0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
310
Okunma
Ön Söz
Gökyüzü, insanlığın hem hayallerini hem korkularını taşır. Yıldızlara uzandığımızda, elimize altın dokundu; ama o altın, bir lanet gibi Fırat’ın kıyısına düştü. Rivayetler, asırlık bir uyarı fısıldadı: ‘Fırat, altından bir dağı çıkarmadıkça kıyamet kopmaz.’ Ve bir duman, göğü matlaştırıp dünyayı örttüğünde, başka bir gerçek yankılandı: ‘Göğün açıkça duman getireceği günü gözetle.’ Bilim, hırsla kör oldu; inanç, fitneyi gördü. Bu, bir asteroidin hediyesiyle başlayan, insanlığın çelikle ve gözyaşıyla sınandığı sert kurgu formatında bilimsel temelli ve teolojik bir hikaye. Altın, zenginlik miydi, yoksa yıkım mı? Duhân, bir azap mıydı, yoksa bir uyanış mı? Sayfaları çevirin ve gökyüzünün altında yatanı keşfedin.
BÖLÜM 1: Terminus Şehrinde Asteroid Madenciliği Toplantısı
Mars’ın ilk şehri Terminus, 2046 yılında Artemis Base Camp’tan gelen 300 öncü tarafından kurulmuştu. 2060 yılına gelindiğinde şehirde 5000 kişi yaşıyordu ve koloni, kendi kendine yetebilen bir yerleşim haline gelmişti. 2095 yılında ise Mars kolonisi, ekonomik bağımsızlığını ve sürdürülebilirliğini sağlamak için asteroid madenciliği yapma kararı aldı. Bu karar, Terminus’un ana konferans salonunda düzenlenen bir toplantıyla resmiyet kazandı. Salonda, dev bir holografik ekran 16 Psyche asteroidinin 3D modelini ve tasarlanacak geminin ilk taslaklarını gösteriyordu. Katılımcılar, etkileşimli panellerle donatılmış masalar etrafında oturmuş, veri ve simülasyonları inceliyordu.
Toplantıya, Mars kolonisinin önde gelen bilim insanları, mühendisleri ve yöneticileri katılıyordu. Operasyon Direktörü Capt. John Carter, toplantıyı açmak üzere söz aldı:
Capt. John Carter:
“Saygıdeğer konuklar, Mars kolonimizin geleceği için tarihi bir dönüm noktasındayız. Bugün, asteroid madenciliği projemizin ilk adımlarını atmak için bir aradayız. 16 Psyche asteroidinden elde edilecek metaller, kolonimizin ekonomik bağımsızlığını güçlendirecek ve kaynak ihtiyacımızı karşılayacak. Şimdi, gemimizin tasarımı, madencilik stratejilerimiz ve operasyonel planlarımız hakkında uzmanlarımızın sunumlarını dinleyeceğiz.”
Carter’ın sözleri salonda bir heyecan dalgası yarattı. İlk olarak, Baş Mühendis Dr. Elena Rodriguez söz aldı ve geminin teknik detaylarını paylaşmaya başladı:
Geminin Tasarımı ve Teknik Özellikleri
Dr. Elena Rodriguez:
“Teşekkürler, Capt. Carter. Gemimiz tek yönlü olduğu için, maliyeti düşük tutma adına tahrik sisteminde klasik yöntem kullanılacak. Fakat derin uzay yolculuğu için optimize edildi. Ana itki kaynağı olarak Hall etkisi iticileri kullanacağız. Bu iticiler, xenon gazını iyonize ederek 3000 saniyelik bir özgül impuls sağlayacak ve Mars’tan asteroid kuşağına 18 aylık bir yolculuk süresini mümkün kılacak. Kalkış manevraları için ise hidrazin yakıtlı kimyasal roket motorları devreye girecek. Enerji kaynağı olarak, 500 kW gücünde bir nükleer fisyon reaktörü tasarladık. Reaktör, uranyum-235 yakıt çubuklarıyla çalışacak ve enerjiyi Stirling motorları aracılığıyla elektriğe çevirecek. Reaktörün termal yönetimi için karbon nanotüp alaşımlı radyatör paneller kullanacağız; bu paneller, uzay boşluğunda ısıyı verimli bir şekilde dağıtacak.”
