- 132 Okunma
- 1 Yorum
- 3 Beğeni
2025 de Ben
Gün geçtikçe beklentilerim azalıyor sanki
Kurduğun cümleler, tüm iç çekişlerim,
yerli yersiz öpüşlerim ve sıkı sıkıya sarılışlarım...
Bir bir terk ediyorlar beni...
Kısa ve net cümleler kuruyor cevabını bildiğim soruları sormuyorum artık.
Hiç kimseye eskisi kadar güvenemez, hiçbir olaya iyi niyetle bakamaz oldum.
Beni üzen, ruh sağlığımı bozan insanlara eskisi gibi sabır gösteremiyor, beni yoran isanlardan her kim olursa olsun bir bir uzaklaşıyorum artık.
Kimi zihnimin derinliklerinde unutuluyor, kimini hiç tanımamışım gibi geliyor gün geçtikçe...
Bir yandan evetli cümlelerim azalırken, öte yandan başkasına hayır demenin kendime evet demek olduğunun bilincine vardığım bir yaştayım...
Varlığımı görmezden gelen, emeğimi yok sayan insanların yanında ısrarlar kalmaktan da vazgeçtim şu aralar.
Yanlızlık beni eskisi kadar korkutamıyor
İnsanı bitiren şeyin yalnızlık değil de kendine duyduğu öz saygının yitimi olduğunu farkettiğim bir dönemdeyim...
Israrcılığın kaybediş, sürekli şikayet ve eleştirinin tüketiliş, aşırı kontrolcülüğün insanları yapmayacakları davranışlara/hatalara sürüklediğini farketmiş bir durumda
Tartışabildiğim insanlara az da olsa hala sevgi saygı besleyebildiğimi, kavganın dahi iletişimde kalmanın bir dışa vurumu olduğunu, ancak geri çekilme- engelleme ve küsmenin insanda yarattığı hasarı ve yaşattığı değersizlik hissini kavramış bir halde...
Kimsenin hakkımda ne düşündüğünü önemsemiyor, ne konuştuğunu da eskisi kadar umursamıyorum artık.
Ama ben yine de isterdim ki; bazıları bende hep özel kalsın. Son nefesime kadar sevebileyim onu. Güvenebileyim sorgusuz ve kayıtsızca...
Keşke soframda az yiyecek, dolabımda az giyecek olsaydı da, yanımda ’iyi ki varlar’ dediğim insanlar olabilseydi benim de.
Kalan ömrümü hesapsızca avuçlarına bırakabikeceğim.
Onlarla aynı yöne bakanileceğim aynı yollarda yürüyebileceğim.
Bazılarının yokluğuna, bazılarının varlığına sevinebileceğim..
Gelin görün ki olmuyor hiçbir şey eskisi gibi. Kalp kırılınca tamir olmuyormuş herhangi bir nesne gibi.
Siz belki buna büyümek diyorsunuz, ben tüm iyi niyetlerimim kaybedilişi...
Nerede hata yaptım bilmiyorum.
Ama sormadan edemiyorum kendime
Ne ve neden?
Kim ve ne uğruna kaybettim tüm bunları.
Hal böyleyken, bu kaybedişlerimin artık varlığı bende meçhul olan sahiplerine teşekkür mü etmeliyim, yoksa bende güzel, iyi ve saf olan her ne varsa aldıkları için ağız dolusu küfür mü etmeliyim.
Ya da hayat bu yahu, insanlar bu, bu kadar işte deyip tüm bu olup bitenlere razı mı gelmeliyim, ya da bir hata gerçekleştiğinde artık ikiletmeden oradan derhal çekip gitmeli miyim, bunu hala kestiremedim...
Hem, her kim bu kadar kolay vazgeçebilir ki kendinden ve herkesten
Geçiyorsa, neden?
Niçin ve ne uğruna
Düşünmeden edemez oldum şu aralar tüm bu bunları...
Rastgele diyorum, rast gele
Varsa yaşanacak daha ötesi, yaşarız yaşıyorsak elbette.
YORUMLAR
hayat sevmeye sevilmeye yaşamaya değer, ki kısacık ömrü düşünerek, stresle, sıkıntıyla geçirmek bence doğru değildir.
Yaşam su misali akar gider yaşanacak her şey bir bir yaşanır.
hayatı kontrol etmek isteriz lakin elimizde olmayan gelişmeleri de bir bir yaşarız.
kısaca sabır, metanet ve hayata güzel pencereden bakmak gerek...
saygılar