Bardağın İçilmiş Tarafı
Sevgi olduktan gayri gönüllerin ikliminde öfke bile ifil ifil esen bahar rüzgarı gibi değil midir? Olumlu düşünebilmek için olumlu gönüllere ve zihinlere daha çok ihtiyaç var. Olanca ve onca bince olumsuzluğa rağmen dünyada kendi küçük dünyasında mutluluğa metelik atanların dünyası güzel değil midir?
Lakin toplumsal baskıdan kurtulabilmesi için hem bireyin hem de ailenin daha çok insanlık yollarını adımlamalıyız. Küçük insanların büyük konuştuğu, küçük insanların büyük ve ulu zalimler liginde mikrofonlardan kin ve nefret kustuğu baş bel ayak düzenini asırlardır her toplum kahramanlarıyla yıkmaya çalıştı. Lakin başarı çok spesifik çok dar alanlarda kaldı ve unutuldu gitti.
Beyazların için siyah olanın hakkını hiçbir toplum koruyamadı, çünkü işlerine gelmedi belki, belki gerçekten zalimane bir cahilliğe sahiptiler. Toplumun ve devletin üstten bakıcı ve ben bilirimci tavrının kurbanı oldular.
Bu çağın teknolojisine gerçekten haksızlık ederken; belli sistemlerin ürünleri sadece ikiyüzlülük ve dert pompaladılar millete. Bunu yaparken de bahaneleri; ya krallıktı ya din ya devlet idi ya kabile öğretileri. Çok garip bir durum alışabilmek çok zor, merdivenlerin başında başka diyenler, merdivenin sonunda daha başka söylev ürettiler. Ne oldum delileri dediğimiz cahil kesim.
Dünyada kirlenmeyen kirletilmeyen hangi düşünce ve inanç kaldı ki? Canlısına saygı göstermeyen, sevgiyi esirgeyen ölüsüne neden methiyeler dizer ki.
Birinci aldatma söylevleri; Tanrı, Allah veya yaratıcı Tanrılar ve Tanrıcalar yörüngeli
İkinci aldatma söylevleri; Liderler, Komutanlar, Peygambeler, Reisler, Şeyhler Kontlar yörüngeli
Üçüncü aldatma söylevleri; Cinsiyet üzerine kurulmuş, ataerkil ve anaerkil ayrım yörüngeli
Dördüncü aldatma söylebleri; Belki de hepsinin amacı altın, sikke, gümüş, bitcoin yörüngeli
Beşinci aldatma söylevleri; Devlet, vatan, bayrak, düşman, ümmet, diğeri yörüngeli
Altıncı aldatma söylevleri; Gelen ile duran, fetheden ve fethedici, ilkel ve modern yörüngeli
Yedinci aldatma söylevleri;
Hey Dünyevi nörüyon cancağazım, yenilenmiş sayıların ilk saatlerinde ne zırvalıyorsun yine, yatıp zıbarsana…
Neyleyem, yeni sayıların ilk saatlerine nasıl girerse insan o sayıların devamında da öyle devam edermiş derler o zaman aralığı..
İyisin o zaman Dünyevi, bu sayılar seni biraz umutlandırmış gibi, lakin aldanma… Kuduzgiller hayvanlara benzemez, akılları var planları hiç bitmez, sürüye katıl, rahatına bak.
Yani biraz möleyip melesem diyorsun, yeni sayıların zaman aralığı daha mı iyi olur.
He cancağazım, sistemi korumak için dünyanın her yerinde aynı düzen ve hareket geçerlidir.
Nedir o düzen veya hareket çok bilmişim karabasanım benim.
Yahu Dünyevi, oldu mu şimdi, ne o karabasan falan, benim sana bir zararım dokundu mu ya hu..
Neyse diyelim…Yılbaşı kutlamalarına katıldın mı, yoksa sen de doğucu ve batıcı, dinist ve köktendinciler gibi insanların öyle yada böyle sevinmelerine kaş çatanlardan mısın? Bir tebrik edemez, güzellikler dileyemez misin, yoksa aman ha, çok büyük günaha mı girersin.
Ya hu cancağazım, iş mi şimdi yaptığın, sen beni nasıl tanıdın ya hu, tabii ki bastım kalayı, attım cehenneme doğucuysam batıcıları, batıcıysam doğucuları…
Doğru tanışımım o zaman desene..