Dr. Rodriguez’in sunumu, geminin temel sistemlerini net bir şekilde ortaya koyuyordu. Ardından, Jeolog Prof. Marcus Lee, 16 Psyche asteroidinin yapısını ve madencilik için uygun bölgeleri ele aldı:
Asteroidin Özellikleri ve Zorluklar
Prof. Marcus Lee:
“16 Psyche, metalik yapısıyla bilinen bir asteroid. Çapı yaklaşık 226 km ve kendi ekseni etrafında 4.2 saatte bir tam tur dönüyor. Bu hızlı dönüş, düşük yerçekimiyle birleştiğinde ciddi zorluklar yaratıyor. Yerçekimi, Dünya’nınkinin yalnızca %1.46’sı kadar, yani yaklaşık 0.144 m/s2. Ekvator bölgesinde, dönüşün neden olduğu merkezkaç kuvveti daha zayıf 0.124 m/s2; bu da yüzeyde tamir ve bakım robotlarının ayakta kalmasını neredeyse imkânsız hale getiriyor. Ancak, kutup bölgeleri bu etkiden daha az zarar görüyor ve daha stabil. Kutup noktalarında merkezkaç kuvveti minimum, bu da madencilik ekipmanlarının sabitlenmesi için ideal bir alan sunuyor. Bu nedenle, TBM’mizi kutup bölgelerinden birine yerleştirmeyi öneriyoruz.”
Prof. Lee’nin analizi, asteroidin fiziksel koşullarını ve stratejik yaklaşımı vurguluyordu. Sonra, Madencilik Uzmanı Dr. Aisha Khan, TBM (Tunnel Boring Machine) ve madencilik süreçlerini detaylandırdı:
Madencilik Süreci ve TBM Tasarımı
Dr. Aisha Khan:
“TBM’miz, 16 Psyche’nin sert metalik yüzeyini kazmak için özel olarak tasarlandı. Titanyum alaşımlı kesiciler ve lazer destekli delme sistemleri ile donatıldı. Asteroidin düşük yerçekimi ve dönüşü nedeniyle, kazı sırasında çıkan kaya parçalarının uzaya savrulmasını önlemek kritik. Bu yüzden, TBM’nin kazdığı deliğin üzerine bir toz kapanı kapak yerleştireceğiz. Bu kapak, vakumla sızdırmaz hale getirilecek ve kazılan malzemenin kontrollü bir şekilde toplanmasını sağlayacak. TBM’nin asteroid yüzeyine sabitlenmesi için elektromanyetik çapa sistemleri ve hidrolik matkaplar kullanacağız. Bu sistemler, makineyi kutup bölgesinde sıkıca tutacak ve dönüşün yarattığı hafif merkezkaç kuvvetini dengeleyecek.”
