Hakikat aleyhine hürriyet olamaz. -- salazar
ha
hakan göktel
@hakan-goktel

Fasulye

27 Aralık 2024 Cuma
Yorum

Fasulye

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

97

Okunma

Fasulye


Bir gün, ünlü tıp profesörü Dr. Gökhan , hayatının en önemli seminerini vermek üzere kürsüye çıktı. O anki en büyük sıkıntısı bir tıp doktoru olarak ülke ekonomisinin derin kriziydi.
Herkes onun, bu krizi çözebilecek tek kişi olduğuna inanıyordu.Kendiside öyle.
Ve o, insanların fakirlikten kurtulacağı , yada fakirliği daha az hissedeceği devrimsel bir çözüm önerisiyle gelmişti.

Salon tıklım tıklımdı. Dr. Gökhan, büyük bir özgüvenle gözlüklerini düzeltti, kürsüye yerleşti ve derin bir nefes aldı.
Herkes merakla bekliyordu, çünkü bu, hayatlarını değiştirecek konuşma olacaktı.

Ve Dr. Gökhan, mikrofonu hafifçe yaklaştırarak büyük bir ciddiyetle konuşmaya başladı:

"Sevgili katılımcılar! Bugün, ülkemizin hatta dünya ekonomisinin derin krizine dair çok önemli bir çözüm önerisiyle karşınızdayım. Bugün size, milyonlarca insanın hayatını değiştirecek bir öneri sunacağım! Ve bu çözüm, inanılmaz derecede basit!"

Herkes nefesini tutmuş bir şekilde dinliyordu. Profesör, büyük bir heyecanla devam etti:

"Fasulye!"

Salonda bir sessizlik… Sonra ardı ardına garip bakışlar, bir grup insan birbiriyle fısıldayarak konuşmaya başladı. Profesör, gülümseyerek ekledi:

"Evet, doğru duydunuz. Fasulye!
Et pahalı, ama fasulye? Fasulye bedava! Fasulye, yüzyıllardır insanların temel gıdası olmuştur. Ve işte çözüm: Fasulye, hem ucuz hem doyurucu hem de son derece sağlıklı! Herkesin masasında fasulye olmalı!"

Bir öğrenci, "Ama hocam, şu an fasulye fiyatları da uçmuş durumda, geçen hafta 3 kiloluk paket, neredeyse 150 lira oldu!" diyerek itiraz etti.

Profesör bir an şaşkınlıkla duraksadı, sonra başını sallayarak konuşmaya devam etti: "O ne ki? Fasulye de pahalı olursa, kendi tarlamızı kurarız! Yetiştiririz! Hatta... bir dakika!"

Ve profesör gözlüklerini daha da yukarıya iterek, kendi fikrine hayran kalmış bir şekilde ekledi:

"Biz, tarlaları devlet tarafından verilecek olan ’fasulye arazisi kredisi’ ile kuracağız!
Herkes kendi bahçesinde fasulye yetiştirecek! Hatta bunu bir ’fasulye reformu’ olarak adlandıracağız! Eğer 3 metrekare toprağınız varsa, 3 metrekare fasulye yetiştireceksiniz!"

Bir başka katılımcı, profesörün hayaline kapılmıştı..

"Hocam, gerçekten bahçem yok! Biz ne yapacağız?" diye sordu.

Profesör gülerek, "Merak etmeyin! Herkesin bahçesi olacak.
Hatta her sokağa bir ’fasulye parkı’ açılacak. Yani, şehre fasulye fırtınası estireceğiz!" dedi.

Salonda bir anda alkışlar patladı. Herkes şaşkındı, ama yine de profesörün derin ekonomist bakış açısını takdir ediyorlardı.

Ardından profesör, "Fasulye devrimi için ne lazım?" diyerek, gülümseyerek bir anda sesini yükseltti:

"Biraz cesaret! Evet! Fasulye yetiştirme cesareti! Ve tabii ki... fasulye yemek cesareti!" dedi.

Fakat, salonda sessizlik hâkim olmuştu. Herkes, profesörün ciddiyetle fasulye devrimini anlatmasının ardından, bir grup öğrenci birbirine bakarak konuşmaya başladı.

Bir öğrenci cesaretini topladı ve,

"Hocam, peki fasulye ile geçinenler nasıl yaşayacak? Mesela, herkes fasulye yiyorsa? O zaman kimse et almayacak, kimse dışarıda yemek yemeyecek, restoranlar kapanacak! Ekonomik çöküş olmasın mı?" dedi.

Profesör gülümsedi ve

"Restoranlar falan kapanmaz! Fasulye restoranları açılır! ’Fasulye Dükkanları’! Fasulye Çorbası, Fasulye Salatası, Fasulye Kızartması… Bizim ülkemizde 10 bin çeşit fasulye tarifi olacak!" dedi.

Ve profesörün son cümlesi şuydu:

"Halk fasulye yesin! Fasulye yiyen halk, mutlu halktır! Çünkü fakirlikten kurtulmanın en ucuz yolu, fasulyedir!"

Seminerin sonunda, profesörün "fasulye devrimi" tüm kasabada yankılandı. Herkes, profesörün önerisini ciddiye alıp almadığını sorgularken, bir yandan da fasulye tarlası kurma hayalleri kuruyordu. Tabii ki, "fasulye parkı" fikri şehri kasıp kavuruyordu. Herkesin yüzünde gülücükler vardı ama derinlerde bir yerlerde, "Acaba gerçekten bu kadar basit mi?" sorusu yankılanıyordu.

Ve böylece, kasaba halkı et yerine fasulye yemeye başladı. Ekonomik kriz mi? Kimse umursamıyordu. Önemli olan, fasulye yiyerek fakirliği hissetmemek ve mutlu olmaktı!

Profesör mü bir ara kebapçıda çağ kebabı reklamı yapıyor diye söylentiler falan çıktı ama kimse pek de takmadı.Koskoca Profesördü sonuçda...

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Fasulye Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Fasulye yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Fasulye yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.