Zaman büyük bir öğretmendir. ne yazik ki tüm öğrencilerini öldürür.-- curt
Yasin Yıldız
Yasin Yıldız

Savaş Hukuku ve Esirler

Yorum

Savaş Hukuku ve Esirler

( 1 kişi )

1

Yorum

1

Beğeni

4,0

Puan

181

Okunma

Savaş Hukuku ve Esirler

İnsanoğlunun fıtratında hem kötü huylar, hem de iyi hasletler bulunmaktadır. İnsan, iradesini kullanarak hayatına iyi hasletleri hâkim kılarsa; huzurlu ve mutlu olur. Eğer kötü hasletleri (kıskançlık, kin, nefret, haset, menfaatperest vb.) hayatına hâkim kılarsa; hem kendisi, hem de içinde bulunduğu toplum için, potansiyel bir tehlike oluşturur. Menfaat ve çıkarların ön planda olduğu birey ve toplumlarda kavga, çatışma ve savaşlar meydana gelir.
Tarih boyunca çeşitli gerekçelerle pek çok savaş meydana gelmiştir. Bazı savaşlar dini inanç ekseninde olmuşsa da, çoğunlukla menfaat ve çıkar elde etmek için yapılmıştır. Günümüzde de aynı gerekçelerle savaşlar, maalesef devam etmektedir. Özellikle 1. ve 2. Dünya savaşları milyonlarca can kaybına neden olmuştur. Bu savaşları durdurmak ve yaşanan can ve mal kayıplarını sona erdirmek için; Birleşmiş Milletler Teşkilatı(24 Ekim 1945) ve bu teşkilata bağlı bir dizi teşkilatlar kurulmuştur. Daha sonra Doğu ve Batı eksenli bloklar oluşturuldu. Bu iki cenahta yer alan devletler, savunma amaçlı (NATO-1949 ve VARŞOVA-1955) paktlar kurdular. Ayrıca bu iki blokun dışında kalan devletler de BAĞLANTISIZLAR adı altında bir birlik oluşturdular.(1961)
Tüm bu oluşumlar, dünyada adil ve kalıcı bir barış temin edemediler. Çünkü kuruluşlar öncelikle güçlü ve üye devletlerin çıkarlarını ön planda tuttular. Özellikle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin daimi üyeleri arasında, veto hakkına sahip (ABD, RUSYA, ÇİN, FRANSA ve İNGİLTERE) ülkeler, kendi çıkarları doğrultusunda olmayan, hiçbir duruma onay vermemektedir. Yani herhangi bir ülkenin yapmış olduğu bir hak ihlaline karşı, Birleşmiş Milletler Teşkilatına üye ülkelerin büyük çoğunluğu yaptırım uygulama isteğini, bu beş ülkeden biri veto ederse; hiçbir şekilde bir yaptırım kararı uygulanmıyor. Dolayısıyla 21.Yüzyılda medeni(!) dünyaya adil ve kalıcı bir barış meydana gelmiyor.
Özellikle ABD ve AB destekli İsrail terör devletinin, Filistin ve Gazze’de yaptığı soykırım, yine ABD ve AB’nin kendi çıkarları doğrultusunda Ortadoğu coğrafyasında, Afrika ve Uzakdoğu ülkelerinde oluşturduğu kaos, çatışma ve savaşlar da, bu savaşların müsebbibi olan ülkelere bir yaptırım kararının çıkmaması; tüm bu uluslararası kuruluşların Emperyalist ülkelerin çirkin emellerine hizmet ettiği gerçeği, gün gibi aşikâr olmuştur. Başkan Recep Tayyip ERDOĞAN’ın Birleşmiş Milletler kürsüsünden dile getirdiği: “Dünya beşten büyüktür” ifadesi çok anlamlıdır.
Savaşın da bir ahlakı olmalıdır. Ancak bu durum, ahlaklı bir kişiliğe sahip olanlarda geçerlidir. Bu kurallara uymayanlara yaptırım uygulamak için; yeni oluşumlara ihtiyaç vardır. Tarih boyunca semavi dinler, herhangi bir çatışma ve savaş durumunda uygulanacak kuralları açıkça beyan etmişlerdir. Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerimde Bakara suresi 190. Ayette Kadir-i zül Celal: Size karşı savaş açanlarla; siz de Allah yolunda savaşınız. Fakat haksız yere saldırmayın. Sakın aşırı gitmeyiniz. Muhakkak ki Allah, haddi aşanları sevmez! Allah Resulü orduyu savaşa gönderirken şunu demiştir: Allah’ın adıyla gidin, Allah Resulü’nün adıyla hareket edin! Ancak ihtiyarları, kadınları ve çocukları öldürmeyin. Şehirleri tahrip etmeyin, malları yağma etmeyin, ekinlere ve çevreye zarar vermeyiniz. Esirlere kötü muamele etmeyiniz.
Yukarıdaki ayet ve hadislerde görüleceği üzere savaşların bir ahlakı vardır. Özellikle Allah, aşırı gidenleri sevmez, ayeti Müslümanlar için bir ölçü olmuştur. İslam tarihi, tüm insanlık için ders alınacak, örneklerle doludur. Şayet yanlış uygulamalar varsa da; bu uygulamalar o kişilerin zaaflarıdır. Bu fillerinin karşılığını ceza olarak, mutlaka göreceklerdir.
Bu gün Gazze’de, bütün olumsuz şartlara rağmen, esir takasında görülen manzaralara, dünya kamuoyu şahit olmuştur. Kimin ahlaklı ve kimin de cani olduğu ekranlarda canlı olarak görüyoruz. Dolayısıyla ayet malinde belirtildiği üzere “ zerre kadar iyilik ve kötülüğün hesabının sorulacağı mahkeme-i kübrada” herkes vereceği cevabı düşünsün!
Sonuç olarak: Zulm ile abad olanın; akıbeti berbat olur biiznillah…

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (1)

4.0

100% (1)

Savaş hukuku ve esirler Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Savaş hukuku ve esirler yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Savaş Hukuku ve Esirler yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Oktay Güvener
Oktay Güvener, @oktayguvener
26.2.2025 13:07:32
Güzel bir konu olmuş hocam. Kalemine sağlık.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.