1
Yorum
0
Beğeni
4,0
Puan
95
Okunma
Gözünüzü kapatıp bir Türkiye haritası düşünün haritanın Kuzey doğu tarafına bakın hangi ilimiz var orada? Trabzon mu? Trabzon yok. Artvin, Erzurum, Erzincan, Sivas Van yok. Bitlis yok. Malatya, Hakkâri, Şırnak, Mardin, Siirt, Diyarbakır yok. Buralar ile Ermenistan ve Kuzey Irak ile birleşmiş. Bir miktar toprakta Suriye’den alınmış Olmuş sana FREE KURDİSTAN. Bunu ABD tarafından hazırlanmış internette dolaşan bir harita söylüyor. Aslında yeni bir şey değil bu.
Merhum Orgeneral Eşref Bitlis bunu Amerikan askerî istihbaratının kanallarına girerek belgeleri ile tespit etmişti. Çekiç Güç’ün sinsi faaliyetlerini, PKK ya bizzat ABD’nin silah sağladığını da tespit etmişti. Gültekin Avcı; 21.07.2007 tarihli Entelektüel Derinlik adlı yazısında: Çekiç Güç’ün, gıda yardımı, insanî yardım adı altında, Kuzey Irak’a nasıl birtakım silahlar götürdüğünü, Çekiç Güç’ün oraya tamamen bir Kürt devletinin kurulması amacıyla Kuzey Irak’ta konuşlandırıldığını, Irak’ın bölünmesine hizmet ettiğini ve Irak’ın bölündükten sonrada oradaki güçlerin bazen İran’a bazen Türkiye’ye bazen Irak’a bazen Suriye’ye karşı kullanılacağını da Eşref Bitlis teşhis etmişti.” Diye anlatmaktadır.
Tabi bu tespitler Orgeneral Eşref Bitlis’in hayatına mal oldu. Orgeneral Eşref Bitlis’in sözlerinin, tespitlerinin gerçek olduğu, başlangıçtan bu güne kadar; PKK ABD tarafından, kurdurulmuş, desteklenmiş, bir terör örgütü olduğu şimdi açığa çıkıyor. Bu durum artık saklanamayacak, gizlenemeyecek bir gerçektir. PKK ABD’nin silahlarını kullanıyor mu? Düne kadar ABD bu iddiayı kabullenmiyordu. Ordumuzun yakaladığı veya çatışma da imha ettikleri teröristlerin üzerinde ABD kaynaklı silahlar çıkmaya devam ediyordu. Silahların menşei araştırıldığında, karşımıza hep ABD çıkıyordu. Ama bin bir türlü yalanla silahları sahiplenmiyordu. Ama artık inkâr edilemeyecek derecede deliller çıkınca ABD yine kıvırdı. Irak ordusuna gönderiyorlarmış bu silahları. Irak ordusuna gönderilen bu silahlar bir şekilde PKK’nın eline geçmiş. Şimdi sorumlular hakkında tahkikat yapacaklarmış.
Yani kısaca 1971 yılından bu yana oynanan oyunlar devam ediyor. Bizde Türkiye Cumhuriyeti olarak; bile, bile “lades” ediyoruz. 1971 de ABD’nin Kürt İstiklal Partisini kurdurmak üzere gelen casusu yakalanmadı mı? Yakalandı. Çekiç güç PKK’ ye destek sağlamadı mı? Sağladı. ABD Irak’ı parçalamadı mı? Parçaladı. Sözde Irak’ı Saddam’dan kurtarmak üzere geldi. Saddam’ı halletti. Aradıklarını söyledikleri nükleer tesisleri buldu mu? Tesis falan yoktu ki bulsun, bulunamadı. Petrolü götürmüyor mu? Götürüyor. PKK Türkiye’de yukarıda saydığım illerin büyük bir bölümünde terör hareketlerine devam etmiyor mu? Ediyor…
Peki, bizim bu sayılan illerimizde ne var? Dostumuz, müttefikimiz ABD tarafından hazırlanmış, Orta Doğu haritasında, Türkiye’den koparılacağı hesap edilen illerimizde başta Petrol, Neptünyum, Bor, Bakır, Toryum Uranyum gibi yeraltı zenginlik kaynakları bulunmaktadır. Şimdi anladınız mı Türkiye üzerinde oynanan oyunların sebebini?
Zaman, zaman gazetelerde “Falan ülke sağlığı bozulan vatandaşı, çalışanı için özel uçak gönderdi” şeklinde haberleri sizlerde okumuşsunudur. Ben işte bu ülkeleri çok ama çok kıskanıyorum. Vatandaşına çalışanına bu kadar önem verdiği için. Benim ülkemde de sosyal güvenlik kurumu, çalışanını ilacını vermez, veremez. Parası olmayan vatandaşımız hastanede rehin kalır. Ülkemizdeki yeraltı ve yerüstü zenginlik kaynaklarını değerlendirerek vatandaşlarımızın refah içerisinde yaşamalarını sağlamamız lazım. Bunun içinde ülkemize toprağımıza sahip çıkmamız lazım.
4.0
100% (1)