Mütavazi olmalıyız. çünkü gelip geçiçiyiz ve unutulacağız. hayat başkalarına muvaffakiyetlerimizi anlatmak için geçirilmeyecek kadar kısadır. -- carnegie
gurelsurucu
gurelsurucu
@gurelsurucu

ÇOCUK, HER YÜREKTE BİR FİLİZDİR

15 Şubat 2025 Cumartesi
Yorum

ÇOCUK, HER YÜREKTE BİR FİLİZDİR

0

Yorum

2

Beğeni

0,0

Puan

120

Okunma

ÇOCUK, HER YÜREKTE BİR FİLİZDİR

Kış, doğayı bembeyaz bir örtüyle kuşattı. Kar taneleri gökyüzünden süzüle süzüle inerken, sessizlik her yere hükmediyordu. Ağaç dalları soğukla çatlamış, çatılardan buz sarkıyordu. İnsan ve doğa, bu zorlu mevsimde köklü bir mücadele içindeydi; soğuk, sınırlarını zorlarken, insan sıcağı korumanın ve yaşamın izini sürmenin peşindeydi. Karın altında sessizce bekleyen toprak, bahara kavuşma hayali kuruyordu. Ama şimdi, zemherinin ortasında, her şey durağan görünüyordu. Bu sessizlikte, mücadele eden yalnızca doğa değil, insandı; yüreğinde umut taşıyan ve o umudu soğuğa karşı ısıtan insandı.
Ahmet, ceviz avşakından yapılmış eski köy kapısını açtı. Arkasından Ayşe geliyordu, “badallara dikkat et! Çürümeye başlamış. Elleri titriyordu; üşümekten mi, yoksa yüreğindeki heyecandan mı bilmiyordu.
Ahmet’in gelişi bir kaçış mı, yoksa bir arayış mıydı? Görünen o ki bir şeyler arıyordu. Ayşe ise bu kış gününde, sadece ninesinin ilaçlarını getirmesinin bir bahane olduğu düşüncesindeydi. “Ne arıyorsun?” diye sordu.
Ahmet, “Kendimi, belki de değerli bir şeyler," yatını verdi. Annesinin ölmeden önce bahsettiği eşya kutusunu arıyordu.
Ayşe gülümsedi, "Senin değerli şeylere olan sevdan bir başka," dedi hafif alaycı bir tonla.
Ahmet, köpeği Gümüş’e döndü, "Gel oğlum," dedi; köpek usulca yanına sokuldu. “Sen burada bekle,” diye ekledi.
Ayşe, “Değerli olan senin yanındakidir. İnsandır belki köpeğin gümüştür ama altın değildir,” dedi.
"Ahmet," diye seslendi Ayşe, sesi ince bir ip gibi titriyordu, "İlaçları bırakalım, ninenle biraz sohbet edelim. Akşama ve fırtınaya kalmadan dönelim,” önerisinde bulundu.
Ahmet ferfecir arastaha bakarken içinden “Bunlar da hayli yıpranmış,” diye düşündü. Sonra Ayşe’ye döndü: "Tamam ilaçları bırakıp birkaç eşya aldıktan sonra döneriz,” dedi.
Ninenin odasına girdiklerinde, yaşlı kadın pencereye doğru bakıyordu. “Hoş geldin Ahmedim, ne eyi ettin, kar da yağıyor,” dedi usulca. “Ah, bu yağan kar... insanı sessizce içine çeker.”
Nine, Ayşe’yi görünce “Ayşe kızım da gelmiş, hoş gelmiş. Yamacıma geçsenize, biraz soluhlanın, sanki ateş almaya gelmiş gibi soruduyorsunuz,” dedi.
Nine, derin bir nefes alarak devam etti. “Hayat işte,” dedi, “Bazen rüzgâr gibi eser geçer, bazen de dondurucu bir soğuk gibi içimizi titretebilir. Zamanı geldiğinde her şey yerine oturur elbet.” Ayşe, ninesinin sözlerine kulak vererek, içindeki sıkıntıyı biraz olsun hafifletti. Fakat aklındaki düşünceler, gökyüzündeki kar bulutları gibi yoğun ve karamsardı.
