Düşünceler-2
Aşkın ahlak değeri nikahınkinden kat kat üstündür. Çünkü aşk sadakatin garantisidir. Nikah bu emniyeti hiçbir zaman vermez. Akıl, çare bulur. Çaresizliğe karşı acizdir. Aşk çaresizliğe karşı sihirli mukavemetlerin kaynağıdır. Samanlığı seyran haline getiren gönül mucizesini ne akıl, ne para.. yalnız aşk yaratabilir!
Kendi arzusuyla değil, zorla namuslu kalan kadının ne aşkına, ne de faziletine inanılabilir. Kıskançların bu çok basit hakikatleri anlamamaları, kadınlara güvenmemelerinden ziyade kendilerine güvenleri olmadığı içindir. Sevildiklerine ve sevilebileceklerine inanmazlar. Mükemmellik özleyenlerin kendi kendilerinden şüphe etmeleri tabiidir; fakat bu şüpheyi ilkel bir kıskançlık derecesine vardırdıkları gün, içine düştükleri ölçü hatasının cezasını çekerler. Bu cezaların en hafifi kıskançlığın ıstırapları, en ağırı da insanın korktuğuna uğramasıdır.
Artık zamanların ihsanı beni çok yoruyor. Ha dediğim zaman sevdamın icraatı oluşmuyorsa, bu tekemmül etmemiş bir şeydir. Şehirde hürriyetim yok. Şehir bana yarı açık cezaevi. İnsan kendi eliyle kendini mahkum etmemeli. Hep başkalarının tatil yaptığı zamanlarda mı çalışmak zorundayım. Hayır bu bana reva değil. Kendi istediğim zaman çalışabilmeliyim ki istihsalim de layıkıyla olsun. Sırf kendim için yaşamayacağım gibi, başkalarının arzusu doğrultusunda da çalışmayacağım.
Bunca eziyeti hak etmiyorum!..
--------------------------------------------------------------------------------
Dedem : "Kuşkunun olduğu yerde sevgi barınmaz" derdi
--------------------------------------------------------------------------------
Derin suların berraklığı belli olmazmış. Bunca iddialı bir sevdanın hiç karşılık beklememek şeklinde tezahür etmesi gerekir diye düşünülmesi lazımsa da, eğer yetişilmek isteniyorsa kendiliğinden ve belki de fazlasıyla karşılığının oluşması gerekiyor. Oluşmuyorsa asla yetişemeyeceğiniz yolcunun arkasından gitmeyin. Onun kaybolduğu yetmiyormuş gibi kendi yolunuzu da kaybetme ihtimali kuvvetlenecektir.
Haliyle su hiç de berrak görünmüyor..
--------------------------------------------------------------------------------
Dedem : "Ağlamayan çocuğa meme vermezler" derdi
--------------------------------------------------------------------------------
Marifet sevinçle dost olmak değildir. Her çocuk bunu yapar. Olgun adamın çocuktan farkı ıstırapla dost olabilmesidir. Ümitsiz bir tevekkülle değil, ümitli bir sabırla.. Hedefine doğru iradesinin yayını geren ve en uygun hareket anını gözetleyen dinamik bir bekleyiş!. Izdırabın insana öğrettiği şeylerin başında böyle bir sabır gelir.