Daha çiğdi biliyorum bu şiir birkaç yerinden çekiştirip dolmalı bu anlamsız boşluklar dedim ama artık şiir yazanın tekelinde yazan ne derse o oluyor elbet farkına varır diye düşünüyorum yazdığımız bilinçaltı çizdiğimiz yürek burkulmaları ellerimize nasıl da yakışıyor nasıl da boğaza düğümlü acılar nefes alıyor şiir doğum sancısı şiir bilinmezlerin gölgesi çözülemeyen cinayet gidilmeyen yol belki de aşksız bahar berduş avare zengin sayıklamaları göğe taş sektirme ayinleri kudubet dünyanın kahrı demem o ki nasıl da süzülür gemiler küpür dantel cam önlerinden o el sallayışlar o geri kavuşma dilekleri karşı sokağın kedisi bugün tok balıkçılar bayram etti teknede bu ne bereket bu ne heyamola...

Olması için ne çabadır bir annenin sancısı bir sevda dili çocuğun geçmeyen feryadı acılar ele doğmuştu gönül sevda dağında gidiş hikayeleri geliş mevzuları bu sokağa doluşan dedikodu...

Umut bir uzağın dilinde bir çiçeğin gülünde neden karıştı bu zaman hangi oyunun elebaşı bu çağrı bir yere gidiyorlardı bin bilinmeze son çözülemeyen denklem...o denklem insan/

Kavuştular elleri çilek sancısı kadınlar kanayacakları kadere etekleri boylarından uzun kefen gelinlikleri yüzlerinde gümüş alınlık sözlerinde can sökünü...

Olmamıştı teranesini geç kuşlara yükle özgürlük çığlıklarını devamı gelecek

Devamı...

Son jenerikte/