1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
147
Okunma
YAKIN GELECEĞİMİZ
Dünyanın eksen kaymasından dolayı, muğla tabakasındaki lavlarında akışkanlığı nedeniyle yer değiştirmesi akla uygun fiziki bir sonuç olur.
Bu nedenle Ege Denizindeki 36. paralel ile 25.inci enlemin kesişme noktasının derinliklerinde, fokur fokur kaynayan mağma tabakasının, akış istikametine göre üst bölgedeki litosferi (taş tabakayı), sıcaklık nedeniyle yakıp kirece dönüştürmesi ve deniz suyu ile reaksiyonu sonucu jeotermal enerjinin açığa çıkmasından kaynaklı tektonik hareketlikte artış görülmesi olağan bir gelişme olacaktır.
Bu durum kadar sürer, bilinemese de tahmini olarak kişisel kanımca 3 ile 6 ay arasını ön görebilirim. Akabinde büyük bir çöküntü ile patlamalar kuvvetle muhtemeldir. Tarihselnakış sürecinde ola gelen olaylar bunu doğruladığı gibi olagelen somut gelişmeler ve tektonik hareketlilik, tüm bu hareketliğin farklı bileşenlerini birarada değerlendirdiğimizde,
Akdeniz’in tabanında rezerv halinde bulunan doğalgaz kaynaklarının patlamasından ve bir kıyametten sözetmek de kaçınılmaz sonuçlardan birisi olabilir.
Bu bağlamda Mersin kıyılarında yapılan nükleer santralin akıbetinin ne olacağı ciddi bir akıl ve mantık süzgecinden geçirilmeye şiddetle muhtaçtır.
Akla gelen başa gelir mi gelir? Çünkü doğa, belirli fizik yasalara bağlı biçimde sürekli değişim dönüşüm içindedir. Analitik irdeleme ile ancak bu gerçekleri idrak etmek mümkündür.
Düz mantıkla düşünenlerin bu gelişmeler karşında " Ağzını hayra aç! " olacakla öleceğe çare yok demekten başka diyecekleri ne olabilir?!
Oysa tüm dünya bir cennet iken onu cehenneme çeviren insanoğlu kendisidir. Doğa kendi yasalarına uygun olmayan her şeyi kendi yasalarınca altüst eder.
Haydi bakalım deneyin deneyebiliyorsanız nükleer silahlarınızı ve kim önce kıyamete gidecek görelim?!
Aksini iddia edenlerin cehennemin dibine kadar yolu var...
Yaşanası bir dünya için tüm insanlığa sevgi saygı aşk ve güzellikle..
Şaban AKTAŞ
12 Şubat 2025 - 05.47