YENİ BİR YIL MI YENİ BİR İNSAN MI
Acılarıyla ,sevinçleriyle bir yılı daha geride bırakıyoruz. Zaman mı insanı harcar yoksa insan mı zamanı tartışılır ama bildiğim bir şey var ki boş zaman değil boşa harcanan zamanlardır söz konusu olan.
-- Dünya genelinde açlığın zulmün gözyaşının eksik olmadığı ülkeler haksızlık ve hukuksuzlukları daha derinden hissediyor. İnsanlar acılarını daha derinden hissediyor. Hak ,hukuk adaletten uzak inşa edilmiş sistemler kapitalist ideolojinin acımasızlığını her örnekte göstermekte. Birileri insana yalancı umutlar pompalamaktan da geri durmazlar. Hemen sonrası büyük düş kırıklarıyla doludur. Sen yanmışsın yıkılmışsın aç kalmışsın kimin umurunda?
-- İnsanlığın temel çelişkisi üretim tüketim ilişkisine bağlı olarak şekillenen emek sermaye çelişkisidir. Kim ne üretiyor? Kimler nasıl tüketiyor? Bu yaratılan değerlere ürünlere kim nasıl ulaşıyor? Nasıl bölüşüyor? Üretilen değerlerin hakça bölüşülmesi mümkün olabiliyor mu?
-- Elbette herkes bu soruya farklı açılardan bakabilir hatta bunu kadermiş gibi sineye çekip benim elimden ne gelir ki diyerek kendini bir kenara çekebilir. Yani yaşamın koşusunda çıkan engelleri aşmaktansa kıyıda gezip ortada hazır bulunmak gibi bir sorumsuzluk girdabında dönüp durma kolaycılığına kaçabilirler. Böyle olunca da ne yıl yenilenir ne umutlar tazelenir. Bir çok insanın beklediği, heyecanla umutlar beslediği yeni yıl metaforu 1ocaktan sonra -9-10 şiddetindeki bir deprem etkisiyle yerle bir olur, oluyor da.
-- Madem ki her sabah yeni bir dünya kuruluyor ve bizim akan zamanı durdurma şansımız yok yani biz istesek de geçecek zaman istemesek de. Bu olumsuzluklar tüm güzel insanlara çok ağır yükler yüklemekte. Yılları durdurmak olası değil elbette ama toplumsal yaşamda birer birey olarak kendimizi yenilemek en gerçekçi yol ve seçenektir.
-- Her nerede olursak olalım nasıl yaşıyorsak yaşayalım, hangi olaylarla karşılaşırsak karşılaşalım çıkış yolu gerçekten kendimizi yenilemekten geçiyor. Yaşam koşusunda her yenilenme, bakış açılarımızdaki her gerçekçi bakış bizi daha cesur ve bilinçli adımlar atabilmeye iter. Bilen insan, bilinçli insan düşünme ve eylem yetileri gelişmiş insandır.
-- Unutmayalım dünya güzel insanlar sayesinde daha yaşanılası bir mekana dönüşebilir. Kimsenin kötü olmaktan kazanacağı hiçbir şey yoktur. Başta kendi çevremiz olmak üzere hep birlikte yenilenmeye yeni ve güzel hedefler için yürümeye başlamaya mecburuz. Yeni bir anlayışa yeni hedeflere yepyeni umutlara doğru bir yürüyüş başlatmanın zamanıdır. Amaaaaan demek ne kadar yanlışsa eskimiş dogmalara boyun eğmek de o kadar yanlıştır.
-- Tarihsel süreçler eski ile yeninin çekişmesi üzerine kurulur çoğu kez.İnsan bu süreçlerde hep başrol oyuncusudur. Hatalarıyla sevaplarıyla bu figüranlığı hepimiz yaparız. Yeni bir yılın arifesinde İster istemez ben de kendime soruyorum hep.’’ Yıl mı bitiyor yoksa biz mi bittik’’ Yıllar mı eskidi yoksa biz mi? Yenilenmesi gereken yıl mı yoksa biz mi ? Kafamı hep kurcalayan bu soruya yanıtım hep insan, hep biz. Zira bozulan dünyayı düzeltmek ancak insanı düzeltmekle olası.
YORUMLAR
Anlamlıydı.Dün geçmiştir.Bugün yaşadığımız an ile mütenasip gelecek ulaşmak istediğimiz dilim.Bir yol var, bir de devamı yaşadığına. Yeni bir basamak.Eskiyen bir şey yok.Yeni bir şeyde..Hayatın devamı var ömür çerçevesi içinde.İnsanlar devamlı zamana ayak uydurmaya çalışır, başka da çaresi yok.Ömrü olana gelecek devamlı gelir.Değerlendirmesi düşer insana.Ne yeni bir yıl, ne de yeni bir insan .Zamanın insanı vadesince yoğurması var.İyilikler ile güzellikler ile karşılaşmak hepimizin dileği.Her şey dilediğiniz gibi olsun.Üstada saygıyla.
Dosteli_
//Yani yaşıyor olmak, yaşamakla bağdaşmaz bazen. EDİP CANSEVER//
Yaşadıklarıyla yıllar mı bitiyor, yoksa insanlar mı, sorusuna yanıtım: senelerin
bir önemi yok. Sonrası mı, sonrası ömürden hep ziyan.
Bana mı öyle geliyor, yoksa daha mı hızlı ilerliyor zaman her yıl biraz daha
kısalıyor ve bitiyor bir öncekinden.
Ve... İnsan ucuz sattığı hayatı, pahalıya aldığı tecrübelerle bozulan dünyayı
düzeltmek için geri döner gün gelir.
Geniş ufuklu düşünceler okyanusunda insanı anlamak zor.
Yazı; insanın aklından geçenleri nasıl da estetik şekilde okura sunuyor.
Okumaya devam ettikçe aklıma şu soru takılıyor, " Her nerede olursak olalım nasıl yaşıyorsak yaşayalım, hangi olaylarla karşılaşırsak karşılaşalım çıkış yolu gerçekten kendimizi yenilemekten geçiyor" ise mutlaka bir bedeli mi olmalı
bu hayatta.
Emekleriniz hep var olsun.
Tebriklerimle.
Saygıyla.