı ve yeşil renkler nereden geliyor?
Bir gün daha önce oğlunu da Dehaq’a kurban veren Demirci Kawa, bu duruma isyan eder. Oğlunun ve halkının böyle katledilmesini kabullenemez. Yiğit, cesur ve iyi yürekli biri olan Kawa, halkını ve bunca senedir dağlara sığınan gençleri örgütler, büyük bir ayaklanmanın başına geçer. Ve Beklenen gün gelir. Dehaq’in Sarayına gizlice giren Kawa onu balyozuyla öldürür. Onu öldürdüğünü sarayın dışında bekleyen taraftarlarına haber vermek için önceden anlaştıkları gibi sarayın yüksek bir yerinde büyük bir ateş yakar ve bu ateşi görenler Kawa taraftarları sarayı basarlar. Böylece sabah karşı Dehak’ın krallığını yıkarak sarayın en yüksek yerine çıkan Kawa halkın zulümden kurtuluşunu sarı, kırmızı ve yeşil renkteki demrici önlüğünü sallayarak kutlar.
O gün Demirci Kawa’nın giydiği sarı, kırmızı ve yeşil renkteki demirci önlüğü özgürlüğe kavuşan halklar için bayrak gibi bir sembol olur. Sarı, kırmızı ve yeşil renkler o günden bugüne Kürt halkının ulusal renkleri olarak benimsenmiştir.
İşte o gün takvimler M.Ö. 21 Mart 612’yi göstermektedir. Artık Kürt Halkı için yeni bir dönem başlamıştır. Ve her yıl Kürtler 21 Mart’ta büyük ateşler yakarak, özgürlüklerine kavuştukları bu günü kutlamışlardır ve bu gelenek günümüze kadar gelmiştir. (Alıntı)
5.0
100% (4)