Dr. Khan, madencilik ekipmanlarının pratikliğini ve güvenlik önlemlerini vurguladı. Ardından, Kimya Mühendisi Dr. Liam Chen, rafine ve saflaştırma süreçlerini açıkladı:
Rafine ve Saflaştırma Süreçleri
Dr. Liam Chen:
“Uzay ortamında su kullanamayacağımız için, rafine ve saflaştırma süreçlerini ısıtma ve merkezkaç kuvveti ile tasarladık. İlk olarak, TBM’den gelen malzeme bilyalı değirmenlerle toz haline getirilecek. Ardından, vakum distilasyonu üniteleri devreye girecek. Uzay ortamı bunu kolaylaştıracak. Bu Yaklaşık 3900°C’lik bir erime noktasına sahip Hafniyum karbür (HfC) ünitelerde, her metalin kaynama noktasına göre buharlaştırılması sağlanacak: örneğin, vakumda altın 1210°C’de, platin 1858°C’de buharlaşacak. Buharlaşan metaller, ayrı yoğuşma haznelerinde toplanacak. Nükleer reaktörün sağladığı enerji, bu ısıtma süreçlerini destekleyecek. Son aşamada, elektrokimyasal saflaştırma ile metallerin saflığı %99’un üzerine çıkarılacak. Yoğunluk farkı, merkezkaç kuvvetiyle birleştiğinde, altın gibi ağır metaller en altta eriyik olarak ayrışacak.”
Dr. Chen’in sunumu, bilimsel temellere dayalı bir yaklaşımı ortaya koyuyordu. Toplantı, Operasyon Direktörü Capt. John Carter’ın operasyonel planlarla devam etti:
Operasyonel Planlar ve Depolama
Capt. John Carter:
“Gemimiz, 16 Psyche’ye ulaştığında kutup bölgesine iniş yapacak ve TBM ile kazı başlayacak. Rafine edilen metaller, 50 ton kapasiteli depolama kapsüllerine doldurulacak. Bu kapsüller, titanyum-karbon kompozit kaplamalı olacak ve geri dönüş için katı yakıt roket motorları ile donatılacak. Ayrıca, kapsüllerin Mars’a güvenli inişi için ablatif ısı kalkanları kullanılacak. Gemi, iletişim gecikmeleri nedeniyle tamamen otonom çalışacak; bu yüzden, madencilik ve rafine süreçlerini optimize eden bir yapay zeka sistemi entegre ettik.”
Carter’ın açıklamaları, operasyonun genel çerçevesini çizdi. Toplantı, katılımcıların soru ve yorumlarıyla interaktif bir hale geldi:
Tartışmalar ve Sorular
Dr. Elena Rodriguez:
“Capt. Carter, nükleer reaktörün 500 kW gücü, hem TBM’yi hem de rafine ünitelerini aynı anda çalıştırabilecek mi?”
Capt. John Carter:
“İyi bir soru, Dr. Rodriguez. Enerji tüketimini dengelemek için operasyonları zaman dilimlerine ayıracağız. Kazı sırasında rafine üniteleri düşük güç modunda çalışacak. Reaktörün kapasitesi, gerektiğinde %20 artırılabilir.”
Dr. Elena Rodriguez:
"Bu süreçte, değerli metaller rafine edilip saflaştırılırken, geriye “atık” olarak çoğunlukla silikatlar, düşük değerli mineraller ve işlenmemiş kaya parçaları kalıyor. TBM’den çıkarılan atıklar ne yapılacak?”
Capt. John Carter:
“Atıklar bir sorun. Ama bir çözümüm var. Bu atıkların değerlendirilmesi için birkaç olasılık var. Atıkların bir kısmı, rafine ünitelerinde dolgu malzemesi veya ısı yalıtımı olarak kullanılabilir.
Diğer sürdürülebilir çözüm: Balistik fırlatma.
Atıkları diğer kutba taşıyacağız. 16 Psyche’nin 0.144 m/s² yerçekimi, düşük yerçekimi avantajı bunu mümkün kılıyor. TBM’den çıkan atıklar, çoğunlukla silikatlar, oksitler ve düşük değerli metalik tozlar içeriyor. Bu karışım, yüksek basınç ve ısı altında sinterleme (toz metalurjisi) yoluyla katı bir forma dönüşecek. Sinterleme, toz parçacıklarını birleştirip sert bir yüzey oluşturur.
TBM’den çıkan tozu sıkıştırıp, bir yaylı top ve yedekte elektromanyetik rayla 60 m/s hızla fırlatacağız. 113 km mesafeyi saniyeler içinde aşarız.”
