Seninle konuşmak istiyorum. fakat önce buraya, benim yanıma gel! bu boş yer, benimkini sağlamlaştıracak olan sahibini bekliyor. helena (faust)
Çağdaş Durmaz
Çağdaş Durmaz
@cagdasdurmaz

Öyle İşte

29 Ocak 2025 Çarşamba
Yorum

Öyle İşte

( 2 kişi )

2

Yorum

6

Beğeni

5,0

Puan

243

Okunma

Öyle İşte

Öyle İşte

Yanlış hatırlamıyorsam 2020 yılının şubat ayıydı. Pandemi dolayısı ile insanların birbirine selam vermekten bile korkar olduğu zamanlardı. Hava yaz ayından bir gün ödünç almış gibi bol keseden güneş saçıyordu. Bir günlük yalancı bahara aldanmasa bari ağaçlar diye düşünürken , az ileride şehir meydanını hınca hınç doldurmuş güvercin sürüsü dikkatimi çekti.

- Ne oldu insanlar olmayınca meydan size kaldı değil mi keratalar ?
Diye seslendim onlara. Bahar serhoşluğu içerisinde bir birleriyle oynaşıp , uçuşuyorlardı. Onları seyrederken aldığım hazzı kelimelere sığdıramam. O duyguyu yaşayanlarınız bilir diğerlerine de yaşamanız gerek demekten başka ne gelir elden ki...
Kuru kuruya muhabbet olmaz dercesine yaklaştı dibime kadar bir güvercin. Anladım tabi hemen karşıdaki markete koştum, iki paket bulgur alıp geldim. Avuç avuç serptim önlerine. Bir telaş içinde birbirlerinin üzerine çıkarak yemeye başladılar ki onlar doydukça ben doyuyordum. Ruhu besleyen en güzel gıda karşılık beklemeden salt sevgidir.
Ben bunları yaşıyorken bir amca dikildi başıma.

- Ne güzel...
-Çok güzeller değil mi amca ?
-Öyle tabi de ben onlar için söylemedim
-Ya ne için ?
-Sen evlat , cenneti garantiledin

Hışımla yerimden doğruldum ;
-Bak amca , ben cennet umudu ile hareket etmem , içimden geleni yaparım , sonunu düşünmem , Tanrım bak ben iyilik yapıyorum diye göstermelik yaşamam. O yüzden senin ve benim dine bakışımız uymaz.

Amca gülümseyerek uzaklaştı yanımdan.
Anlam veremedim . Neydi , kimdi tanımadığım bir amcaydı.

2022 yılının bir pazar sabahı şehitlik turu için gelecek misafirleri karşılamak için gelecek vapuru beklemek üzere iskelenin hemen yanında olan çay bahçesine oturdum. Garson beni tanıyordu ;

-Günaydın abi , her zamankinden mi ?
-Günaydın güzel kardeşim , bu sabah evde çok çay içtim sen bana orta kahve getirebilir misin ?
-Ne demek abi hemen

Garson ile bu diyaloğu yaşarken bir taraftan da az ileride sokak köpekleri ile oynaşan bir amcayı seyrediyordum. Köpekler üzerine atlıyor , ağzını gözünü yalıyor , avuç içinde bir şeyler ile onları besliyordu.

-Ne güzel dedim

O sırada garson bana kahveyi getirmiş başka bir isteğim olup olmadığını soracakken benim sözümü duymuş ;

-Abi daha içmedin ki kahveden güzel olan ne ?

-Teşekkür ederim kahve için kardeşim , baksana şu amcaya ne güzel seviyor canları , onlarda ne çok seviyorlar amcayı. O yüzden dedim , ne güzel şey insan olmak.

-Ha şu amca mı ?
- Evet , tanıyor musun ?
-Tanırım tabi , ismi Adil , Edirne’den gelmiş üç yıl önce. Ama pek insanlara sokulmaz , çocukları sever okşar , birde hayvanlar ile uğraşır , besler , sever , hasta olanı tedavi ettirir.

-Hımm , hemşeri sayılırız , bende Edirne tarafındanım.

O sırada telefonum çaldı , arayanlar misafirlerimdi , Bursa’dan çıkışları gecikmiş bir saat rötarlı geleceklerini bildiriyorlardı.
Yapacak bir şey olmadığından havanın güzelliği sebebi ile kahveyi içtikten sonra amcanın yanına gidip konuşmayı düşünüyordum. Öyle de yaptım , kahve ücretini masaya bırakıp ağır adımlar ile amcaya doğru yürüdüm. Yaklaştıkça ben bu amcayı birine benzetiyorum diye sesli düşündüm.
Yanına varınca , kim olduğunu anlamıştım , iki yıl önce ben kuşları beslerken yanıma gelen amcaydı.
Başına dikildim ;

-Ne güzel dedim
Amca başını kaldırdı , gülümsedi , belli ki o da beni tanımıştı.
-Çok güzeller öyle değil mi evlat ?