Ayşe, pencerenin önünde otururken, dışarıdaki kar manzarasına dalmıştı. Düşünceleri, karın yağışını izleyen bir çocuk gibi masumdu, ama içindeki gerginlik, kar tanelerinin düşüşü kadar sessizdi. “Bazen insan, kar gibi ağırlaşır. Düşüncelerimiz, içimizde biriken duvarlar gibi yükseliyor,” dedi.
Ahmet, Ayşe’nin yanına oturdu. “Nine, kar, berekettir,” dedi, “Ama aynı zamanda soğuktur, yalnız bırakır. İkisi bir arada; hayatın bir tezatı. Biz de böyleyiz, değil mi?”
Nine, “Ne güzel birbirinize çok yakışıyorsunuz,” dedi, “Gaşmer çocuk, sakin bir derdin var gibi duruyon,” diye ekledi. Ahmet, gülümsemeye çalışarak, “Ayşe, bir derdimiz mi var?” diye yanıtladı.
Ayşe’nin gözleri doldu. “Ahmet, dert değil bizim ki,” dedi, sesi titreyerek, “Yine çocuk meselesi değil mi? Ama bazen her şey bizim elimizde olmuyor.”
“Biliyorum,” dedi Ahmet, ellerini Ayşe’nin ellerinin üzerine koyarak. “Ama belki de bu kar yağışı, bize bir şeyleri hatırlatmak içindir. Hayatın döngüsünü, yeniden başlamayı.”
Nine, derin bir iç çekerek, “Hayat, sevgili çocuklarım, bazen dondurucu bir soğuk gibidir. Ama unutmayın, kar eriyince, her şey yeniden uyanır. Siz de umudunuzu kaybetmeyin,” dedi.
Ayşe, pencerenin kenarına yaslanarak dışarıdaki kar tanelerinin düşüşünü izlemeye devam etti. İçinde çelişen duygular vardı; umut, özlem ve bir miktar korku... Ancak Ahmet’in yanında olması, içindeki bu karışıklığı hafifletiyordu.
Ahmet derin bir nefes aldı ve aniden, "Bir elmayı soyarsın," dedi. "Kabuğundan kurtulursun ama çekirdeğini atamazsın. Belki de o çekirdeği toprağa gömmek ve sabretmek gerekiyor."
Ayşe, gözleri buğulanarak cevap verdi, "Ahmet, böyle bir atasözü mü olur? Ama haklısın... Zaman, bazen sabır gerektiriyor."
Bu sırada ninenin ince sesi odanın içinde yankılandı. "Çocuk, her yürekte bir filizdir," dedi. Sonra yüksek bir ses tonuyla, "Ama filizlenmek için toprak ister. Sevgiyle sulayın yeter."
Ayşe, Ahmet’e baktı. O an, dışarıdaki fırtınanın sesiyle birlikte bir sessizlik oluştu. Ahmet, pencereden dışarıya göz atarak karla kaplı bahçeyi izledi. "Belki de ninem haklı," dedi. "Zaman soğuk olabilir ama umut da bir güneş gibi değil midir?"
Ayşe, pencerenin kenarındaki buz sarkıtlarına dokunarak, “Soğuk dışarıda. Ama içimizde bir sıcaklık var, değil mi?” dedi.
Ahmet gülümsedi. "Kar ne kadar yağarsa yağsın," dedi, "biz hep baharı bekleyeceğiz."
O gece kar dinmedi ama Ayşe ve Ahmet’in tartışmaları bir yolculuğa dönüştü. Çocuk isteğiyle başlayan konuşmaları, birbirlerine yeniden inançlarını keşfetmelerine vesile oldu. Ve karın altında, içlerinde bir umut filizlenmeye başladı. Ocak 2025

Paylaş
Beğenenler
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Çocuk, her yürekte bir filizdir Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Çocuk, her yürekte bir filizdir yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ÇOCUK, HER YÜREKTE BİR FİLİZDİR yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.