Dr. Aisha Khan, ekrana yaklaşıp asteroidin dönüş eksenini inceledi.
Dr. Aisha Khan:
“60 m/s mi? Psyche’nin kaçış hızı 150 m/s civarında—uzaya kaçmaz mı?”
Capt. John Carter:
“Hayır, Aisha. 60 m/s, kaçış hızından çok düşük; atıklar balistik bir yay çizer ve diğer kutba iner. 4.2 saatlik dönüşü hesaba kattık—kutup bölgelerinde merkezkaç kuvveti neredeyse sıfır. Fırlatma açısını 45 derece tutarsak, 113 km tam isabet.”
Dr. Liam Chen, asteroid dengesi konusuna değindi.
Dr. Liam Chen:
“Kütle dağılımı ne olacak? 3.5 ton atık taşırsak, Psyche’nin dönüş eksenini kaydırabilir miyiz?”
Capt. John Carter:
“Güzel soru, Liam. Psyche’nin kütlesi 2.72 × 10¹⁹ kg—3.5 ton, buna kıyasla bir toz tanesi bile değil. Ama diğer kutba taşımak, kütle dengesini korur. Bir kutupta kazıp diğerine yayarsak, asteroidin eksen stabilitesi bozulmaz. Hatta atıklar, yüzeyde bir regolit tabakası oluşturur—bilimsel analiz için bonus.”
Alex Chen:
“Asteroidde mini meteorlar fırlatacağız—çok havalı!”
Dr. Elena Rodriguez:
“Sürdürülebilirlik için ideal. Tüneller temiz kalır, kütle dengesi korunur—3.5 ton atık, Psyche’nin 2.72 × 10¹⁹ kg kütlesinde fark yaratmaz. Fırlatma ve çarpma kuvvetleri birbirini dengeler. Diğer kutba bir regolit tabakası ekleriz.”
Prof. Marcus Lee:
“Kutup bölgesinde bile hafif bir merkezkaç kuvveti olacak. TBM’nin stabilitesi için ek önlemler düşünmeli miyiz?”
Dr. Aisha Khan:
“Evet, Prof. Lee. Elektromanyetik çapa sistemleri ve hidrolik matkaplar bu kuvveti karşılayacak. Ayrıca, TBM’yi dönüş eksenine en yakın noktaya yerleştirerek bu etkiyi en aza indireceğiz.”
Toplantı, teknik tartışmalarla devam etti ve asteroid madenciliği projesinin ilk adımları atıldı. Terminus sakinleri, 16 Psyche’den elde edilecek metallerle Mars kolonisinin geleceğini güvence altına almayı hedefliyordu. Gemi tasarımı tamamlandığında, imalat aşamasına geçilecek ve ardından 16 Psyche’ye yolculuk başlayacaktı. Bu, Mars’ın insanlık tarihindeki en iddialı projelerinden biri olacaktı.
BÖLÜM 2: İmalat ve Montaj Aşaması
Mars’ın Terminus şehrindeki üretim tesisleri, 16 Psyche asteroidi için tasarlanan madencilik gemisinin inşası için tam kapasiteyle çalışıyordu. Mars’ın sınırlı kaynakları, mühendisleri hem yerel malzemeleri kullanmaya hem de yaratıcı çözümler bulmaya itiyordu. Yerel olarak çıkarılan demir, alüminyum ve silisyum, geminin temel yapısal bileşenlerini oluştururken, nadir elementler ve gelişmiş alaşımlar ise koloninin dikkatle yönetilen stoklarından sağlanıyordu. Üretim ve montaj süreci, bilimsel hassasiyet ve ekip çalışmasıyla ilerliyordu; fırlatmadan önceki son testler ise gemiyi uzayın zorlu koşullarına hazırlamak için kritik bir adımdı.
