0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
143
Okunma
Allah kulunu hikmet varsa saptırır
Allah Hakimdir...sapmış kula da gerek var bu varlıkta.cihad farz olmazdı değilse yani cihadla imtihan da olmazdı...ama zor kullanmaz sapıtmaları için...ve adilliğinden hakimliğinden rahmanlığınından da taviz vermez...ama yaradılan eksiklikler taşır.ateş yakar su diriltir...toprak besler...sınırlıdır özellikleri yaratılanların...şeytan ateşten adem topraktan...
Allah kulunu hakkettiyse saptırır
Allah adildir adillik ise farklılığı sonuç verir.adilin var olduğu varlıkta yaratılanlar"A-Z"ye zincir halinde dizilirler...sonuç farklılık olur yani.
"Allah, dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir." (Nahl 93)Adildir hakkedeni saptırır.sebeb-sonuç ilkeli bu varlık
Allah Rahmeti gereği de kulunu sapıtır...
Kahhardır.imanın şükrünü hakkıyla yerine getirmeyene kahreder...işte ayet:De ki: ’Şüphesiz Allah, dilediğini şaşırtıp-saptırır, kendisine katıksızca yöneleni de dosdoğru yola yöneltip-iletir.(16/37)
Allah dilediği için mi insanlar sapıtır...Hayır
Allah adil olduğu için adilliğe asi olmaz.Adilliği ister ve üstünler...Hakim olduğu için hikmete asi olmaz Rahman olduğu içinde rahmete asi olmaz...Olacak güce de sahib ama.Bu ayeti doğru tefsir et... “Ayetlerimizi yalanlayanlar, karanlıklar içinde kalmış sağırlar ve dilsizlerdir. Allah kimi dilerse onu şaşırtır; dilediği kimseyi de doğru yola iletir.” (Enam, 6/39)
"Gerçek şu ki Allah insanlara zerrece kötülük etmez, fakat insanlar kendilerine kötülük ediyorlar.” (Yunus 10/44)
Bu ve benzeri ayetlerden anlaşılması gereken, Cebriyye, mensuplarının ileri sürdükleri gibi, Allah’ın -hâşâ- bir zalim ve gaddarın keyfi tutumuna benzer şekilde, adaletsiz, hikmetsiz ve nizamsız olarak insanları rastgele iyilik veya kötülük yapmaya mecbur ettiği değil; O’nun irade ve kudretinin hiçbir kayıt ve şartla sınırlanamayacağı, O’nun mutlak hükümran olduğudur.
Hükümranlık, ancak kötüler tarafından zalimce kullanılır.
Allah ise mutlak iyidir; zulüm ve haksızlık yapmaktan münezzehtir. Bu sebeple hükümranlığını kendi adaletiyle uyum halinde kullanır ve sonuçta, tamamen hür ve sınırsız olan iradesiyle kötüleri dalâlete, iyileri hidayete yöneltir.
Mutezile, Allah’ın bu şekilde adaletli iş yapmasını hikmet olarak adlandırmış ve hikmete uymayı Allah için -haşa- "gerekli" sanmıştır.
İmam Matüridî bu görüsü eleştirirken özetle şöyle der:
Allah’ın fiillerinin hikmete uygun olması O’nun için bir mecburiyet değildir. Nasıl ki tecrübî âlemde adalet ve hikmete uygun iş yapan insanlar bunun aksini yapmaya kadirseler, aynı şekilde Allah da hikmetin zıddına kadirdir. Ancak, insanların hikmetten sapmalarının sebepleri ya "ihtiyaç" veya "bilgisizlik"tir. Yüce Allah bu nevi kusurlardan münezzeh olduğu için, adalet ve hikmetin dışına çıkması düşünülemez; dolayısıyla hiçbir insanı, hak etmediği halde dalalete düşürmez. (bk. Kur’an Yolu, ilgili ayetin tefsiri)
Allah cehennemi doldurmaya yemin ( kendisine ) etmiş…( Hud 118-119)...bozulanlar çöpe cehennem tamirhane ve tevbe yeri
Esmanın tecellisi sebeb her olaya...cehennem ve cennet var çünkü.adillik zıtları gerektiriyor çünkü.Hikmet de...
Allah samed her yaratılan muhtaç Allah Razzak her yaratılan rızık Allah adil her yaratılan"A-Z"yeAllah alim her yaratılan öğretmen
Allaha size kolaylık diler zorluk dilemez(Bakara/185)günümde rızık kazanmak zorlaşmışsa doyumsuz insanlardır sebeb...onlara engel olacak silaha sahib olmamaktır sebeb...Yaratılan kusurlu yaradılan eksik sonuç sapıtmak oluyor.insan Korkak sonuç malı kaptırmak oluyor rızkı kaptırmak oluyor...Allah sadece zayıf yarattı suç zayıflığı seçende...zayıf yaratılan bazı insanlar cihadı bazıları korkaklığı seçerler...her zayıf korkaklığı seçmez ki...