Her ayrılış, ölümün önceden alınan bir tadı gibidir, tekrar bir araya geliş de yeniden dünyaya gelişin önceden alınan bir tadı gibidir.-- schopenhauer
turgaykurtulus
turgaykurtulus
@turgaykurtulus

Zaman ve Duyguların Akışı - 8

18 Mart 2025 Salı
Yorum

Zaman ve Duyguların Akışı - 8

( 2 kişi )

1

Yorum

6

Beğeni

5,0

Puan

80

Okunma

Zaman ve Duyguların Akışı - 8

Zaman ve Duyguların Akışı - 8

Bazen, insan kendini eski bir odanın içinde sıkışmış gibi hisseder. Camın önüne oturur, dışarıdaki hayatı seyreder. Geçip giden arabalar, yürüyen insanlar, bir sokak kedisinin ağırbaşlı sessizliği… Hepsi akıp giderken, sen aynı yerde durduğunu fark edersin. Ve o an, zamanın içinden geçtiğini değil, bazen zamanın içinde kaybolduğunu anlarsın.

Hatıralar, eski defterlerin arasında unutulmuş şiirler gibidir. Ne zaman açsan, o kâğıtlardan geçmişin kokusu yükselir. Kelimeler, yaşanmışlıkların izlerini taşır. Bir zamanlar anlam yüklediğin cümleler, şimdi sana bambaşka şeyler hissettirir. Değişen sadece zaman değildir, sen de değişmişsindir. O yüzden, bazen eski sayfaları okumaya cesaret edemezsin.

Bazı yollar vardır ki, insan ne kadar gitse de bir türlü varamaz. Adımlarını hızlandırırsın, yürüdükçe daha da uzaklaştığını hissedersin. Çünkü bazen varmak değil, yolda olmak önemlidir. İnsan bazen bilinmeyene yürümeli, yönünü kaybetmekten korkmamalıdır. Çünkü en büyük keşifler, çoğu zaman yanlış yollarda bulunur.

Geceler, içsel hesaplaşmaların en sadık yoldaşıdır. Gözlerini tavana dikip düşüncelerle boğuştuğun anlar vardır. Geçmişin gölgeleri uzanır odana, eski konuşmaların yankısı düşer kulaklarına. Bir zamanlar sarf ettiğin cümleleri düşünürsün: Hangi sözler fazlaydı, hangileri eksik kaldı? Bazen bir kelimenin bile hayatı nasıl değiştirdiğini fark edersin. Ama artık geri dönüş yoktur, çünkü hayat, düzeltme şansı vermez. Yalnızca devam edersin.

İnsan, en çok sessizlikte kendini duyar. Gürültüye alışmış bir dünya içinde, sessizliğin fısıltısı daha derinden gelir. İşte bu yüzden, bazen en büyük keşifler yalnızlıkta yapılır. Yalnız kalmaktan korkanlar, kendileriyle yüzleşmekten korkanlardır. Oysa insan, kendi içine döndüğünde gerçekten kim olduğunu anlar.

Zaman, bir nehir gibi akar gider. Geçmişin kıyılarında iz bırakan anılar, suyun içinde kaybolur. Ama bazıları, dipte bir taş gibi kalır. Ne kadar ilerlersen ilerle, o taşın varlığını hep hissedersin. Çünkü bazı şeyler unutulmaz, bazı izler silinmez.

Ve belki de en büyük soru şudur: Geçmişi yanında taşıyarak mı yürümelisin, yoksa onu ardında bırakarak mı?

Turgay Kurtuluş

Paylaş
Beğenenler
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (2)

5.0

100% (2)

Zaman ve duyguların akışı - 8 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Zaman ve duyguların akışı - 8 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Zaman ve Duyguların Akışı - 8 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Nurefşan.
Nurefşan., @nurefsan-
20.3.2025 14:02:08
5 puan verdi
"Herkes aynı pencereden bakar fakat farklı manzaralar görür"

Hayatta hangimiz bir yerde kendimizi kapana sıkışmış gibi hissetmedik. Hayatımız akıp gidiyor öyle bir yerde tıkanıp kalıyoruz ki kendimizi yerimizde sayıyor gibi görüyoruz. Sıkışıp kalıyoruz adeta akrep ile yelkovanın tam arasında. Zaman geçmiyor içinde kayboluyoruz ve geçmişin etkisiyle biz hariç her şey hareket ediyor.

Yaşanılıp geçiyor gidiyor... Ve bugün o dünler nasıl bir anlam kazanıyor. Bunu sordum bu soruda kendime hani hepimizin dediği 17 yaşıma bugünkü aklımla dönmek istiyorum! Geçmişi bugün düşündüğümüzde o gün düşündüklerimizin aksine farklı bir pencereden bakabiliyoruz. Kendimize yabancı gibi oluyoruz. Silinip gidiyor o hatıralar zamanla ama izi kalıyor. Bazıları acı veriyor bu izlerin bazıları da dudağımızın kenarında tatlı bir kıvrıma yol açıyor.

Bir yere varmak istersin adım atarsın attığın adımlar seni yaklaştırmaz sanki fersah fersah uzaklaşırsın. Bazı hedeflere ulaşamadığımızda bu hissi içimizde hissetmemiz çok doğal....
Sen değişik bir yaklaşımda bulunmuşsun sanki varmak...değil yolda olmak kavramını öne çıkartmışsın. Varmak bir şeye bir yere varamazsın belik ama...
Yolda olmanın bilinmeyene doğru bir adım atmanın ve bu yolculuğun ta kendisinin bir anlam taşımasının önemi ifade etmişsin.
Duygusal zihinsel yolculuklar böyledir bir noktaya ulaşmak asıl mesele değildir belki de bu yolculuk içinde kaybolarak yeni keşifler yapmak o yolculuğun gerçek sebebidir.

El ayak çekilince aç bir Evlerin Işıkları Bir bir yanarken bırak kendini müziğe sessizliğinde kendini dinle!


Zamanın akıp gidiyor bir nehir misali. Geçmişte akıp gidiyor ama izi kalıyor kaybolmuyor. Bazı anılar bazı anlar öylesine kalıcı bir iz bırakıyor ki bunu silmesi mümkün olmuyor. Hoş silmek de istenmiyor.
Aslında sorduğun sorunun cevabını sen buldun mu onu da merak ettim. Zira geçmiş geçmişte kalıyor ama izi kalıyor bu yazının aslında her satırında hissediliyor.
Peki geçmişi yanımızda taşımamak mümkün mü?
Çalsa ilk aşkınla dinlediğin müzik.... Aklına o mu gelir yoksa kimse gelmez mi?
Ya da tam karşıdan karşıya geçiyorsun yanından geçen kişinin burnuna parfüm kokusu çalınır. Hayali gözlerinin önüne gelmez mi?

Geçmişi arkada bırakmak anıları silmekle mi doğru orantılı yoksa anılar kalsın ama geçmişi silelim mi. Geçmişe kör kütük bağlanmak ne kadar doğru

Geçmiş geçmişte kalabilmesi için bugünümüzdekilerin geçmişi bize aratmaması lazım

Yazının her yerinde kaybolmuşluk hatıralar içsel yolculuk derin düşünceler.... değişim keşif bunları öylesine yaşattın ki galiba satırlarda ben yine kaybolup tekrara düştüm.

İşte bu da benim geçmişimin izleri

Karışık karışık duygusuz
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.