1
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
338
Okunma
mutluluk oyunundan atılmış
ya da uçurtmasını bulutlara kaptırmış çocuk gibiydim
surat bi karış
sarı odalar benimdi artık
sevgiye set çekip
gün ışığına rest çekmiştim perdeyi
unutmak zaman alacak biliyordum
keşke hafıza kaybına uğrayabilseydi adın
suretin
kalbine giden o incecik sıratın
...
aslında değiştiremediğim kadere kurban ediyordum kendimi
çünkü yeniden doğmak için
mutlak ölmek gerekti
...
çünkü vadesi dolmamış bir vaatti bozulan
uzayıp gölgenle bir olup
soğuyan o el vedan
...
şimdi her şeyin ertesindeyiz artık
zaman unutturmaktan çok özletiyor aksine
lakin telafisi olmuyor kaybolan vaktin
ta ki o el vefayla tutuşana dek veda ettiği elle
bir adım kaldıysa tabi
son adım attığın yerde