- 162 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Beyin Çürümesi
ÖZGELİŞİM BEYİN ÇÜRÜMESİNİ ÖNLEYEBİLİR
Sevgili dostum,
Oxford Sözlük, 2024 yılının kelimesi olarak “brain rot” u seçmiş. Yani “beyin çürümesi”. Nedir beyin çürümesi? Önce onu tanımlşayalım, sonra da gözlem ve yorumlarmızı yazalım .
Beyin çürümesi’, "özellikle önemsiz veya zorlayıcı olmayan materyalin (şimdi özellikle çevrimiçi içerik) aşırı tüketiminin sonucu olarak görülen, bir kişinin zihinsel veya entelektüel durumunun varsayılan bozulması" olarak tanımlanmaktadır.
Sevgili dostum,
Gazetede bu haberi okuduktan sonra sana mektup yazarak bu konuda fikirlerimi anlatmak beni mutlu edecek. O yüzden kaleme kağıda sarıldım.
Sevgili dostum,
Kitap okumayan ama konuşmayı çok seven toplumda “çok laf yalansız olmaz” deyimini de göz önüne alarak bu “beyin çürümesi” kelimesinin ne kadar önemli olduğunu görürüz. Yalan dolanları, önyargıları dinleyerek büyüyen çocuklara, bir kişi çıkıp “kitap okumanın ne kadar önemli olduğunu” anlatsa dinlemeyeceklerdir. Çünkü çocuğunun kitap okumadığından yakınan insan muhtemelen kitap okumayı çok seven iş arkadaşı veya akrabası ile alay ediyordur. Sorsan “şaka yaptım anlamadı” der.Aslında çocuğunun da kitap okuma sevgisini engellemiş olur. Çünkü ebeveyninin bu davarnışını gören insan kitap okumayı sever mi sizce? Gerçi çocukların çoğu küçükken kitap okumanın öneminin pek farkında olmasa da olgun ve yaşlı insanların çoğunun da “zamanında okumamak” pişmanlığına şahit oluyoruz çoğu zaman.
Sevgili dostum,
Bu tutumu işte “beyin çürümesi” olarak görsek yalnlı mı olur sence?
Sevgili dostum,
“beyin çürümesi” tanımında olduğu gibi sosyal medyaya aşırı bağlı olan insanları da gözlemlediğimiz zaman muhakeme yeteneklerinin zayıfladığını , söz ve davranışlarının gerçeklerden uzaklaştığını fark etmediklerni görüyoruz. Bilimsel ve gözleme dayalı metinler okumayanlar, sosyal medya tarafından monüple edilmektedirler. Çoğu zaman insnalar farkına varamıyorlar ve gerçek ile yalan birbirine karışıyor. Bunun farkına varmak için de doğru ve mantıklı sohbet eden insanlarla güzel sohbet eden insanları dinleyerek bu açığı kapatabilir. Bireysel sohbetler veya konferanlar bu gelişime destek olur. Bunlarda bence “beyin çürümesine engel olur veya yavaşlatabilir.
Sevgili dostum,
Daha önceki mektubumda Türk Dil Kurumu ve Ankara Üniversitesi işbirliği ile 2024 yılının kelimesi oylamasında bir milyon kişinin katıldığı oylamada yılın kelimesi olarak “ kalabalık yalnızlık” kelimesinin seçildiğini yazmıştım. “kalabalık içinde kendini yalnız hissetmek” olarak tanımlanan bu kelime ile “beyin çürümesi” benzer özelliklere sahip. Sosyal medyaya giren insanların çoğu hem “kalabalık yalnızlık “ yaşıyor hem de “beyin çürümesi” ni yaşıyor zamanla.
Sevgili dostum,
Bir yere girdiğimizde insanlara selam vererek girersek insanlar kafalarını bile kaldırmadan adet yerini bulsun diye kısık sesle selamı almaktalar. Bu samimiyetsiz tavır tabii ki samimiyetle selam veren insanı üzer. Samimi insanlar samimiyetlerıne samimiyetle karşılık görmek ister.
