0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
126
Okunma
YARGIDA NOT SİSTEMİ
...
ÖZET
Bildiğimiz gibi gerek adli yargıda gerekse idari yargıda ilk derece mahkemesi hakim ve savcılarının verdiği kararlardan dolayı istinaf, Yargıtay ve Danıştay da kararın niteliğine göre not (kanun yolu değerlendirme) verilmektedir. Bu notlar hakimlerin terfi ve yükselmesinde baz alınmaktadır. Bu yazıda not sisteminin işleyişini adalete olan katkılarını ve not uygulamasında eşitlik ve adalete ne kadar riayet edildiği hususuna temas edeceğiz.
...
AÇIKLAMA
Adaletin hür ve bağımsızca tecelli etmesini amaçlayan not sistemi adaletin gerçekleşmesine ne oranda katkı sağlamaktadır? Çok yakın bir zamanda not sisteminin bazı sakıncaları nedeniyle uygulamadan kaldırıldığını biliyoruz. Vur deyince öldüren bir zihniyetin hakim olduğu bir coğrafyada böyle bir sistemin adaletli ve hakkaniyetli yürüdüğünü iddia etmek ne kadar mümkündür?
...
Sorulması gereken soru şu: Alt derece hakimlerinin terfi ve yükselmelerini üst dereceli hakimlerin insiyatifine bırakan bir sistem üst derece hakimlerinin keyfileşmesini ve otoriter bir zihniyete dönüşmesini önleyecek bir sistemi de ihdas etmiş midir?
...
Bir başka soru: Üst yargının bu not uygulamasını adalete ve maslahata uygun takdir edip etmediğini; hatır veya garez duygusu altında not takdir edilmesi halinde nasıl bir müeyyide uygulanacağı düzenlenmiş midir? Hayır.
...
Bunun en basit anlamı yargıda bir zümrenin otoriterleşmesine ışık yakmak ve adaletin bir zümrenin hükümranlığına girmesine zemin hazırlamak demektir. Bir başka ifade ile bu uygulama adaletin dinamik ruhunu dondurmak ve müesses bir kalıba sokmak demektir.
Not sisteminin oturmuş bir kriteri olmadığı için her dairenin kendine uygun usulleri vardır? En vahim gerçek ise kimilerinin notu bir silah olarak kullandığı gerçeğidir.
NOT BİR İHTİYAÇ MIDIR?
Bu sorunun cevabını aramadan önce şuna bakılmalıdır. Not uygulaması olmayan dönemlerde adalet rayından çıkmış mıdır?
Zannedilir ki not sistemi olduğunda ülkede gerçek bir adalet tesis ediliyor. Not uygulaması olan dönemde adalet rayına girmiş midir? Bir başka ifade ile adalete güvene endeksinde notun etkisi ne olmuştur? Bu konuda bir araştırma yapılmış mıdır?
...
Dosyanın bozulması ve onanmasında notun kesin bir etkisi yoktur. Onama dosyalarında orta not verilmekte. Bozma dosyalarında iyi not verilmektedir. Ancak yüksek yargının burada da adaleti tesis edip etmediğini ancak bir istatistik sonucunda anlayabiliriz. Zira onandığı halde orta verilen dosyaların oranı bozulduğu halde iyi verilen dosyalara oranı nedir?
Aslında not sistemi temelinde dosyaların Hakimler tarafından daha titiz uygulanması için konulmuş bir sistem olmasına rağmen uygulama birliği olmadığı olmadığında bu iş kontrolden çıkabilmektedir.
NOTLARIN ADİL VERİLİP VERİLMEDİĞİN
KİM TAKDİR EDECEK?
Teftiş sisteminin böyle bir yetkisi var mı? Şikayet olmadığı sürece yok. HSK da böyle bir birim olduğunu şimdiye kadar duymadık.
...
NOTLAR KİMİN İŞİNE YARIYOR?
Notlar takdir edilirken o hakimin sağlık ve motivasyon durumu; o mahkemenin ne durumda olduğu, batak olup olmadığı hususu hesaba katılıyor mu? Toplam dosya sayısı 100 olan bir hakim ile dosya sayısı 1500 olan hakimin dosyalara verdiği emek bir olabilir mi?
