- 65 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
YENİ YILA GİRERKEN -2 YALNIZLIĞIM VE BEN
Şöminenin başında oturuyorum. Ocakta koskoca bir kütük alev alev yanıyor. Saatler gecenin onu olmuş. Televizyonlar çılgıncasına yılbaşı programları yapıyor. Zaman akıp giderken, bizde peşine takılmış gidiyoruz. Bahçedeki ağaçlarda minik kırmızı mavi yeşil lambalar yanıp sönerek kendilerince iki bin yirmi dörttün son gecesini kutluyorlar. Beni sorarsanız içimde oluşan derinden derine bir hüzün dalgasının içinde sağa sola savrulup duruyorum. Yanı başımdaki duvarda vasılı olan annemin ve babamın resmine özlemle bakarak iç geçiriyorum. Anlıyorum ki
onlarla yaşamak bam başka bir şeymiş. Hani derler ya İş işten geçtikten sonra sür eşeğini Niğdeye. Kıymetlerini bilememişim. Biraz sonra yıl iki bin yirmi beş olacak ve ben bin dokuz yüz kırk dokuzların çocuğu gözümden düşen bir damla göz yaşına engel olamasam da yine de mutluyum. Mutlu muyum? Evet mutluyum. Özlemekte yaşamanın bir ucu değil mi? Hayatımın herhangi bir bölümünde bana mutluluk yaşatan sen Sedef, sen Rabia, sen Seher, sen Büşra ve hatırlayamadıklarım. Hepinize hakkım helal olsun. Elimden başka bir şey gelmediği için hepinizden özür dilerim. Bundan sonraki yaşamınızda huzur ve mutluluk diliyorum. Bu yazıyı okuyorsan sana da arkadaş.
Eski yılın son saatleri
22*30*2024*Salı
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.