0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
366
Okunma
Ekrem İmamoğlu ve Diploma:
Dostlar, medya konuşmacılarının konu hakkındaki açıklamalarına biraz daha derinlemesine bakalım ve sistemin çarpıklığını sorgulayalım.
Bir ülke düşünelim. Kurumsal bir devlet aklı, olayları 30 yıl sonrasına doğru görebilir mi? Eğer bu mümkünse, o sistem aslında bir sistemsizlik olur. Eğer Ekrem İmamoğlu’nun diplomasında bir şaibe varsa, o zaman devlet, bu diplomanın sahte olduğunu düşündüğü dönemde, hak eden kaç gencin sistemin bozukluğu yüzünden mağdur olduğunu göz önünde bulundurmalıdır. Diyelim ki Sn. İmamoğlu’nun diploması iptal oldu. Peki, o dönemde bu okulun bölümünü hak ettiği halde okuyamayan gençlerin hakları, bu döneme kadar onlara verilecek mi?
"Sorgulanması gereken en önemli konulardan biri, Sn. İmamoğlu’nun basından edinilen bilgilere göre İstanbul Üniversitesi’ni başarıyla tamamlamış olmasıdır. Peki, burada çarpıklık nerede? Sn. İmamoğlu’nun başarıyla bitirdiği okula neden sistem gereksiz bir kazanma kotası ekliyor? Demek ki, bu ülkenin eğitim sistemindeki gereksiz puan kotası, gençlerimizin önüne konulmuş bir engel haline gelmiş olmuyor mu?"
"Buyurun, bir çarpıklık daha...
Nereyi düzeltelim, nereden başlayalım, nasıl yapalım gibi soruların zihin girdabından çıkılamıyor insan. Neden mi? Çünkü söz konusu okuldan yatay geçişle eğitim hayatını tamamlayıp, üstelik akademik unvan alan bir isim var, basın haberlerine göre. Peki, bu kişinin akademik unvanı geri alınırsa, yaklaşık binlerce öğrenci, YÖK statüsüne uygun olmayan unvansızlıkla eğitim almış olacak. Bu durumda, bu öğrencilerin diplomaları sorgulanmayacak mı? Aldıkları eğitim, yeni akademik unvana sahip öğretim üyelerinden alınacak mı?
Düşünsenize, bu durum tıp fakültesinde yaşanmış olsaydı, binlerce uygunsuz eğitim almış öğrenci mezunu doktorların neşteri altına mı yatacaktık?
Hatta dönemin tüm bu sistemle alakalı yetkilileri yargı önüne getirilecek mi?"
Ülkemiz, günümüzde "kafeterya üniversiteleri"ne dönmüşken, kırsalı kalkındırma mantığıyla her il ve ilçeye üniversite açıldı. Ancak, bu üniversiteler, yalnızca ülkeye KDV üretmekle mi kalıyor? Peki ya hangi buluşları, projeleri hayata geçiriyorlar? Dünyadaki üniversiteler sıralamasına girebilen var mı? Eğitim kalitesi düşürülmüş, içeriği boşaltılmış ve istihdam endüstrisine katkı sağlamak dışında bir amacı olmayan üniversitelerden mezun olmak, gerçekten başarılı olmak anlamına mı geliyor? Hayır.
Ey sistem...
Bir ülke düşünelim; ilkokul, ortaokul ve lise diplomasıyla, 16 milyonluk bir ülkenin en büyük ekonomisine sahip ilini yönetme yetkisini alabiliyorsun, fakat ülkeyi yönetmek için üniversite diploması olmadan yönetemezsin. Bu gerçekten tutarlı bir sistem mi, yoksa bir tutarsızlık mı? Ekrem İmamoğlu’nun diploması olsa ne olur, olmasa ne olur? İstanbul, Avrupa’daki ve hatta dünyanın büyük bir bölümündeki devlet nüfuslarından daha fazla nüfusa sahip bir şehir.
Dünyanın en büyük global şirketleri olan Apple ve Google, iş alımlarında artık diplomayı değil, yetkinlik ve yeterliliği dikkate alıyor. Peki, bizim ülkemizde, dünya sıralamasına giremeyen "kafeterya üniversitesi" diploması nasıl olur da başarılı ve yeterlilik belgesi sayılabilir?
Devlet ve millet olarak kurumsal disiplinli ve hukuka dayalı bir sistemle tanışmamız geç oldu. Avrupa, motorlu araçlar icat edilmeden önce şehirlerini motorlu araca uygun olarak planladı. Ancak biz, motorlu araçlardan sonra bile şehirlerimizi doğru planlayamadık. Bu durumda, bu alanlarda mezun ettiğimiz insanlardan ne bekleyebiliriz? Merkez bankasına ve ekonomi yönetiminde görev alan kişilere ekonomi diploması verildi, fakat ülkemizin ekonomisi ne durumda? Daha da pek çok örnek verilebilir.
Bizler, millet olarak, güneyde feodalitenin egemenliği ve doğuda sultanlık yönetimi gibi eski egemenliklerden bir türlü hukuka dayalı, kurumsal bir devlet aklına geçemedik. Bu geçişin uzun bir süre daha gerçekleşemeyeceğini düşünüyorum ve bu tür tartışmaların hep tanığı olacağız.
Millet olarak artık şahısların veya şahıs menfaatlerinin, yönetenlerin hakimiyet mücadelesinden sıyrılmalı ve sistemimizi tartışmalıyız. Bu sistemi, gelecek nesillere daha sağlam temellerle hazırlamamız gerekmektedir.