Gene de bir iştir beklemek. bekleyecek bir şeyi olmamaktır korkunç olan.-- cesare pavese
mnihatmalkoc
mnihatmalkoc
@mnihatmalkoc

MEHMET AKİF VE İSTİKLAL MARŞI

12 Mart 2025 Çarşamba
Yorum

MEHMET AKİF VE İSTİKLAL MARŞI

( 5 kişi )

5

Yorum

10

Beğeni

5,0

Puan

159

Okunma

Okuduğunuz yazı 12.3.2025 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.

MEHMET AKİF VE İSTİKLAL MARŞI



M.NİHAT MALKOÇ

Milletleri ayakta tutan belli başlı değerler vardır. Dil, dil, vatan, bayrak, millî marş bunlardan sadece birkaçıdır. Bunlar birlik ve beraberliğimizin çimentosudur. Zor zamanlarımızda bunlar etrafında kenetlenerek yekvücut oluruz. Bunlar olmazsa olmaz değerlerimizdir. Bu kırık dökük satırlarımda bu değerlerden biri olan İstiklâl Marşı’ndan ve onun duygu eri Mehmet Akif’ten söz etmek istiyorum size.

Mehmet Akif, Arnavut kökenli bir aydın olmasına rağmen kendini Müslüman bir Türk olarak görmüş ve yaşadığı bu topraklar için kalemiyle ve bileğiyle elinden geleni yapmıştır. Bazıları onun milliyetinden rahatsız olsa da O, milliyetini hiçbir zaman inancının önünde görmemiş ve Müslümanlığını Türklüğünün önünde tutmuştur. Onu diğerlerinden ayıran ve bütünleştirici kılan da budur. Böylelikle de her kesimin sevgisini kazanmıştır.

Akif, Batı’ya hep şüpheyle bakmış ve güven duymamıştır. Bunun sebebi Batı’nın tarih boyunca Doğulu milletlere at gözlüğüyle bakmasıdır. Bu kanaatinde haklı olduğu defalarca ortaya çıkmıştır. Keşke Akif, bu ileri görüşünde haksız çıksaydı da tarihî acılar yaşanmasaydı. Fakat yaşananlar onu haklı çıkarmıştır. Tarihin tekerrürden ibaret olduğu görülmüştür. O, bizi birbirimizi düşürmeye çalışan ikiyüzlü Batı devletlerinin yüzüne şiir yoluyla da olsa tükürerek vicdanen rahatlamıştır:

“Tükürün milleti alçakça vuran darbelere!
Tükürün onlara alkış dağıtan kahpelere!
Tükürün ehl-i salîbin hayâsız yüzüne!
Tükürün onların asla güvenilmez sözüne!
Medeniyet denilen maskara mahlûku görün,
Tükürün maskeli vicdanına asrın tükürün!”

İstiklâl Marşı’yla ilgili olarak anlatılan hikâyeyi hepimiz biliriz. Onun için bu gerçek öyküyü bir kez daha tekrar etmek, malumu ilân etmekten başka bir şey olmaz. Fakat bilinmelidir ki bu marş, zaferden sonra yazılmamıştır. İstiklâl Marşı yazılırken ülkemiz hâlâ işgal altındaydı. Düşman güçleri saldırdıkça saldırıyordu. Zaten bu marş da halkın azim ve heyecanını diri tutmak ve insanlarımıza inanç aşılamak için yazılmıştır. Akif, marşın sözlerinde Türk topraklarının düşman çizmesi altında kirlenmekten kurtarılacağına inanıyor ve zaferden haber veriyordu. Biliyordu ki inanmak başarmanın yarısıdır. Millet kenetlenirse başarı kendiliğinden gelir zaten.

Bilindiği gibi yarışmaya iştirak eden 724 şiirde ifadesini bulamayan kurtuluş azmi ve heyecanı Akif’in mısralarında canlanarak yerli yerine oturuyordu. Bunu başaran Akif, marşla ilgili olarak, kendini geri planda tutmak istiyordu. Çünkü bu güzide şiiri bir şahsın değil, milletin topyekûn sesi ve hissiyatı olarak görüyordu. Böyle düşündüğü için de onu “Safahat” ına almamıştır. Bununla ilgili olarak söylediği şu sözler ne kadar da manidardır: “Onu ben milletime ve kahraman ordumuza hediye ettim. Artık o milletindir. Zaten o milletin eseridir, milletin malıdır. Ben yalnız gördüğümü yazdım.”

Mehmet Akif’in İstiklâl Marşı’na “Korkma” nidasıyla başlaması tesadüf değildir. O biliyordu ki korku, baştan kaybetmenin diğer adıdır. Bu sözlere bakıldığında hepsinin kararlılık ve inanç yüklü ifadelerle örüldüğü görülür:

“Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak,
O benimdir, o benim milletimindir ancak!”

Kurtuluş Savaşı’na karşı olan bir kısım aydınlar, Akif’i saflarına çekmeye çalışsa da o her zaman bağımsızlık ve mücadeleden yana bir tavır sergiledi. Bu kararlılığı ve yılmaz iradeyi her fırsatta halka ettiği değişik vaazlarda görebiliriz. Bu bağlamda 6 Şubat 1920 günü Balıkesir Zağnos Paşa Camii’ni tıklım tıklım dolduran ahaliye şöyle sesleniyordu Akif:

“Cemaat içinde herkesin uhdesine düşen bir vazife-i vataniye, bir fariza-i diniye vardır ki onu ifa hususunda zerre kadar ihmal göstermek caiz değildir. Bu hususta hiçbir fert kenara çekilerek seyirci kalamaz. Çünkü düşman kapılarımıza kadar dayanmış, onu kırıp içeri girmek, harîm-i namus ve şerefimizi çiğnemek istiyor. Bu namert taarruza karşı koymak, kadın, erkek, çoluk çocuk, genç, ihtiyar, her fert için farz-ı ayın olduğu, bir lahza hatırdan çıkarılmamalıdır.”

