Hangi acı sevmenin verdiği acıdan daha asil, daha değerlidir?-- george sand
bayduygusal
bayduygusal
@bayduygusal

Bir Gömlek Meselesi

16 Mart 2025 Pazar
Yorum

Bir Gömlek Meselesi

1

Yorum

6

Beğeni

0,0

Puan

73

Okunma

Bir Gömlek Meselesi

Bir Gömlek Meselesi

"Gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenince diğerleri de yanlış gider" - Giordano Bruno

Bu masanın başında oturan heybetli adam benim babam. Sağlı sollu dizili vaziyettekiler de ailenin diğer fertleri. Hani şu çayları dağıtan onüç ondört yaşlarındaki sarışın erkek çocuğu var ya.. işte o da benim. Bizim sülalede kadınlarla erkeklerin meclisi ayrıdır. Anam kadın tepsiyi kapıdan uzattı ve ben de bana düşen görevi yerine getiriyorum. Aile meclisi havasındaki bu toplantı da tesadüf değil.

İbrahim Amcam genç yaşta sevdiği kadınla nişanlandıktan sonra askere gidecek ve döndüğünde onunla evlenecekti. Oysa öyle olmadı. Yaklaşık yirmidört ay süren bu uzatmalı askerlik sonrasında babası Aysel’i bir başkasına vermiş hatta Aysel’in bir çocuğu bile olmuştu.

İlk düğme kızın babası tarafından yanlış iliklenmişti.

Amcam 1980 ihtilali sırasında askerdi. Bu konuları konuşmayı pek sevmez ama kilit bir görevde olduğunu sonradan öğrendim. O zamanlardan kalma bilinen lakabı "kara kedi". İbrahim Amcam askerlik bitimi köyüne dönüp durumu öğrendiğinde deliye dönmüş. Anlatılana göre silahla kızın babasının kapısına dayanmış.

- Madem siz böyle istediniz. Şimdi ben sizden birşey istiyorum. Ya bu evden bir kız alırım yada hepinizi vururum.

İkinci düğme de yanlış iliklenmişti.

Kızın babası Hasan Amca bu işin uzamaması için mecburen durumu kabullenmiş. İşte o zamanlarda henüz onaltı yaşında olan Nermin’i amcama bu şekilde vermişler. Anlatılana göre eğer bu evlilik olmasaydı çok kan dökülecekti. Çünkü bu kara kedi aslında tuttuğunu koparan bir aslanmış.

Tabi benim bu hikayeyi öğrenmem uzun zaman alacaktı.

Kan davası gibi bir durum oluşmadan o zamanki sözü geçen ihtiyarlar tarafından bu mesele bu şekilde kapatılmıştı.

Ta ki o güne kadar..

Yıllar sonra nasıl olduysa Aysel bizim kapıya dayanmıştı. Babam ilk başta onu kabul etmek istemediyse de Aysel başörtüye benzer beyaz tülbentini babamın ayakucuna atıp tabiri caizse ondan barışı sağlamasını istemişti. Çünkü Aysel’in artık onsekizine yaklaşmış erkek kardeşi aklı erdikten sonra bu durumu kabullenememişti.

Üçüncü düğme de yanlış ilikleniyordu.

Neyseki herhangi bir sorun yaşanmadan bu mesele de halledilecekti. Birinci ihtimal amcamın bir erkek çocuğu olmasıydı. Bu durumda nesil bizim tarafa geçeceğinden dava biterdi. Böyle bir inanış vardı. Oysa amcamın çocuğu olmuyordu. İkinci ihtimal ise bu erkek kardeşe bizim aile tarafından başlık parası niyetiyle bir ev verilmesiydi. O erkek kardeş Ali Osman da artık bunun karşılığında kin gütmeyecekti. İkinci seçenek gerçekleşti. Öyle yada böyle yine huzur sağlanmıştı. Herkesin hesabı tamdı. Oysa kaderin hesabı daha başkaydı.

Nasıl olduysa.. yada her kim veya kimler yaptıysa bu ev Ali Osman’a verildikten bir hafta sonra büyük bir yangın çıkmış ve herşey kül olmuştu. Herhangi bir can kaybı yaşanmasa da ortada bir ev kalmamıştı. İşte şimdiki bu aile meclisi toplantısının sebebi bu.

Şimdi ne yapılacaktı?

Aralarında bir ev parası daha toplamayı teklif edenlerden tutun da kızı geri gönderelime kadar herşey konuşuluyordu. İşte çayları dağıtırken tam da o noktada çocuk aklımla ben devreye girecektim.

"Komşu komşu hu
Oğlun geldimi geldi
Ne getirdi incik boncuk
Kime kime sana bana
Daha kime kara kediye
Kara kedi nerde ağaca çıktı
Ağaç nerde balta kesti
Balta nerde suya düştü
Su nerde inek içti
İnek nerde dağa kaçtı
Dağ nerde yandı bitti kül oldu"

Boş gözlerle "yani" der gibi yüzüme bakan akrabalarıma konuştum.

- Ali Osman’a yengem hamile diyelim..
- Sonra?
- Biliyorsunuz eğer çocuk erkek olursa töre gereği daha birşey yapamaz..
- İyi ama amcanın çocuğu olmuyor.
- Bunu Ali Osman bilmiyor ki. Siz yaparsınız ona verirsiniz!
- Peki ya kız olursa?
- Şurda kaç ailesiniz. Birinizden biri başarır.

Dördüncü yanlış düğmeyi ben ilikliyordum.

Yedi yıl sonra..

Amcalarım ve halalarımın çocukları hep birlikte bir bayram sabahı bizim evdeyiz. Sekiz yeğenim var ve hepsi de altı yaşlarında. Hatta birisi kızlı erkekli ikizler. Hele bir tanesi var ki çok akıllı. Adı İsmail..

- Ağabey biz neden hepimiz aynı yaşlardayız da sen hepimizden büyüksün?
- Baban İbrahim Amcam’ın kayınpederi.. yani senin deden o gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemiş de ondan..
- Ne gömleği!

Paylaş
Beğenenler
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Bir gömlek meselesi Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Bir gömlek meselesi yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Bir Gömlek Meselesi yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Esrakilic1982
Esrakilic1982, @esrakilic1982
16.3.2025 15:11:18
Gömlek, bir hayatın düğmesidir; kimi zaman ilk iliklenen, zor bir yolculuğun başlangıcıdır. O ilk yanlış düğme, belki de bir kaderin, bir ihtimalin en net hatırlatıcısıdır. Her yanlış, bir doğruyu doğurur, her kararın gölgesinde başka bir karar saklıdır. O gömlek, zamanla biçim değiştirse de her iliklenen düğme, geçmişin izlerini taşır. Tıpkı bu ailede olduğu gibi; her bir karar, her bir yanlış, bizleri bugüne taşır. Sonuçta, bu gömleği giyen bizleriz ve düğmeleri her seferinde bir başka hatıra gibi sırasıyla ilikliyoruz.

Yazdığınız her satır için teşekkür ederim, şiiriniz beni derinden etkiledi.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.