Dejavu gibiydi , roller değişmişti sadece.
Gülümsedim hınzırca ;

-Öyle tabi de ben onun için söylemedim amca
-Ya ne için söyledin evlat ?
- Sen amca , cenneti garantiledin

Dediğimde amca kahkaha atmaya başladı.
Biraz sonra ayağa kalkıp ;
-Ama ben senin bana verdiğin cevabı sana söylemeyeceğim evladım

-Neden ki amca ?

- O gün ben seni denedim , senin o cevabı vermiş olman bu gün seni benim yanıma getirdi.
Hem sen beni o gün tanımıyordun , ama ben seni o gün tanıdım.
Dolayısı ile ben seni biliyorum , tanıyorum neden seni olmadığın şey için yargılayayım ki...

O gün bir saat boyunca birlikte sokak sokak gezip kedi ve köpekleri ellerimizle besledik amcayla , kuşları seyrettik , onları da besledik , hayatımda dedem ile geçirdiğim günleri yaşattı amca bir saatte.

Aradan bir kaç gün geçmişti. Markete alışveriş yapmak için dışarı çıktığım bir gün yolda Adil amcaya denk geldim.

-Nasılsın Adil amca
-Öyle işte

Tatsızdı yüzü bir derdi vardı sanki
Yanına iyice yaklaşıp ;

-İyi misin amca ?
- Madem nasılsın diye sordun evlat , dinlemek istersen anlatayım sana kendimi.
-Tabi ki , her zaman dinlerim seni amca , haydi gel şu çay bahçesine oturalım
- Olmaz , sahile doğru gidelim
-Tamam amca sen nasıl istersen

Sahile gidene kadar amca ağzını açmadı. Limana geldiğimizde bir kayaya oturdu bende hemen yanına oturdum.

-Ee amca nasılsın ?
-Öyle işte , vatanı satılırken gülen , ormanları yakılırken sırıtan , çocuklar öldürülürken , kadınlara tecavüz edilirken susan , hayvanlar katledilirken zevk alan bir ülke dolusu ölüyle nasıl yaşanırsa bende öyleyim işte ...

Sustum bir süre , haklıydı , sustum kendi konuşamadıklarımı yüzüme haykırışına.

-Haklısın amca diyebildim omuzunu okşayarak , haklısın..

Yaklaşık beş dakika sustu bende sustum , gözlerimiz bir birine değiyor , dolan gözleri benim avuçlarımda göz yaşına dönüşüyordu sanki , avuçlarım terlemişti.
Birden doğruldu Adil amca ;
-Bak evlat dedi , sen iyi bir adamsın , senden tek bir ricam var.
-Buyur amca ?
- Olur mu öyle şey , buyurmak ne kelime , istek sadece.
-Tabi amca sen benim büyüğümsün
-Evlat , beni gördüğün zamanlar bana nasılsın diye sorma
-Neden ki ?
-Ne zaman yaşadıklarını sanan şu ölü insanlar dirilecek o zaman iyi olacağım ben de...

O günden sonra defalarca karşılaşmamıza rağmen Adil amcaya nasılsın diye sormadım , baş selamı verdik hep bir birimize...

Geçen yıl sonsuzluğa uğurladık Adil amcayı.
Mezarına giderim Edirne’ye her gidişimde.
- Nasılsın diye sorarım toprağına...
-Öyle işte dediğini duyar gibi...


Sen ne güzel bir insandın Adil amca...

Aziz hatırasına saygıyla...

Çağdaş DURMAZ









Paylaş
Beğenenler
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (2)

5.0

100% (2)

Öyle işte Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Öyle işte yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Öyle İşte yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
Mithat Baş
Mithat Baş , @mithatbas
30.1.2025 16:15:12
"Ruhu besleyen en güzel gıda karşılık beklemeden salt sevgidir." Ne güzel bir söz! Ne muhteşem bir anı! Sizi kutlarım değerli yazar. Bu güzel anınız okuyunca aklıma "Vicdan ve merhamet Tanrının insandaki şekillenmesidir" diyen Buda geldi.
Yeni yazılarınızı bekleyeceğim. Saygıyla kalın.
Etkili Yorum
neneh.
neneh., @neneh-
29.1.2025 17:44:11
Ne güzel bir anı düşmüş sayfaya..Ne muhteşem bir vefa..Ne hüzünlü bir veda.Mekânı cennet olsun.Baştan aşağı ders.Vefalı yüreği selamlıyorum.Üstada saygıyla.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.