M. NİHAT MALKOÇ
Günümüz yaşayan şairlerinin en önemlilerinden biridir üstad Arif Eren. O, bugüne kadar Türk şiirine birbirinden güzel yüzlerce şiir armağan etmiştir. 20 Kasım 1938’de Kahramanmaraş’ta
doğan Arif Eren, ilk ve ortaokulu Maraş’ta okumuştur. İlköğretmen Okulu ve Erzurum Eğitim Enstitüsü Edebiyat B
ölümü’nü bitirdikten sonra Karaman Lisesi,
Bursa Kız Öğretmen Lisesi,
Bursa Anadolu Lisesi, Kahramanmaraş Kız Meslek Lisesi, Ticaret Lisesi ve Eğitim Enstitüsünde Türkçe ve Edebiyat öğretmenliği yapmıştır. 1993’te emekli olmuştur. "Bu Kent Sende Kalsın(1965), Yurt Tesbihi(1975), Hayatı Huzura Ayarlamak (1985), Görkemli Denge (1996), Zaman Yerinde Durmaz (2006), Ses İpine Asılan Sözler-Seçilmiş Şiirler (2019), Ârifane Sözler ve Seçilmiş Beyitler" onun kıymetli eserleridir.
İlk şiiri Çağrı dergisinde yayımlanan Arif Eren’in şiirleri bugüne kadar "Hisar, Varlık Yıllığı, Türk Edebiyatı, Milli Kültür, Dolunay, Defne, Ilgaz, Elif, Toprak, Tepe Edebiyatı, Seviye, Kültür ve İnsan, Doğuş Edebiyat, Harman, Yeni Edebiyat Yaprağı, Çınar, Genç, Kardelen, Alkış, Güneysu, Kırağı, Mevsimler" adlı fikir ve sanat dergilerinde yayımlanmıştır. Dergi deyince kendisi tarafından 30 sayı yayımlanan Mevsimler dergisini unutmamak gerekir.
Şairler otağı (veya yatağı) diyebileceğimiz Kahramanmaraş’ımızın yüz akı şairlerinden biri olan Arif Eren, şairliğinin yanında bilge bir insandır. Onun birbirinden güzel vecizeleri (özdeyişleri) mevcuttur. O, bir anlamda "Tiryaki Sözler" adlı çok kıymetli bir kitabı bizlere hediye eden merhum şair Cenap Şahabettin’in günümüzdeki uzantısıdır. Şahabettin’in "Tiryaki Sözleri"ni çoğumuz biliriz de Arif Eren’in "Ârifane Sözler"ini çoğumuz bilmeyiz. Aslında bu bir eksikliktir. Anlam bakımından bu kadar yoğun ve derin olan bu sözler kenarda köşede kalmamalıdır. Sağlaması yapılmış (tecrübe edilmiş) bu sözler kulaklarımıza küpe olmalıdır.
"Ârifane Sözler ve Seçilmiş Beyitler" Öncü Kitap tarafından kitap halinde okurların istifadesine sunulmuştur. 112 sayfadan meydana gelen bu kıymetli kitap adından da anlaşılacağı üzere iki b
ölümden meydana geliyor. Kitabın ilk b
ölümü "Ârifane Sözler" adını taşıyor. Kitapta sekiz sayfada 141 tane Arif Eren imzalı vecizeye yer veriliyor. İkinci b
ölüm ise "Seçilmiş Beyitler" adını taşıyor. Bu b
ölümde alfabetik sıraya göre (A’dan Z’ye kadar) sıralanmış onlarca özlü ve yoğun beyit okuyucuların ilgisine ve istifadesine sunulmuştur. Yine aynı kitapta 78 sayfada 400’ün üzerinde seçme beyit yer alıyor. Yoğurt var, süzme yoğurt var. Teşbihte hata olmaz, bu beyitler süzme yoğurt kabilinden, yani özün özü...