Üretim Süreci
Üretim hattında, Baş Mühendis Dr. Elena Rodriguez ekibine seslendi:
Dr. Elena Rodriguez:
“Ekip, dikkat! Bugün geminin ana iskeletini oluşturan titanyum alaşımlı kirişlerin üretimine başlıyoruz. Mars’taki titanyum cevherinden elde ettiğimiz alaşım, %90 titanyum, %6 alüminyum ve %4 vanadyum içeriyor. Bu karışım, hafif ama dayanıklı bir yapı sunacak. 3D baskı makinelerimiz kirişleri katman katman inşa edecek. Her kiriş 15 metre uzunluğunda olacak ve toleranslar mikron düzeyinde tutulmalı.”
Yanında duran Mühendis Yardımcısı Alex Chen, veri tabletinden parametreleri kontrol ediyordu:
Alex Chen:
“Dr. Rodriguez, baskı sıcaklığı 1650°C’de sabitlendi. Ama Mars’ın düşük yerçekimi, malzemenin soğuma hızını Dünya’dakinden farklı kılıyor. Termal genleşme katsayısını %0.5 oranında artırmalı mıyız?”
Dr. Elena Rodriguez:
“Güzel tespit, Alex. Evet, düşük yerçekimi ve ince atmosfer ısı dağılımını etkiliyor. Termal genleşmeyi %0.5 artırarak, kirişlerin uzaydaki termal döngülere karşı direncini garantileyeceğiz.”
Üretim hattında, otomatik kaynak robotları kirişleri birleştiriyordu. Her birleşim noktası, ultrasonik testlerle kontrol edilerek kusursuzluk sağlanıyordu. Ayrıca, uzaydaki radyasyon ve mikrometeorit tehditlerine karşı, kirişler bor karbür kaplamalarla güçlendiriliyordu.
Montaj Aşaması
Montaj, Terminus’un devasa hangarında gerçekleşiyordu. Mars’ın toz fırtınalarına karşı korunaklı olan hangar, Dünya’ya yakın bir basınç ortamı sunuyordu. Geminin modüler tasarımı, her bileşenin ayrı ayrı test edilip birleştirilmesine olanak tanıyordu.
Capt. John Carter, montaj sürecini denetlemek için hangara geldi. Yanında Sistem Mühendisi Dr. Aisha Khan vardı:
Capt. John Carter:
“Dr. Khan, TBM’nin montajı ne durumda? Asteroid yüzeyine sabitleme sistemleri hazır mı?”
Dr. Aisha Khan:
“Evet, Capt. Carter. TBM (Toprak ve Bölge Madencisi), elektromanyetik çapa sistemleri ve hidrolik matkaplarla donatıldı. Matkaplar, asteroidin metalik yüzeyinde 10 metre derinliğe kadar delinecek ve makineyi sabitleyecek. Ayrıca, kazı sırasında çıkan parçacıkların uzaya savrulmasını önlemek için toz kapanı kapak monte ettik. Kapak, polikarbonat alaşımlı ve vakumla sızdırmaz hale getirilecek.”
Carter, geminin tahrik sistemlerini incelemek için ilerledi. Plazma motorları, geminin arkasına yerleştirilmişti ve Hall etkisi iticileri xenon gazı tanklarına bağlıydı.
Dr. Elena Rodriguez:
“Capt. Carter, plazma motorlarının montajı tamamlandı. Her itici, 50 kW güçle çalışacak ve toplamda 200 kW tüketecek. Nükleer reaktörün 500 kW’lık kapasitesi, hem tahrik hem de madencilik için yeterli. Ayrıca, Mars’tan kalkış ve astreoide iniş için kimyasal roket motorları da hazır.”
Rafine ve Saflaştırma Üniteleri
Geminin rafine bölümü, vakum distilasyon üniteleri ve elektrokimyasal saflaştırma sistemleriyle donatılmıştı. Bu sistemler, Mars’taki laboratuvarlarda test edilmiş, ancak uzay koşullarına uyum sağlayacak şekilde modifiye edilmişti.
