Gerçeği her zaman savun, anlayan olmasa bile vicdanına karşı hesap vermekten kurtulursun. (herbert george wells)
Tu
Turan Yalçın
@turanyalcin

Kim Engelli 2

29 Ocak 2025 Çarşamba
Yorum

Kim Engelli 2

0

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

203

Okunma

Kim Engelli 2

KİM ENGELLİ -2
Tokat uluslararası İmam Hatip lisesi Müdürü sayın İbrahim Meremertürk ve Okul Aile Birliği işbirliği ile yazar ve veli buluşmalarından birini de “sen kafadan engellisin” kitabı ile biz gerçekleştirdik. 120 öğrenci annesi kitabımızı okudu. 13.Ocak .2025 tarihinde bir kısım veli ile bu kitabın kritiğini yaparak , gelenlere defterler hadiye ettik. En güzel soru soran bir öğrenci velisine “ “Engelleri Aşanlar” kitabı armağan etmekle mutlu olduk.
O soruları burada da cevaplayarak bir kere daha genişçe anlatalım da gelecek nesillere ve orada bulunmayanlara da faydalı olsun istedik.
SORU- Olumsuz söz ve davranışlara karşı devam etmenizi sağlayan motivasyon nedir ( Semra PAK)
Cevap- Eskiden olumsuz söz ve davranışlara maruz kaldığımız zaman yapabileceğimiz şey sessiz kalmaktı. Zamanla bunun pasif bir davranış olduğunu yanlış olduğunu anladım. Bu davranışımızı değiştirmemize de “Özgiven ve gelişim” konulu kitaplar , yazılar ve romanlar okumamızın payı büyük.
Olumsuzluk davranışlar ve sözler karşısında susmak, muhatabımızın o sözleri marifet sanmasına sebep oluyor. Biz ise yanlışları söylemek görevindeyiz. Özgüvenli ve tutarlı insan olmak bunu gerektirir. Halbuki toplumun çoğunda çocuklar, engelliler, kadınların susması, lafa çok karışmaması istenir. Halbuki güzel ve doğru sözü olanlar, okuyarak hayatı deneyimleyerek yaşayanlar daha fazla söz sahibi olmalı. Etkisi olan değil doğruyu söyleyen ve bilgili olan konuşmalı.
Olumsuzluklar bence olumsuz davranışlar sergileyen ve konuşanlara kırmadan dökmeden hakaret etmeden söylenmeli, doğru olan ve yapılması gerekende söylenmeli ki olumsuzluklar olumlu hale gelsin. Kimin söylediğine bakarız halbuki doğru söze ve davranışa bakacağız ve bunu da ödüllendireceğiz ki bu da olumsuzlukların olumluya dönüşümü olsun. Kentsel dönüşüm gibi toplumsal dönüşümde böyle olabilir.
İşte bu düşünceler ve tutumlar beni motive eder doğru bildiklerimizi yazmaya ve söylemeye. “El alem ne der” demeden biz içimizden geleni kimseye hakaret etmeden başkalarına zarar vermeden yapmalıyız. Bakıyoruz ki sözümüz dinlenmiyor, olumsuz davranışlar rahatsız ediyor oradan uzaklaşarak evde kitap okumak, faydalı mesaj sunan bir film ya da dizi izlemek, ya da balkona çıkıp insanları eleştirmeden öğrenmek için izlemek daha faydalı bence.
SORU- Kitabın konusu ve yazarken nelerden etkilenerek yazdınız.Kitabınızın kahramanlarından bahsedebilirsiniz (Esma Yeşim Arslan)
CEVAP- Toplumumuzda engellilere maddi manevi destek olacak, ürettiklerini değerlendirerek onu motive edecek yerde, toplumda çok insan engelilerle alay ederek sözde sevgi gösterdiklerini zannediyorlar. Bu onları engellileri rahatsız ediyor. Ben de dahil. Aslında engelli olmasa da kimseye insan sevmediği istemediği şaka yapmaya hakkı olamaz. Bunun adı tacizdir hem ahlaken hem kanunen cezası var. Ama ne yazık ki toplumda bunu yapanlar engellenecek, azarlanacak, hatta cezalandırılacak yerde onlara bakanlar memnun şekilde gülerek izliyorlar bu saçma şakaları. Bu da bir engellilik durumu bence. Yani engelilerle sevgi adı altında yersiz şaka yapanları seyreden de bence bir tür engelli. Ben değil ,bunu psikologlarda söyler . İşte bu tutuma tepki olarak doğdu bu kitap.
“Her insan engelli adayı “ gibi saçma sözlerin de kimseye faydası yok. Engellileri anlayarak onlara normal insanmış gibi değer vermek, konuşmak , anlamak, eserlerine değer vermek maddi manevi gerçek sevgi şekli.
Bunu kitapta Orhan bey olarak görüyoruz. Egelliye gerçek değer veren onu arkadaş görerek hayatının kolaylaşması için kitap hediye eden, onu okullarda dersanelerde gençlerle buluşturan değer veren kendini değerli hissettiren tutum Orhan beyin tutumu.
