Kadın: Fedakârlığın ve Gücün Temsili

Kadın, yalnızca bir isim değil, bir anlamdır. O, fedakârlığın en saf halidir. Sevgisini hiç karşılık beklemeden sunan bir anne, yorgun olsa da ailesi için ayakta kalan bir eş, zor zamanlarda bile güçlü durmayı başaran bir evlattır. Kadın, sadece kendi hayatını değil, çevresindekilerin de hayatını güzelleştiren bir ruhtur.

Fedakârlık, bir kadının doğasında vardır. Uykusuz gecelerde evladını sarıp sarmalayan bir annenin şefkatinde, ailesi için kendi isteklerinden vazgeçen bir kadının sabrında, tüm dünyaya rağmen hayallerinin peşinden koşan bir kadının azminde gizlidir. O, kimsenin fark etmediği küçük detaylarda, görülmeyen ama hissedilen bir güçtür.

Kadının değeri, yalnızca yaptığı fedakârlıklarla değil, toplumun her alanına kattığı emekle ölçülmelidir. Çünkü kadın, yalnızca evin içinde değil, bilimde, sanatta, siyasette, eğitimde ve hayatın her alanında var olmalıdır. Kadın güçlü olduğunda, toplum da güçlü olur. Kadın değer gördüğünde, dünya daha adil bir yer haline gelir.

Ama ne yazık ki, hâlâ birçok kadın hak ettiği değeri görememekte, emeği göz ardı edilmekte ve fedakârlıkları normalleştirilmektedir. Oysa kadın, sadece bir gün değil, her gün hatırlanmalı ve kıymeti bilinmelidir. Çünkü onun varlığı, dünyaya anlam katar.

Bugün, kadınların yalnızca sevgisini ve fedakârlığını değil, azmini ve gücünü de kutlamalıyız. Onlara hak ettikleri saygıyı göstermeli ve her zaman yanlarında olmalıyız. Kadın güçlüdür, çünkü o, hayatın ta kendisidir.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun!


Arzu Züngür