Dr. Liam Chen:
“Rafine üniteleri, indüksiyon ısıtıcılarla çalışıyor. Her ünite 10 kW güçle metalleri kaynama noktalarına ısıtacak. Vakum ortamında basınç düşük olduğu için altının kaynama noktası önemli ölçüde düşer. Clausius-Clapeyron denklemi kullanılarak yapılan hesaplamalar, vakum basıncının (örneğin 0 atm) altının kaynama noktasını ~1210°C civarına indirebileceğini gösterir. Bu, normal atmosferik basınçtaki kaynama noktası olan 2856°C’ye kıyasla belirgin bir düşüştür. Merkezkaç kuvveti kullanarak ağır metalleri ayıracağız; yoğunluk farkıyla altın ve platin altta toplanacak.”
Kimya Mühendisi Yardımcısı Zoe Patel, bir simülasyon gösterdi:
Zoe Patel:
“Dr. Chen, simülasyonlar gösteriyor ki merkezkaç ünitesinin dönüş hızı 5 rad/s olmalı. Bu, ağır metallerin etkili ayrılmasını sağlar. Ama ünitenin süperiletken rulmanlarla desteklenmesi lazım; yoksa sürtünme ısıyı artırıp verimi düşürür.”
Dr. Liam Chen:
“Doğru, Zoe. Süperiletken rulmanlar, Mars’taki helyum-3 stoklarından üretilecek. Sürtünmeyi neredeyse sıfıra indirerek ünitenin uzun süre stabil çalışmasını sağlayacak.”
Fırlatmadan Önce Son Testler
Montaj tamamlandığında, gemi fırlatmaya hazırlanırken bir dizi testten geçti. Bu testler, uzayın zorlu koşullarını simüle etmek için tasarlanmıştı.
Capt. John Carter:
“Ekip, son kontrolleri yapalım. İlk olarak tahrik sistemi testi. Plazma motorlarını düşük güçte çalıştırıp itiş gücünü ve gaz akışını kontrol edeceğiz.”
Alex Chen:
“Motorlar hazır, Capt. Carter. Xenon tankları dolu, iyonizasyon odaları stabilize. Test başlıyor.”
Motorlar çalıştı; mavi bir parlama, itişin başladığını gösterdi. Veri ekranları, performansın beklendiği gibi olduğunu doğruladı.
Ardından TBM testi geldi. Hangarın zeminine sabitlenen bir simülasyon platformunda, matkaplar ve elektromanyetik çapa sistemleri denendi.
Dr. Aisha Khan:
“Matkaplar 10 cm/s hızla ilerliyor. Elektromanyetik çapa sistemleri, 500 N tutma kuvveti sağlıyor. Asteroid yüzeyinde stabilite için yeterli.”
Rafine üniteleri de test edildi. Küçük bir numune, vakum distilasyon ünitesinde ısıtıldı ve metaller başarıyla ayrıldı.
Dr. Liam Chen:
“Test başarılı. Numunede %95 saflıkta demir ve nikel elde ettik. Gerçek operasyonda bu oran %99’u geçecek.”
Son olarak, depolama kapsülleri ve geri dönüş modülleri test edildi. Roket motorları ateşlendi, konteynerlerin ısı kalkanları simüle edilmiş bir atmosferik girişte denendi.
BÖLÜM 3: Fırlatmadan Önce Son Kontroller ve 16 Psyche’ye Yolculuk
Mars’ın Terminus şehrindeki fırlatma rampası, asteroid madenciliği gemisinin yükselişine hazırdı. Gemi, Mars’ın kızıl yüzeyinde, devasa bir vinçle rampaya sabitlenmiş, son testlerini tamamlamıştı. Fırlatma öncesi, her sistemin durumu titizlikle kontrol ediliyor ve ekipler arasında bir “go/no-go” onay süreci yürütülüyordu. Bu, operasyonun güvenliğini ve başarısını garantilemek için kritik bir adımdı. Fırlatma izni alındıktan sonra geri sayım başlayacak, gemi Mars’ın yerçekiminden kurtulup yörüngeye oturacak ve ardından 16 Psyche asteroidine uzun yolculuğuna başlayacaktı.
