12
Yorum
36
Beğeni
0,0
Puan
365
Okunma
----
Bahar, her yıl bıkmadan usanmadan kendini yenileyen bir destandır. Nevruz, işte o destanın en parlak mısrasıdır. Doğa, suskun geçen ayların ardından sessiz bir ihtişamla kabuğunu kırar, içindeki ezeli türküyü yeniden söyler. Toprak, kendine fısıldayan bahar yağmurlarına kulak verir, tomurcuklar bir sırrı paylaşır gibi sessizce açılır.
Benim için Nevruz, sadece baharın gelişi değil, bir hatıralar nehridir. Çocukluğumun Yozgat’ında Nevruz, öyle resmi kutlamalarla değil, toprağın uyanışını içimizde hissetmekle başlardı. Bahçelerde ilk açan çiçeklere bakarak "Bahar geliyor" diyen annem, pencereden dışarıyı izleyip toprağın kokusunu içine çekerdi. O koku, derin bir geçmişin, büyük bir devinimin müjdecisiydi.
Dedemin bahçesinde kuruyan dalların yerini alan yeni filizler, benim için zamanın en büyük öğretisiydi. Ölüm ile dirilişin dansıydı Nevruz. Hayatın hiç durmadan kendi küllerinden doğduğunun kanıtıydı. İnsan da öyle değil miydi? Kaç kez yıkılır, kaç kez kaybeder, kaç kez yaralanır ama her defasında içinde uyanan bir baharla yeniden başlardı.
Nevruz, sadece doğanın değil, insanın da yeniden doğuş günüydü. İçimizdeki kışlardan çıkmanın, içimizde donan umutları çözmenin vaktiydi. Geçmişin tozlu sayfalarına saplanıp kalmak değil, onlardan öğrenip yeni başlangıçlara yürümekti.
Ama artık eski mahallemde Nevruz’un kokusu eskisi gibi değil. Çocukken sokaklarda oynarken hissettiğim o tazelik, o heyecan, şimdi beton duvarlara çarpıp geri dönüyor. Baharın gelişi, eskisi gibi avlularda şen kahkahalarla kutlanmıyor. İnsanlar birbirine "Baharın kutlu olsun" diye seslenmiyor artık. Nevruz, takvimde sadece bir gün mü oldu yoksa?
Oysa bahar, bir takvim yaprağına sığamayacak kadar büyük bir mucizedir. Nevruz, eskiyi onurlandırarak yeniyi kucaklamaktır. Geçmişi unutmak değil, onun üzerine çiçekler açtırmaktır.
Ve belki de en çok, ruhumuzun baharını kutlamaktır.
Her Nevruz’da bir an durup kendi içimdeki bahara bakarım. Hangi dallarım kurudu, hangileri filizlenmeye hazır? Hangi eski hatıralar hâlâ içimde yankılanıyor, hangilerini rüzgâra bırakmalıyım? Çünkü insan da toprak gibi… Bazen dinlenmeli, bazen çiçek açmalı, bazen de eski kökleri budayıp yeni filizlere yer açmalı.
Nevruz, bir kutlamadan çok daha fazlasıdır. Bir öğretidir. Doğanın bize verdiği en eski, en bilge derslerden biridir.
Kendi baharına uyanmak, kendi Nevruz’unu yaşamak dileğiyle…
Peri Feride ÖZBİLGE
20.03 2025
Yazımı güne seçen seçki kuruluna ve okuyan değer veren dostlara canı gönülden teşekkürü borç bilirim . Umuda ve dostluğa çıksın yolunuz ...
Hüzünlerden uzak dursun gönül yurdunuz ve kıymet bilenlere emanet yüreğiniz..
En kalbi teşekkürlerimle..
Bin selâm olsunn kıymetli yüreklerinize .
"Nevruz ’un çiçekleri tüm coğrafyaya barış, adalet, özgürlük, kardeşlik, umut ve sevinçle yayılsın... Düşmanlık ve ölüm yenilsin, umut ve yaşam dirilsin..."
Saygılarımla...
•••••