Sevgili dostum,
Değer verene daha çok değer vermek insanlığın gereğidir ama insanlarda bu değer vermeyi sanki onların kölesi olmuşuz gibi algılamamalı. Bir kimseye bir kitap hediye etsek, başka kitaplarda hediye etmemizi beklemeleri “ verdiğimiz değeri uistimal etmek” değil mi sence? Ya da birine bir kalem verdiğimizde “ bir kaç tane daha ver de kardeşlerime de vereyim” diye açıkça istemek ne kadar doğru sence?
Sevgili dostum,
Bir kitaptan bahsettiğimizde muhatabımızın “onu bul getir de okuyayım” veya “vermedin ki okuyalım” tavrı sence beyin çürümesine örnek olamaz mı ? Ya da ödünç aldığı kitabı uyarılara rağmen kaç kere “getireceğim” demesine rağmen getirmeyen insanın tavrına ne demeli ?
Sevgili dostum,
“Yılın kelimesi” seçimleri bir kaç kurum tarafından daha yapılmış. Dictionary.com “Ağırbaşlı” kelimesini yılın kelimesi seçmiş . Ocak-Ağustos.2024 ayları arasında dijital ortamlarda bu kelimeyi arama yüzde 1200 artış göstermiş ve yılın kelimesi olmuş.
Bir başka seçimde ise Cambridge Sözlüğü “maifest” kelimesini seçmiş. İnternette 130 bin arama olduğu için seçilmiş bu kelime “Manifest” açıkça gösterme , belirginleştirmek , ortaya koymak anlamına geliyor. Yani insanalar bir kelimenin, konunun onların anlayacağı seviyede anlatılmasını açıkça gösterilmesini ve ikna edilmesini bekliyorlar.
Sevgili dostum,
Sana yazdıım mektuplarda derim ya hani “ sözümüz özümüzdür “diye. Seçtiğimiz, kullandığımız kelimeler tüm dünyada yaşadığımız, içimizden gelen şeylerin yansımasını gösteriyor. Yani kelimeler benliğimizi , düşüncelerimizi, toplumsal konumumuzu ortaya koyuyor.
Sevgili dostum,
İşte bu aşamada , özgelişimin önemi bir kere daha ortaya çıkıyor. Özümüzü geliştirmek, güzel kelimeleri hayatımıza sokmak, güzel kelimelerle konuşan insanları dinlemek, onları okullara davet etmek, genç nesil ile tanıştırmak, geliştirmek. Bunu yapmakta gevşek davrandığımızda “kalabalık yalnızlık” çekmemiz, “beyin çürümesi” nin hızlanması kaçınılmaz oluyor işte.
Sevgili dostum,
Kimseler özgelişimi önemsemese de, her zmaan dediğim gibi “ modası geçmiş” şey olarak algılasa da bizler her şeye rağmen gelişmeye, ileri gitmeye çalışalım. Yazalım, anlatalım, dinleyen olursa sorularını cevaplayalım. Bakarız kimseler yok, oturup çay içerken özgelişim konusunda kitap okuyarak gelişiriz.
Sevgili dostum, güzel kardeşim,
İşte böyle güncel kelimeler, anlamları, toplumda bıraktığı izler, bizlere özgelişimin ne kadar önemli olduğunu anlatan mesajlar olarak geliyor. Aslında her kelime, her insan, her yazı, her söz bize ders veriyor gelişmemiz için. Ama insanlar bunu ya ciddiye almıyor, ya maytap geçiyor ya da “boş” olarak algılıyor. “Boş” dedikleri şeyler gün geliyor onları yaralıyor, üzüyor, pişmanlık duygusu oluyor ama onu da anlamıyor çok kişi. Başka ne yapsın özgelişimin önemini anlayan insan
Başka mektuplarda başka kelimelerin önemini anlatmak ve güzel şeyler okumaya, anlatmaya yaşamaya devam edelim. Mektuplar sana kurban olsun sevgili dostum.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.