0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
175
Okunma
Evlilikte 20 yılı geride bırakmışlardı. Lalifer Hanım ve Subutay Bey. Ancak yıllardır devam eden bir türlü dinmeyen aile içi tartışmalar son yıllarda daha da artmıştı. Tabi bu koşullarda büyüyen çocukları Berk ve Berina da tartışmalarda nasibine düşeni almıştı.
Lalifer Hanım olay günü evde değildi. Yıllardır kabullenmediği için psikolog terapisine yeni başlamıştı. İlk görüşmesi yeni bitmişti. Çokta korkulacak bir şey olmadığını anlamıştı. Telefonu çaldı. Baktı ekranda ilk göz ağrım yazıyor. Lalifer hanım kızını hep öyle severdi. Bu hayatta sadece kendisini anlayanın kızı olduğuna inanıyordu. Psikolog ile görüşmeyi de onun için kabul etmişti. Telefonu açtı. Efendim kızım demeden anne yetiş diye bir ses duydu. Telefon kapandı. Hiç bir şey anlamamıştı. Ama tahmin etmekte zorlanmadı.
Klinikten çıkıp hemen bir taksi çağırdı. Kızı Berina’ nın kendisini telefonla araması üzerine hemen evine gitti. Apartmana vardığında duyduğu seslerin kendi evlerinden geldiğini çok rahat anlaya biliyordu. Kapının zilini çalmadan anahtarı ile kapıyı çabucak açtı. İçeri girdiğinde büyük kavganın tam ortasında kendini buldu. Oğlu Berk’in kızı Berina‘nın saçlarından sürüdüğünü gördü. Ayırmak için hemen müdahale etti, ancak ne mümkündü.
Onaltı yaşındaki oğlunun da gücü kuvveti yerinde olduğu için kendisinin de ayırmaya gücü yetmiyordu. Kızı bağırıyordu bırak beni hayvan, canım çok acıyor diye. Fakat Berk ne annesini ne de ablasının seslerini dahi duymuyordu.
Lalifer hanım ne yaptıysa olmuyor/olmadı. O esnada gözüne tekli sehpanın üzerine çok yakıştırdığı vazosu ilişti. Hiç düşünmeden vazoyu kaptığı gibi oğlunun kafasına vurdu. Vazo oğlunun kafasında paramparça oldu. Her yer cam parçalarıyla doldu.
Oğlu Berk bayılmıştı. Vazo oğlunun tam şakağına denk gelmişti. Kardeşinin ellerinden kurtulan Berina ise ilk müsabakasında aldığı mağlubiyet ile kenara çekilen amatör bir dövüş sporcusu gibi kenarda nefes nefese kalmıştı. Korku, panik ve öfke içinde duygu karmaşası yaşıyordu. O an kardeşini öldürse gözünü kırpmazdı. Sanki zaman durmuştu. Ne kadar öyle kaldılar bilmiyorlardı. Kapı o gün ikinci defa kendiliğinden açılıyordu. Gelen kişi Lalifer hanımın eşi Subutay Beydi.
arkası yarın