0
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
365
Okunma
fi tarihinde uyanan iklim karası gözleri vardı düşündüren hislerin aynasında..
dans eden figürleri düşüyorken parmak uçlarına, kriminal bir senfoninin son perdesinde ışık sürmeleri irkiliyordu mora çalan dudak küsmesinde..
es verdiği yerde "sen büyüme çocuk" dedi...
anılara yolculuk eden bir atın yelesine tutundu elleri gözleri rüya kokuyordu hangi zamana elçiydi bilinmez.
rüzgara dayayıp alnını ıslık çaldı nefesi, bilmediği bir tadı döküyorken kanına
eksik olma diyenlere susup ex olmuş bir hayatın son bulvarında eksildi..
hey hat kaç gidişin yaprağını döküyor hayat .
dumanlı bir pınarın is kokan gömleğini ilikliyoren sahnedeki çaresizliği, mazinin iz bırakan yarasına d/okunuyor,
dur!!!
durmayan zaman..
10.0
100% (2)
5.0
100% (1)