"Ârifane Sözler ve Seçilmiş Beyitler" kitabı Arif Eren’in Ön Söz"üyle başlıyor. Eren, Ön Söz’ünde "Anahtar bir kapıyı, güzel söz her kapıyı açar. Açılan kapılar insanın yaşamını düzenler. Pişmanlıklar, keşkeler ve bizi üzen hüsran hep sözle olur. Bu bakımdan aklın vize vermediği hiçbir söz dil gümrüğünden geçmemelidir. İnsan diliyle
dost olup onun düşmanlığından kurtulmalıdır. Birçok insan bunun farkında olmadan yaşar. Yerli yersiz konuşur. Bu tür konuşmalar hoş karşılanmaz. Dil kendi haline bırakılırsa aklın kontrolünden çıkar, telâfisi mümkün olmayan sonuçların suçlusu olur. Küskünlükler, kavgalar, hatta
ölümler bile kötü söz yüzünden gerçekleşir. Bilmeliyiz ki yürek
sevgiyle, dil sözle güzelleşir. Şiir meclislerinde, sanat toplantılarında ve aile arasındaki sohbetlerde yeri geldikçe okunan bir beyit ya da bir mısra konuşmayı daha çekici hale getirir. ’Ârifane Sözler’ b
ölümüne seçtiğim beyitlerimi de ekleyince ’Ârifane Sözler ve Seçilmiş Beyitler’ adlı bu kitap gerçekleşti. Kitabın, şairlerin beğenisini kazanacağına genç şairlere yol göstereceğine ve sanat sevenler tarafından zevkle okunacağına inanıyorum. " sözlerine yer veriyor.
Günümüz şiirinin iftihar kaynaklarından biri olan şair Arif Eren Türkçeyi bir kuyumcu titizliğiyle ve anlam yoğunluğuyla işleyerek ona hizmet etmiştir. Onun derin anlamlar içeren birbirinden güzel vecizeleri bunun canlı şahitleri gibidir. Bu vecizelere örnekler vermek istiyorum: "Şiir, ses ipine söz asmak sanatıdır. Şair, ses ipine söz asan sanatçıdır. Şiirin konuştuğu yerde nesir susar. Kitap aynadan daha vefalıdır, her yaşta insanı güzel gösterir. Karar vermekte geç kalma,
zaman yerinde durmaz. Dil kendi hâline bırakılırsa aklın kontrolünden çıkar. Şahsiyet saygın yaşamanın bir simgesidir, rozet gibi her yakaya takılmaz. Şahsiyet namuslu insanın şeref madalyasıdır. Erkeğin gücü
kadına korku değil güven vermelidir. Kadına şiddet hayvanî bir duygunun belirtisidir. Mutlu evin penceresi sokağa küsmez. Kısmet neredeyse ayaklar oraya götürür. Gideceği yeri bilmeyen, geldiği yeri bulamaz. Yükseklerde makam arama, tapulu yerin mezarındır. Temeli
yalan olan konuşma, küçük bir sallantıda yıkılır. Dalkavukluk bir şahsiyet hastalığıdır. Vicdan kirlenirse dil arsızlaşır. Sabah namazı ibadet kapısının anahtarıdır. Ayna bir ömür boyu güzelliği saklayamaz. Hayat güzelliğini yitirmesin diye
ölüm bir sır olarak kaldı. Oruç yürekte açan sabır çiçeğidir. Öğretmenin eskitemez öğrettiklerini
zaman, silemez imzasını hiçbir silgi. Öğretmen gönlü ve kafası birer gergef yüreklere
sevgi, beyinlere ışık dokur. İnsanları ayırsalar da seven
gönüller aynı yerdedir. Aşkın şifresi unutuldu mu gözler gözlerde, yürek yürekte kilitli kalır. Göz bahçesinin söz salıncağında fazla sallanılmaz. Sevmeyen yüreklere ayrılık dikeni batmaz. İlkbahar terazisi renk ve koku ile dengelenir. Dikenin ele batması
gülü kıskandığı içindir. Umut can evinde açan mutluluk çiçeğidir, onu soldurmayın. Yürümeyi sabır yolunda öğrenenin ahlâkı güzel olur. Yanlış yolda yürüyen, gideceği adreste huzur bulamaz. Bir insana hak etmediği değeri verirsen, o ölçüde değerini yitirirsin. İnsan farkında olmadan konuştuğu sözlerle kendini anlatır. Sanatın dokunulmazlığını hiçbir güç kaldıramaz."
