- 93 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
ADI AŞK NE DE OLSA...
Düşlerim ketumdu, hafız yoksa düş diye tutturduğum muydu gerçeklerin sapağında saklı iken onca anı ve andaki mevcudiyetim her duyguyu şiir şölenine çevirme isteğim ve nice şiirler yazılası:
Kâh aşkın sarkacı
Kâh yüreğin yongası
Devşirmen bir milat
Deli cesareti
Dinmediği kadar imkânsız aşkın efkarı
Bir boyutsa içine saklandığım yoksa içimde sakladığım mıydı elbet babadan tembihli ve ütülü ruhların kayıp haritası bense aşikâr: nice boylam nice meridyen bazen Afrika bazen Kutuplarda saklı devingen hüviyetim hürriyet bellediğim elbet bir hayal bu yüzden kâh coşkumla serildiğim ekvator kâh özlemini duyduğum Kutuplar bense efkârın duayeni Kutup Yıldızı belki de ekvatorda açmayan bir çiçek tomurcuklanan hayallerim gonca misali ilhamın uçuşan perdeleri ve en sevdiğim insanlarla sırf kurduğum göz teması değil yürekten yüreğe atılın köprü ve nicesi uykuda iken yollara düşüp de cenk ettiğim ve arşınladığım ve:
Alkışlarken içime ters esen rüzgârı.
Ayıpsa ayıp hem aşk:
Ne ergen ne yetişkin ne yaşlı varsın sadık olsun rüzgârına bahtının varsın tahtı kırık olsun yeter ki kırmasın kimseyi ve en kırılgan en çelimsiz çiçek olma ihtimalimi de göz ardı edip ve işte kök saldığım toprağa ektiğim tohumla illa ki yeni bir ben çıkacaktır içimden ve derinden ve yeniden yinelediğim kadar sözcükler nasıl ki alın terim sevgi ile suladığım binlerce yemin, yetim yüreğimin üzerine ant içtiğim.
Endamı iken yüzüme atılan her tokadın esrarı ve esvabı ve şimşek hızı oysaki babam dahi kıyamazken fiske atmaya ve uydurma hikâyelerin sancağı ne elimde ne yakınımda için için yaktıklarım yanmakla iştigal ömrün sulak tarlası elbet sevginin ışığı ve sevgi suyu öz suyu aşkın ihtimamla tünediğim her satır başı her yazı başlığı her şiiri kendim bellediğim kadar da içime akıttığım gözyaşı.
Rotamdan çıksam da en azından bir kere teşebbüs edip de…
Devamı gelse de gelmese de.
Ben hala seyir halindeki o Titanik’in kaptanıyım ve ruhumda saklı enkazı inşa edip sağ selamet ulaştırmak adına tüm yolcuları en güvenli limana.
Göğün kuşu.
Yerkürenin kulu, kurdu.
Aşkın ölü eşrafı.
Yanık kokan ruhu efkârın dibi gördüğüm kadar yüzeye çıkabildiğim kadar ve o minvalde seken bir kuş misali:
Bazen martı.
Bazen Çalıkuşu.
Hamt ettiğim kadar yüce Rabbin bana yaşattığı her mukaddes duygu.
Bir tufandan arda kalan.
Yazı mı tura mı bilemediğim ve işte bozuklukların da artık rağbet görmediği en çok da ihlasla sevenlerin canı yanarken nazik bir kompliman ve devreye giren hayal gücüm ön sözüm şiir son söz ise henüz söylenmedi.
Rencide edilesi bir sevi dili aşkın eksperi.
Sözcüklerin miğferi.
Acının eşkâli.
Göğün temkinli sakinleri.
Nazarında cihanın.
Nezdinde insanlığın.
Sonsuzluğun tutulan nutku kaleminse kaydı kuytu.
Ölümle benzeşen o sessizlik yok mu hele?
Yeşeren tohumun cilvesi.
Yaşaran göğün rahmeti.
Yolu da ölümle kesişti mi insan nesli.
Özlemden çıkıp da yola yarıladığımız ömrü sonlandırmadan sevgiyi de çitilemeden en çok da çivit mavisi gözlerinde sevgilinin yaşarken sevgiyi doya doya varsın hayal olsun aşk varsın hayal olsun o endamlı sevgili varsın bir harede saklanalım ya da yüreğin hanesinde göz gözü görmezken ve de varsın gözden ırak olsun sevgili gönle en yakın tutuşturan kıvılcıma dahi sevdalı yeter ki aşktan örülü olsun yorgun yüreğin mezarı…
Adı aşk ne de olsa.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.