PLATON, SOKRATES
ARİSTOTELES’DEN
GÜNÜMÜZE


Eflatun, Platon’un Arapça ve Osmanlıca’daki adıdır.

Platon, Antik Yunan filozoflarından biri olup Batı felsefesinin en önemli isimlerinden sayılır.

Sokrates’in öğrencisi, Aristoteles’in hocasıdır ve Akademi’yi kurarak tarihteki ilk organize eğitim kurumlarından birini oluşturmuştur.

Eserleri Arapçaya çevrilerek Farabi, İbn Sina ve İbn Rüşd gibi filozoflar tarafından yorumlanmıştır.

Platon’a göre,
ideal yönetici, bilgiye ve hakikate ulaşmış bir filozof olmalıdır.

Gerçek bir yönetici, adaletin ne olduğunu bilmeli, toplumda adil bir düzen kurmalı ve yönetimi kişisel çıkarlar için değil, halkın iyiliği için üstlenmelidir.

Uzun bir eğitim sürecinden geçmeli; matematik, müzik, beden eğitimi ve felsefe gibi alanlarda yetişmeli, hırs ve şahsi menfaatlerden arınmış olmalıdır.

Günümüzde de,
bir yönetici için benzer nitelikler gereklidir.

Yaş tek başına bir kriter olmasa da kanımca gençlik, dinamizm ve değişime uyum kabiliyeti getirir.

60 yaşın altındaki bir lider, siyasetin yoğun temposuna ve teknolojik gelişmelere daha kolay uyum sağlayabilir.

Beden ve akıl sağlığı ise bir siyasetçinin en büyük sermayesidir;

Zihin ve beden sağlığı yerinde olmayan biri, halkın refahını gözetemez.

Eğitim,
bir siyasetçi için sadece akademik bir unvan değil, aynı zamanda analitik düşünme yeteneği demektir.

En az bilimsel nitelikte bir üniversite derecesi, tercihen yüksek lisans ve doktora yapmış olmak, liderin toplumun farklı kesimlerini anlamasını, çözüm üretmesini ve dünyayı okuyabilmesini sağlar.

Günümüzün küreselleşmiş dünyasında kendini doğru ifade edebilmesi için mutlaka en az bir yabancı dili akıcı düzeyde konuşabilmelidir.

Eğitimsiz bir siyasetçi, günü kurtarır ama geleceği inşa edemez.

Aile terbiyesi ve kültür, bir liderin karakterini belirler.

Saygıyı, hoşgörüyü, empatiyi ailesinden öğrenmemiş bir siyasetçi, başkalarına nasıl adil davranabilir?

Kültürlü olmak sadece kitap okumak değil, tarih bilmek, sanat ve bilimle yoğrulmuş bir bakış açısına sahip olmaktır.

Böyle bir lider, toplumun ruhunu daha iyi kavrayabilir.

Bir siyasetçinin en büyük sermayesi halkın güvenidir.

Eğer yalan söylüyor, çıkar peşinde koşuyorsa, ülkesini sağlam temeller üzerine kuramaz.

Dürüstlük yalnızca “çalmamak” değil,
aynı zamanda şeffaflıktır.

Hata yaptığında bunu kabul etmek, eksiklerini gizlemek yerine çözüm üretmek ve verdiği sözleri tutmak demektir.

Halkın karşısına geçip, "Benim vicdanım rahat" diyebilen bir siyasetçi, ancak gerçek bir lider olabilir.

Gücünü koltuktan değil, halkının güveninden alan biri, özgürlükleri savunan, düşüncelere zincir vurmayan, farklılıklara saygı duyan bir duruşu sahiptir.

Bir siyasetçinin mal varlığı sadece beyan edilen rakamlar değil, kaynağı açıkça kanıtlanabilir nitelikte olmalıdır.

Eğer bir lider,
koltuğa oturduktan sonra servetini artırıyorsa, halkın refahı yerine kendi çıkarlarını gözettiği aşikârdır.

Kamu görevi yapan herkes, gelirinin, yatırımlarının ve servetinin hesabını şeffaf bir şekilde verebilmeli;

--“Bu evi, bu arabayı, bu şirketi hangi kazançla aldın?” sorusunun net bir cevabı olmalıdır.

Halkın parasını yöneten biri, halkına hesap vermekten kaçınamaz.

Siyaset, bir avuç zengin için değil, toplumun bütünü için yapılmalıdır.

Bir siyasetçi, özel şirketlerin veya sermaye gruplarının değil, halkın çıkarlarını korumak zorundadır.

Kamu kaynakları, özelleştirme yoluyla birkaç kişinin cebine girmemeli.

Sağlık, eğitim, ulaşım gibi temel hizmetler herkes için erişilebilir olmalıdır.

Kamucu bir lider, devletin halkın refahını sağlamak için var olduğunu bilmeli ve piyasayı değil insanı öncelemelidir.

Adalet olmadan siyaset, sadece güç sahiplerinin oyun alanına dönüşür.

Halkçı bir siyasetçi, toplumun her kesiminin hakkını koruyan kişidir.

Güçlüden yana değil, haklıdan yana durur.

İşçinin, memurun, çiftçinin, emeklinin hakkını gözetir.

Kadın-erkek eşitliğini savunur, çocukların iyi bir eğitim almasını, gençlerin fırsat eşitliği içinde yaşamasını dert eder.

Yoksulluğu doğal bir kader olarak kabul etmek yerine, onu ortadan kaldırmayı hedefler.



📚📚📚📚📚📚

DEVLET İŞLERİ
ANCAK
BİLGELİKLE DONANMIŞ
İNSANLAR TARAFINDAN
YÖNETİLDİĞİNDE

TOPLUM
GERÇEKTEN HUZURA
KAVUŞABİLİR


Platon

Not: Yazı alıntıdır

📚📚📚📚📚📚