...
Yüz dosyada bir hakimin hata yapma ihtimali ile 1500 dosyada hakimin hata yapma ihtimali aynı mıdır? Adaletin içinde temayüz etmiş birinci sınıf hakimlerin bu gerçeği göz ardı etmeleri ne yaman bir çelişkidir böyle. Oysaki devletin diğer kurumlarına baktığımızda tüm çarkların bir birine hizmet ettiğini görmekteyiz. Yargıda ise tam tersine dişliler birbirine ters gelecek şekilde konumlandırıldığı için zaman ve emek israfına yol açılmaktadır.
...
Sadece birkaç dava tipinde uzmanlaşmış bir heyetin onlarca ve hatta yüzlerce dava türünde yargılama yapan hakimleri objektif olarak değerlendirmesi kolay değildir.
...
Üstelik bu hakimler dosyayı sıfırdan oluşturmanın, delillerle yüz yüze temas etmenin ve duruşma yapmanın getirdiği güçlüklerle savaşırken.
...
Şu sorunun cevabını bulmak zorundayız.
Bir daire başkanı bir hakime şahsi husumet sebebi ile o hakimin terfisini yakma imkanına sahip midir değil midir?
...
Notun bir silah olarak kullanıldığı bir sistem kendini nasıl geliştirecektir hukuk durağan bir sistem değil ki? Hukuk dinamik bir sistemdir. Üstelik bir dinamizm üste yargıdan daha çok alt yargıda hissedilmektedir.
...
Daire gibi düşünmeyen bir hakim bu düşüncesini nasıl hayata geçirecek ve hukuk kendini nasıl yenileyecektir. Üstünlük psikolojisine sahip olan yargıçlar alt derecenin bu haklı serzenişlerine katlanmanın geniş yürekliliğine nasıl sahip olacaklardır.
Yalnızca duruşma yapmanın bile ağır bir emek sarfiyatını gerektirdiği gerçeği asla göz ardı edilmemelidir. Duruşma yapmanın zorluğunu en iyi bilen yüksek yargıdır. Zira kanun koyucunun iradesinin aksine istinaftaki dosyaların yüzde 98 -99 unda duruşma yapılmaması bunun en büyük kanıtıdır.
Adalette şövalye ruhu olmaz. Adalet bir gladyatör mantığı ile idare edilemez. Adalet toplumun ve insanların kronik sorunlarını çözme makamıdır. Şayet üst yargı hakimleri, duruşma açılması halinde daha adil bir karar çıkacağına inandığı halde duruşma açmadan karar veriyorlarsa bunun getireceği vebali her iki cihanda da ödeyemezler.
TAVSİYE VE ÖNERİ
Bu konuda sorumluluk HSK ve Adalet Bakanlığı’na düşmektedir. Not sisteminin daha objektif daha sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için gerekli tedbirler alınmalıdır. Notlara itiraz halinde o dairenin başkanı ile birlikte başsavcı ve Bam Başkanının katıldığı üçlü heyet itiraza karar vermelidir. Bu durum daha hakkaniyete uygun olacaktır. Zira daire başkanı dosyayı bilmekte ve dairenin uygulamarına vakıf olmakta iken Bam başkanı ve başsavcı ise Bam’ın genel işleyişini ve diğer dairelerinin uygulamalarını bildikleri için daha istikrarlı bir sistem oluşturulacaktır.
...
Mevcut durumda dairenin otoritesine sahip başkan itiraz halinde notun değişmeyeceğinden emin olmanan rahatlığı ile not takdirinde bulunmaktadır. Hani meşhur bir söz var ya. Yargı sadece yargı mensuplarına bırakılmayacak kadar önemlidir. Biz de diyoruz ki Not sistemi bir dairenin insiyatifine bırakılmamalıdır.
...
NETİCE
Biz yargının içinde adalet sağlayamazken sokaktaki adalet bekleyen milyonların adalet duygularına nasıl tercüman olacağız. Sokaktan rast gele çevirdiğimiz 10 insandan 9’ u bu ülkede adalet yok diyorsa yargı bir kurum olarak şapkasını çıkarıp önüne koyması gerekmez mi artık?