Fırlatma Öncesi Kontrol Süreci
Fırlatma kontrol odasında, Operasyon Direktörü Capt. John Carter, ekibin başında duruyordu. Dev ekranda geminin sistem verileri ve simülasyonları gerçek zamanlı olarak akıyordu. Her birim lideri, kendi sisteminin durumunu rapor edecek ve fırlatma için “go” ya da “no-go” onayı verecekti.
Capt. John Carter:
“Ekip, fırlatma kontrolüne başlıyoruz. Tüm birimler hazır mı? İlk olarak tahrik sistemleri. Dr. Rodriguez?”
Dr. Elena Rodriguez:
“Tahrik sistemleri çevrimiçi, Capt. Carter. Hall etkisi iticileri xenon gazı akışını stabilize etti; testte 50 mN itiş gücü doğrulandı. Hidrazin yakıtlı kimyasal roket motorları da dolu ve ateşleme için hazır. Güç tüketimi nominal, nükleer reaktörden 200 kW tahsis edildi. Durum: Go.”
Carter başıyla onayladı ve enerji sistemlerine geçti.
Capt. John Carter:
“Enerji sistemleri, Dr. Chen?”
Dr. Liam Chen:
“Nükleer fisyon reaktörü tam kapasitede çalışıyor. Uranyum-235 yakıt çubukları stabilize, Stirling motorları 500 kW elektrik üretiyor. Karbon nanotüp radyatör paneller ısıyı uzaya dağıtıyor, termal denge %98 verimlilikte. Durum: Go.”
Sırada madencilik ekipmanları vardı.
Capt. John Carter:
“TBM ve madencilik sistemleri, Dr. Khan?”
Dr. Aisha Khan:
“TBM hazır, Capt. Carter. Titanyum alaşımlı kesiciler ve lazer destekli delme sistemleri test edildi; 10 cm/s kazı hızı doğrulandı. Elektromanyetik çapa sistemleri 500 N tutma kuvveti sağlıyor, toz kapanı kapak vakum sızdırmazlığı geçti. Durum: Go.”
Rafine üniteleri için sıra Dr. Chen’e geri döndü.
Dr. Liam Chen:
“Rafine ve saflaştırma üniteleri çevrimiçi. Vakum distilasyon üniteleri 1.200°C’de altın ayrıştırması için hazır, merkezkaç ünitesi 5 rad/s hızda stabilize. Süperiletken rulmanlar sürtünmeyi sıfıra indirdi. Durum: Go.”
Son olarak, depolama ve geri dönüş kapsülleri kontrol edildi.
Mühendis Yardımcısı Alex Chen:
“Depolama kapsülleri tamam, Capt. Carter. 50 tonluk titanyum-karbon kompozit depolama kapsülleri dolu değil ama yapısal bütünlük testleri geçti. Katı yakıt roket motorları ateşleme için hazır, ablatif ısı kalkanları simülasyonda 1.650°C’ye dayandı. Durum: Go.”
Carter, tüm raporları dinledikten sonra ekibe son bir bakış attı.
Capt. John Carter:
“Tüm sistemlerden ‘go’ aldık. Otonom kontrol sistemi ve iletişim?”
Sistem Mühendisi Zoe Patel:
“Yapay zeka algoritmaları yüklendi ve test edildi; madencilik optimizasyonu %95 verimlilikte. Ka-bant antenler Mars ile düşük gecikmeli bağlantı sağlıyor; asteroid kuşağındaki 20 dakikalık gecikmeye hazırız. Durum: Go.”