İstedim ki kitabı okuyan okuduğunda “ben de Orhan bey gibi olabilir miyim?. Olabilirim. Ben şu kitabı dikkatli not alarak okuyayım, davranışlarımla Orhan beyin davranışlarını karşılaştırayım, olumsuz tutumları olumluya dönüştüreyim ” diye düşünebilirler diye yazdım.
Bir engelli ailesi de “ Orhan bey gibi davranalım çocuğumzua toplumla kaynaşması için çabalayalım, O’na değer vermeyene tepki gösterelim. Gerçekten sevelim engelli çocuğumuzu bunu da sonut gösterelim. Hayatla kaynaşması için çabalayalım, nerede mutlu huzurlu o imkanı sağlayalım, O’na faydalı olacak insanlarla çocuğumuzu tanıştıralım “diye düşünebilirler.
Okullar ve yöneticileri” Bu kitabı satın alalım öğrencilere ve velilerimize hediye edelim , yazarını okula davet edelim, gençlerle buluşturalım.” diye satın alıp öğrencilere “engellilere doğru yardım etme” bilinci oluşturalım diye düşünebilir. Mustafa Ateş ve İbrahim Mermertürk gibi...
Kitabı okuyan başkasına hediye edebilir ya da önerebilir. İmkanı olan bir kaç tane alıp çevresinde okumayı sevene hediye ebeilir. Okuyan belki de 50 sene sonra bile kendine kitap hediye edeni unutmaz. Ben rahmetli Osman eniştemi ve Osman amcamı unutmadığım gibi 50 sene sonra bile.
Bunlara daha çok şey ekleyebiliriz. Olumlu güzel düşünmenin sınırı yok. Olumlu yaşamanın ve davranmanın da.
SORU- Kafamızdaki olumsuzlukları sevgi ve bilgi ile değiştirmek gerek diyorsunuz Kitabınızda . Bu değişimi kolaylaştırmak için neler yapabiliriz ?
CEVAP- çocuklarımızın yanında, sevgi ve bilgisi çok olan insanların bu tutumunun doğruluğunu anlatacağız, bu tutuma sahip insanlar ile tanışarak sohbet edeceğiz, hatta çocuklarımızın da bulunduğu ortamda onları mümkünse evlerinde ziyaret edeceğiz, düğün, cenaze ve özel günlerinde gereken değeri vereceğiz, ziyaret edeceğiz ki, bu tutum hem bizi hem çocuklarımızı motive etsin. Yaşayarak öğrenmelerine vesile olsun. Sözde değil özde uygulayacağız ki dönüşüm hızlı olsun. “lafla gelişim de olmaz dönüşümde “
Ama ben çevremde bunun tam tersi yapıldığını, bunu anlattığımda “ ne güzel sizi, ziyaret edeceğiz, çocuklarımızla kütüphaneyi gezeceğiz, böyle olumlu insanları ziyaret edeceğiz “demelerine rağmen yapmıyorlar. Çocuklarda ailelerdeki söz verip de tutmamaları olumsuluklatını ne yazık ki bu acı tecrübelerle yanlış öğreniyorlar.
Bu değişimi kolaylaştırmanın yolu çok.
Bugün burada olduğu gibi bu çalışmaları başka okul yöeticilerine de anlatabilirsiniz. Faydasını söyleyebilirsiniz. Hatta çocuklarınızın yazar ve öğretmenlerle bu konuda bilgi alışverişi yapmasını sağlayabilirsiniz. Bu konuda aileler olarak sizler böyle ortamlarda daha sık çocuklarınızla buluşabilir. Hediye ettiğimiz defter ve kalemleri çocuklarınıza verirken güzel sözlerle yazarlar ile muhabbet etmelerini anlatabilirsiniz. Hatta sosyal medyadan iletişimde de olabilirsiniz yazarlar ile bunu anlatanlar ile ama “bana kitap hediye eder misiniz? “ diye değil, onların bilgisini almak için. Bir faydalı söz sizi etkileyen bir hediye kitaptan daha faydalı ve etkili olabilir. Yazar kitabı yazandır basan ya da hediye eden satan yayınevidir. Bakkala gidip de “bana bir kilo peynir hediye eder misiniz ?” diye sorabilir miyiz? Kitap ta havadan sudan oluşmuyor.Har yazarda kitap hediye edecek kadar zengin de değil. Onların bilgileri asıl zenginlikleri. Ben içimden geldiği gibi güzel soru soranı kalem deftyer kitapla ödüllenirmeyi severim ama hiç ortada bir emek yok iken insanın “bana da bir imzalı kitabınızı hediye eder misiniz? “ sözü yakışık olmuyor. Siz soru sordunuz defter kazandınız. Bu defter özgüvenininizin , soru sorma cesaretinizin, kitabı dikkatle okuyarak ilginç soru konusu bulmanızın ödülü , havadan bir şey istemenizin değil 
Paylaş
Beğenenler
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kim engelli 2 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kim engelli 2 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kim Engelli 2 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.