Eee de bakem kar ve yağmur zamanında göller, barajlar neden su tutmaz olmuş,
İklim değişiyor cancağazım, her ne kadar bu iklim değişikliği söylevlerini doğaya en çok zararı verenler çıkarıp yaysa da, insanlar refahların memnun bir şekilde. Ata öküze eşeğe ot lazımken arabaya uçağa petrol lazım… Daha elektriğe tam hükmedeme insanlar, belki de ettiler lakin sistemgiller izin vermiyor, yani sen ve senin gibiler sisteme mecbursunuz, kabullenin, isyan misyan aman ha.. Bak ezerim topunuzu doğudan batıya, o bu demem, hepinizi birden ezerim, sizler dünyanın çoğunluğu benim sürümsünüz ona göre..
Kahve içer misin, ikram edeyim..
Yoğ Dünyevi, sizlergiller bizlergilleri zehirlersiniz, ne kahveniz çayınız çorbanız içilmez, o yüzden ben korumalarımı artırayım, hem ceşnicibaşı maaşlarına dolgun zam yapayım, hayat güzel Dünyevi, sizlere zulmedebilmek için sağlıklı kalmalıyız biz dünyanın yüzde 1’lik kesimi..
Yav bu Yapay Zekayı, sizleri yerine geçirsek nasıl olur ey benim Karabasanım…
Olur mu hiç Dünyevi, aklını peynir ekmekle mi yedin sen.. İnsan faktörünü aradan çıkarırsak, baş bel ayak sistemi de çöker, olmaz..
Ya hu yapay zekaya umut bağladık amma onun da sistemi ele geçirmesi sizlere mi bağlı yani..
Yani Dünyevi, bizler bize fhizmet etmeyecek hiçbir teknolojinin piyasaya çıkmasına izin vermeyiz, ezeriz, engelleriz, kargaşa çıkarır olmazsa savaşları başlatırız.. Sizler de korkudan kem küm ede ede kulluğa ve köleliğe devam edersiniz bize..
Bizim için umut yok diyorsun bu yıl da öyleyse…
Yani Dünyeviciğim, sizler dünyanın dört bir yanında çevresiniz ve asla merkeze geçemezsiniz, bir şekilde sizi birbirinize düşürür keyfimize bakarız bizler.. Dünyevi hep sen soruyon bir de ben sorsam sana..
Tabii, tabii, sevgimiz saygımız karşılıklı, gönüllerimiz bir ne de olsa.. Sor bakalım..
Bizler binlerce yıldır insanı çözdük,, nasıl yöneteceğimizi, nasıl kandırıp sürüleştireceğimizi, tapınak yollarına revam edeceğimizi, sizleri nasıl asker ve köle olarak kullanacağımızı en ince detayına kadar çözdük, lakin anlayamadığım bir şey var, arada kerede de olsa kimileriniz kahramanlığa soyunuyor, neden kaybedeceğiniz bir mücadeleye giriyorsunuz, hiç anlayamadık…
İşin gerçeği ben de anlayamadım, yani sizlerin dilinizden; Tanrı Allah devlet ümmet doğu batı beyaz siyah erkek kadın vergi algı hizmet refah yan gel yat keyfine bak, sistemi kurcalama gibi söylevleri alabilirsek belki de kahramana ihtiyacımız kalmazdı ama mümkün değil veya şimdiye kadar mümkün olmadı, o yüzden hala kahraman bekliyoruz, kahraman arıyoruz ve kahramanları belli etmesek de çok seviyoruz.
Dünyevi sizleri boş bırakmaya gelmez, sesi çok çıkanları, başkana kem söz etti, askere laf etti, kültürümüze dinimize küfetti, ekonomik düzenimize çomak soktu diye bahanelerle bol bol yaptığımız hapishanelere tıkmaya devam edeceğiz. Yoksa karışmaz mı dünya. Sizler güdülmek, kul olmak, köleleştirilmek, sömürülmek, kandırılmak, dalavereye kurban edilmek için gelmediniz mi bu dünyaya… Hem size cennetler vaat ettik yahu hala gözünüz de gönlünüz de doymuyor..
.Y.
YORUMLAR
Bardağın içilmiş tarafı yine harika görüntüler sergilemekte.Dolu tarafın sırları henüz deşifre olmamış.Zira tadmadan bilinmez.Yapay zekâ ile belki tadıyormuşcasına ifşa olur diyorduk onun da mümkünatı yok diyorsunuz.Zira yapay zekayı yapanı engelleyenler olduğu sürece sırlar sır olmaya devam edecek.Kandırılanlar artacak..Eee.. sürüler artacak..Psikoloji yükselecek..Yeni yılınız kutlu olsun Üstad.Saygıyla.