0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
39
Okunma
SIR OLMAK
Hiç sıradan olmak istemedim fakat hep sıradan gibi yaşadım durdum ahir ömrümde. Kimi zaman düşünceler keser yolumu kılıç kalkan ekibi beynimde patırtılar içinde tepinir dururlar. Hoyratça akan çağlayanlar alır götürür gittiği yerlere. Su ileri aktıkça hayal perdesi geçmiş bin yıla akar güzel gözlü ceylanlar otlağındaki yaylaklarda çıplak ayaklı genç kızların su şırıltılarındaki tokaç seslerine kayıverir düşünceler. Çocukların şen kahkaha gülüşlerine bulurum kendimi . Kara gözlü , yanık benizli , rüzgar saçlı ceylana değer gözüm. Hasret rüzgarlarının getirdiği meltem kokuları gibi bir yasemin kokusu sarar genzimden beynime iner sarhoş eder ruhumu. Dağlarda beyaz çiğdemler gibi bir buse salar üzerime masum sessiz ve korkak. İğde ağaçlarının kokuları sardı şimdi etrafımı alıçlar dallarında sararmış alıbal olmuş ahlat ağaçlarının dalları arasında serçe kuşlarının şen şakrak cıvıltıları . Gönlüm alevini almış bir odununun için için yanan çıtırtıları gibi kaldı yandı kül oldu. Toprak kokusu sardı çisil çisil yağan yağmurun ardında çıkan ebem kuşağı gerdanlık oldu göğün üstüne şimdi hatıralarım dizlerimin ağırlığında yaşlı kalbimin çocuklaştığı günlere götürdü yüreğimi. Hayat birçift kara göz uğruna musallaya dayandı yaş kemale geldi huzurmu en güçlü dosta sırtımızı dayamak kaldı artık bir avuç toprak.
20.03.2025
Yazan : Ahmet Erginer