- 43 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Zamanın ötesinde bir kadın
Saatine baktı, henüz vakit vardı. Kızıla çalan gökyüzü ağlamaklı, yanlış durakta bekliyorsun dedi bir fısıltı. Yinede bir sigara yaktı. Eski zaman sevdalıları gibi bir duvar dibi aradı.
Durağın arkasında, kalabalığın ortasında bir duvar kenarına oturdu. Zamanın ötesinde bir kadın, bir çocuk gelip yanına oturdu. Kadın elindeki simidi ikiye böldü, çocuğa uzattı.
Bir yandan simit yiyen, bir yandan elindeki arabayla oynayan çocuk "vuv" diyerek, duvarın kalan kısmında arabasını sürmeye koyuldu. Kim vardı arabanın içinde, merak etti. Mutlu, mesut "vuv" sesleri yükselip, alçalıyor araba duvarın üstünde gıcır gıcır sesler çıkarıyordu. Bir an arabada olduğunu hayal etti. Anne, baba ve mutlu bir çocukluk... Çocuk arabayı yere düşürdü, irkildi. Hemen yerden aldı. Çaresiz arabadan indim.
Kadına kaydı gözlerim. Simidini hiç yememişti. Dalgın dalgın elindeki anahtarla oynayıp duruyordu. Çocuk arabayı bırakıp annesinin yanına geldi. Yedim, dedi. Kadın kalan simidi uzattı. Çocuk simidini yiyerek arabasının yanına döndü. Sigaramın dumanı görünmez oldu. Biraz sonra geri geldi çocuk, gökyüzüne bakıyordu. Anne, bu ne kuşu? Kadın istemsiz kaldırdı başını, belki de kaldırmadı. Leylek dedi. Ama gökte süzülen bir martıydı. Martı uzaklaştıkça kara bir lekeye dönüştü.
Leylek mi dedim içimden. Gözümün önüne o simge geldi. Seni leylekler getirdi. Yok artık! Videodaki leyleği hatırladı. Zayıf, çelimsiz belki de hasta yavruyu iteleyip yuvadan atan anne leylek. Çalı çırpıya tutunmaya çalışan biçare yavru. Kalan semirgen yavruyu doyurmaya çalışan anne. Baba leylek ne iş yapardı? Arka fonda çıt sesi yok. Oysaki bir ağıt olmalıydı.
O bilindik belgesel sesi kulaklarına doldu. Anne mi, baba mı, çocuk mu belli olmayan, uzun bacaklı, uzun gagalı, göç eden leylek sürüsü ekranda belirdi. Avrupa’dan gelip, Anadolu üzerinden sürüler halinde sıcak Güney Afrika savanalarına uçup giden sevimli leylekler!
Zamanın ötesindeki kadına dönüp, martıydı demek istedi. Saatine baktı, vakit dardı, sustu. İlerledi, gişede ki memura biletini uzattı. 8. Peron en sonda, dedi memur. Geçmişin kızıl ve siyah boşluğundan, kendi renginde uzayıp giden geceye doğru yürüdü, gitti.
20Aralık2024
Zeynep Özmen
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.