Carter, derin bir nefes aldı ve son onayı verdi.
Capt. John Carter:
“Fırlatma izni onaylandı. Geri sayıma geçiyoruz.”
Geri Sayım ve Fırlatma
Kontrol odasında geri sayım başladı. Ses sistemi, her saniyeyi yüksek sesle duyurdu.
Kontrol Odası Operatörü:
“T-Minus 10… 9… 8… 7… 6… 5… 4… 3… 2… 1… Ateşleme!”
Hidrazin yakıtlı kimyasal roket motorları devreye girdi. Gemi, rampadan ayrılırken turuncu bir alev bulutu yükseldi. Mars’ın ince atmosferi, motorların sesini hızla bastırdı. Gemi, saniyeler içinde gökyüzüne tırmanmaya başladı.
Dr. Elena Rodriguez:
“İlk aşama itişi nominal. Hız 500 m/s ve artıyor. Mars yerçekimi etkisinden kurtulmak için 1.5 km/s hıza ulaşmamız lazım.”
Gemi, Mars’ın düşük yerçekimine (3.72 m/s²) karşı koyarak yükselmeye devam etti. Yaklaşık 90 saniye sonra, kontrol odasına telemetri verileri geldi.
Alex Chen:
“Yerçekimi dönüşü tamamlandı! Hız 1.6 km/s, irtifa 50 km. Atmospherik drag minimum, yörüngeye oturuyoruz.”
Gemi, Mars’ın ekvator yörüngesine yerleşti. Hidrazin motorları kapandı ve plazma motorları devreye girmek için hazırlandı.
Capt. John Carter:
“Yörüngeye oturduk. Plazma motorlarını çalıştırın.”
Dr. Elena Rodriguez:
“Hall etkisi iticileri başlatılıyor. Xenon gazı iyonize ediliyor, itiş gücü 50 mN. Derin uzay yolculuğu için sabit hız artışı başlıyor.”
Mavi bir parlama, plazma motorlarının çalıştığını gösterdi. Gemi, Mars’ın yörüngesinde birkaç tur attıktan sonra asteroid kuşağına doğru yöneldi.
16 Psyche’ye Yolculuk
Gemi, Mars’tan ayrıldıktan sonra 16 Psyche asteroidine doğru yolculuğuna başladı. Asteroid kuşağı, Mars’tan yaklaşık 1.5 Astronomik Birim (225 milyon km) uzaktaydı. Plazma motorlarının düşük ama sürekli itişi, gemiyi bu mesafeyi 18 ayda kat edecek şekilde hızlandırıyordu.
Dr. Liam Chen:
“Yolculuk başladı. Plazma motorları tam kapasitede; şu anki hızımız saniyede 20 km ve her saniye artıyor. 16 Psyche’ye varış tahmini: Eylül 2097.”
Capt. John Carter:
“Ekip, bu anı tarihe not düşelim. Mars kolonisi, insanlığın uzaydaki geleceğini şekillendiriyor. 16 Psyche’ye vardığımızda, madencilik operasyonlarımız başlayacak ve kolonimizin kaynaklarını güvence altına alacağız.”
Kontrol odasındaki ekranlar, geminin yörüngeden ayrıldığını ve derin uzaya doğru ilerlediğini gösteriyordu. Mars’ın kırmızı silueti küçülürken, Terminus sakinleri gözlerini 16 Psyche’ye dikmişti. Gemi, kutup bölgesine iniş yapacak, TBM ile kazıya başlayacak ve rafine edilmiş metalleri Mars’a geri getirecekti. Bu, 100 yıllık hayallerin gerçeğe dönüştüğü bir an olarak tarihe geçecekti.
Yolculuk başlamıştı; artık her şey geminin otonom sistemlerine ve ekibin hazırlıklarına bağlıydı.
11. SEZON DEVAM EDECEK...
5.0
100% (1)