Akif, kendi hâlinde yaşayan bir insan olmasına rağmen kararlı ve inançlı bir yapıya sahipti. Nerde olması gerekiyorsa orda duruyordu. Onun gür ve kararlı sesi, daha evvel Balkan Harbi esnasında; Beyazıt, Fatih, Süleymaniye Camii şeriflerinden, Millî Mücadele’de ise Balıkesir Zağanos Paşa ve Kastamonu Nasrullah Camii’nden ve daha pek çok camilerden yükselmişti. Ümitsizliğe şiddetle karşı çıkmış, her fırsatta halka moral ve yürek vermişti.

Tefrika illetine tutulmamamız için bizi uyararak şöyle demişti:
"Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez;
Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez"

Mehmet Akif, hayatı boyunca bir münzevi gibi ömür sürdü. Doğru bildiklerini yaşadı, yazdı ve yaydı. Milletine güven ve sabır aşıladı. Birlik ve beraberliğin bizi birbirimize bağlayan en önemli unsur olduğunu her fırsatta hatırlattı. Yabancıların kirli senaryolarına figüran olmamamız için tarih şuuru kazandırdı. Hakiki Müslümanlığın en büyük kahramanlık olduğunu haykırdı. İslâm birliğinin tesisi için gayret ettiyse de arkasında yürüyenler tez yorulduğu için, tam anlamıyla gayesine ulaşamadı. Aradan geçen yıllar, Akif’in söylemlerinin ne kadar doğru ve isabetli olduğunu ispatladı. İstiklâl Marşı’nın kabulünün 104. yıldönümünü kutluyor Akif’in deyimiyle “Allah bu millete bir daha İstiklâl Marşı yazdırmasın.” diyorum.

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (5)

5.0

100% (5)

Mehmet akif ve istiklal marşı Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Mehmet akif ve istiklal marşı yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
MEHMET AKİF VE İSTİKLAL MARŞI yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
İbrahim Kurt
İbrahim Kurt, @ibrahimkurt
13.3.2025 19:22:30
5 puan verdi
Mehmet Akif Ersoy bir müslüman Türk olduğu için değil aydın bir insan ve kahramanlıklara tanık olan bir vatan şairi olduğu için yazmıştır bu vatan şiirlerini , İstiklal marşımızda bunlardan biridir , şimdi mevzu ; ne ırktır nede dini inanç , mevzu derinliğine milletin kahramanlık tarihidir . Bu millete ,Türk milleti dedi ve istiklal marşında bir tek Türk kelimesi geçmez, ırkım ve vatan, millet, özgürlük ,hürriyet işlenmiştir yani ana yurt toprak ve bağımsızlık için verilen kahramanlık mücadelesini anlatır . Bu vatan şairimizi saygıyla rahmetle anıyorum .
çiftçi
çiftçi, @ciftci1
13.3.2025 13:42:47
Rahmetle yad ettiğimiz milli şairimiz Akif'in verdiği mücadeleyi çok güzel anlatmışsınız. Onun dünya görüşü, vatan, millet sevdası, hürriyet aşkı ve mücadelesi aslında emsalsiz örneklerle doludur. Lakin sonra öz yurdunda garip kalanlardan, kıymeti bilinmeyenlerden, ölümünde bile sahip çıkılmayanlardan oldu.
Çok garip tecelli değil mi?
Evladı per perişan, ser sefil, aç biilaç, sahipsiz, kimsesiz, yaşamış sayılırsa, terk eyledi bu alemi.
Kadirşinas bir milletiz ama, kadır kıymet bilmeyenlere denk gelindiğinde maalesef...
Takdirlerimle...
Nurefşan.
Nurefşan., @nurefsan-
13.3.2025 09:51:37
5 puan verdi
Mehmet Akif'in İstiklâl Marşı'nın anlamını ve onun milletin ruhundaki derin etkisini çok güzel bir şekilde ortaya koyan bir yazı kaleme alınmış. Akif'in millî mücadeleye olan katkısı ve marşın yazılış süreci onun kararlılığı, bağımsızlık aşkı ve inanç dolu tavırlarıyla birleşerek Türk milletinin birliğini simgeliyor.
Yazınız Akif’in millî değerlerimize olan bağlılığını ve İstiklâl Marşı’nın sadece bir şiir değil bir milletin sesi olduğunu vurguluyor. Akif’in "korkma" diyerek başladığı marşımız aynı zamanda küllerinden doğan bir milletin umudu direncidir.
Allah Türk Milletine bir daha İstiklal Marşı yazdırtmasın.
Güne düşen yazıyı ve kalemi tebrik ederim.
Ömer Hüdayi
Ömer Hüdayi, @omerhudayi
13.3.2025 07:21:29
'Toprakta gezen gölgeme toprak çekilince,
Günler şu heyûlayı da er geç silecektir. 
Rahmetle anılmak ebediyet budur amma,
Sessiz yaşadım kim beni nerden bilecektir?'
***
Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoyu rahmetle anar, bu anlamlı yazı için kıymetli tebrik eder sıhhat ve afiyet dilerim hocam.
andelip
andelip, @andelip
13.3.2025 05:18:47
Eyvallah kıymetli dost..
hem merhum Akif için hem İstiklal marşı için ne kadar mersiyeler yazsak ne kadar övsek azdır.
Zira o zor şartlarda bu mücadeleyi veren insanlar hakikaten her türlü övgüye layık insanlardır.
Rabbim bizleri de onların da birlikte eylesin..
Tebrik ediyorum
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.