Bugüne kadar Türk edebiyatına yüzlerce şiir kazandıran Arif Eren, üslûp sahibi bir şairimizdir. Onun şiirleri b
aşka şairlerinin şiirlerine benzemez. Bu yönüyle özgün bir şairdir. Onun şiirleri
zamanın hoyrat ellerinden kurtularak
zamanımıza kadar gelerek rüştünü ispatlamıştır. İlk bakışta kolay gibi görünen mısraları, hakikatte söylenmesi zor ifadelerdir. "Ârifane Sözler ve Seçilmiş Beyitler" kitabında bu düşüncemizi örneklendiren yüzlerce mısra mevcuttur. Bunlardan bir kısmını sizlerle paylaşmak istiyorum: "Açılmış bir
beyaz nilüferdir içi/Gözlerinin berrak sularında", "Adresi hangi dönülmez yerde/Yoluna mıhlanıp kaldı gözlerim", "Anıları yansıtan bir aynadır
zaman/Ay yüzerken ırmakta", "Aldığı nefes, attığı adım sonrası/Ne olacağını bilemez insan", "Anahtarı kayıp kapılar gibi/Bilinmez ne
zaman açılır yollar", "Arkasından
özlem duyulan günler/Kuşlar gibi uçtu uzak yerlere", "Arkalarında iyi izler bırakarak/Dualarla bu
dünyadan gittiler", "Aşk
vatan ve din farkı gözetmemiş/Kerem’le Aslı’yı
sevda kül etmiş", "Akan sular söndüremezdi/Kalbinde yansaydı
aşk ateşi", "Bakmayın şiirde söylenenlere/Mısralara sığmıyor mutluluk", "Bilemezsin ömür takviminin yaprağında/Neler yazılı bugün", "Boş yere yük etme/Söküp at
sevgisiz kalbi", Biliyorum bu kentten giderken/Gölgem bile yanımda olmayacak", "Bir salıncakta geçmiş
zaman sallanır/Vefalı günler mevsim mevsim hatırlanır", "Bir takvimi yok/Bilinmez/Ne
zaman başlar yolculuk", "Böyle olur garibin
sevdası/Dumansız ateş gibi içten kanar", "Biliniz ki insanı insan değil/İnsanı vicdanı sorgular", "Bir dokunulmazlığın var/Güzelliğine/Bir şey yapamıyor yıllar", "Boynunda hüznün yağlı sicimi/Sallanırken
gecenin darağacında/Bir soran olmaz nedir gerekçe", "Böyle şakşakçı seyirci varken/Telden ne diye insin cambaz", "Bu çıkmazda direnmek niye?/Rızkın mı kesildi insanlıktan?", "Canciğer
dostlar vardır/Yanıma gelenler arasında/Gözlerim gelmeyenleri aradı", "Can ateşinde pervane gibi/Kendi canına kıyar bezginlik", "Çekilmez olmuştur artık hayat/Çiçek açmaz bir daha arzular..."
"Ârifane Sözler ve Seçilmiş Beyitler" adlı kitabın sonunda şairin biyografisi yer alıyor. Bu b
ölümde şairin hayatından, eserlerinden, şiirlerinin yayımlandığı dergilerden, hakkında yazılan kitaplardan , hakkında yapılan lisans tezlerinden, aldığı ödüllerden, şiirlerinin yer aldığı antolojilerden, şiirlerinin bulunduğu ansiklopedilerden, şiir kitaplarına yazılan yazılardan , katıldığı şiir şölenlerinden bahsediliyor. Son olarak da "Arif Eren’in Eserleri Hakkında Yazılmış Yazılardan Seçilmiş Örnekler"e yer veriliyor. Bu kısımda Bahaettin Karakoç, Mustafa Ceylan, Prof. Dr. Kemal Timur, Sevinç Çokum, Hatice Eğilmez Kaya, Prof. Dr. Sabina Almamedova, Doç. Dr. Eşgane Babayeva, Prof. Dr. Latifoğlu Hüseyinzâde, Ramazan Avcı, M. Nihat Malkoç, Sara Gürbüz Özeren, Celâlettin Kurt ve Doç. Dr. Sönmez Abbaslı isimlerini görüyoruz. Bu son b
ölümde, yukarıda sayılan edebiyatçıların (şair ve yazarların) Arif Eren’in hayatına ve şiirine dair görüş ve çıkarımlarına yer veriliyor.
Örnek kişiliğiyle, ağır başlı duruşuyla ve güçlü karakteriyle gençlerimize rol model olabilecek bir şahsiyet olan şair Arif Eren’in şiir
dünyasından nasiplenmeliyiz. Onun şiirlerini okuyup Türkçemizin güzelliğini doyasıya yaşamalıyız. Ayakları yere basan, kanatları göklere değen gerçek şiir arıyorsak adresimiz Arif Eren’dir. Kendisine şiirimize yaptığı bu büyük hizmetlerden dolayı teşekkür ediyor; hayırlı, bereketli ve sağlıklı bir ömür diliyorum.