- 33 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Garip Hakkında
Bu dünyaya hepimiz tek bir anadan ve tek bir babadan geliyoruz. Eğer İsa değilsek tabii. Aynı yemekleri yiyip, aynı yerleri geziyoruz. Kısacası birimizi diğerimizden ayıran hiçbir şey yok böyle düşününce. O zaman neden yalnız kalıyor insan bu gezegende? Sekiz milyar insan içinde yalnızlık sancısıyla boğuşan o denli insan nasıl mümkün olabiliyor? Yağmurlar her buluttan eş zamanlı yağıyor o zaman biz onun damla olan adını yağmur diye niteliyoruz. Şimşek 2 buluttan çıkıyor biz yine o zaman ona elektrik demekten çıkıp şimşek demeye başlıyoruz.Birçok insanın hayatı varoluşsal ya da başa çıkılmaz yalnızlık sancılarıyla, belli bir yaştan sonra da ölümü beklemekle geçiyor. Garip, farklı, tuhaf yahut alışılagelmemiş… Siz her ne olarak adlandırmak isterseniz isteyin. Bu insanlar işte tam olarak bu döngünün tam ortasında koca bir barikat gibi dimdik duruyorlar hayata karşı. Sizin, bizim, onun ya da bunun şimdiye kadar var olmuş bütün basmakalıp yargılara karşı çıkıyorlar. Bunlar birçoğumuz beyninde şimşekler çaktırıyor. Nasıl böyle düşünebilir, böyle davranabilir, böyle giyinebilir aman aman daha birçok yargıyı tan diye koyuyorlar beynimiz ta orta yerine. Bizim bütün sancılarımızı adeta yok sayıp bizim ağladıklarımızla kol kola geziyorlar. Öyle değil mi hepimiz içten içten kuruluyoruz pek ala! Beyhude mi ani canım bu savaşımız?Biz büyük adam olmaya çalışıyoruz. Yıllarca ittire kaktıra okuyup yetmiyormuş gibi bir de yıllarca çalışıp para kazanıyoruz. Aile kuruyor, çocuk büyütüyor, bayramlarda yaşlıları ziyarete gidiyoruz. Onlar n’apıyor oysa şiir yazıp, resim çiziyorlar. Canları sıkılırsa 2 3 şarkı söyleyip dans falan ediyorlar. Fena yani durum baya fena. Olacak iş değil. Hatta bir de cinsiyet bile kabul ettiremiyoruz beyefendilere. Ne kadar değerimiz ne kadar basmakalıp yargımız varsa üstünü çizip kendilerininkini yazıyorlar. Biz bunca sene uykumuzu yok yere mi böldük kardeşim? Ne gerek varsa sağ kulaklarını sağ elleriyle tutmak yerine sol ellerini başlarının arkasında geçirip öyle tutmalarına! Ben sizin yerinize aldım karşıma konuştum. Şöyle dediler: “İlk doğruyu kim bulmuş da bize sahtekâr muamelesi yapıyorsunuz? Günahlarınız da sizin olsun sevaplarınız da. Hepsini zaten siz uydurmadınız mı? Biz garip değiliz, siz sıradansınız. Ortalama insan ömrünü 70 yıl varsayarsak bu kadar kısa sürenizi birbirinizin düzenini bozmamak için harcıyorsunuz. Eve gittiğinizde ayıpladığınız hayatları ne kadar gıptayla izlediğiniz gözlerinizden okunuyor. Bırakın canım şimdi inkar etmeyi. Güneş her gün doğuyor ama bir gün biz kesinlikle onun ya doğduğunu ya da battığını göremeyeceğiz. Yağmurlar hep yağıyor evet ama biz bir gün onun altında ıslanamayacağız. Sabahtan akşam için hazırladığımız yemeği bile belki yiyemeyeceğiz. İnsanlardan ayrıldığımız yerler karşı çıktığımız yargılarınız falan yok bizim. Siz bizim umurumuzda bile değilsiniz. Tek bir doğru yoktur sizi kandırıyorlar. Biz ölmek için yaşamıyoruz; yaşadığımız için ölmüyoruz. Artık bırakın da birilerinin huzuru bozulsun, canı acısın, üzülsün. Ağlamanın zevkini çıkarın biraz çünkü gözleriniz her gün görmeyecek. Kulaklarınız her gün duymayacak, burnunuz kötü kokuları almayacak.” Ve ekledi: “BİZ GARİP DEĞİLİİİZ BİZ GARİP DEĞİLİİİZZ SIZ SIRADANSINIZZ” Belki de haklıdır ha ne dersiniz? Niye yıllarca sıradan olmak için uğraşıyoruz ki. Biraz da garip olmak için uğraşalım. Şiir okuyalım, şarkı söyleyelim, bizim de olmasın yeri gelirse cinsiyetimiz. Kimin başı öne eğilirse eğilsin biz dimdik yürüyelim. Ölmek için yaşamayalım; yaşadığımız için ölmeyelim. Cennet dursun cehennem yanmaya devam etsin. Biz de arafı değerlendiririz. Onlar sırattan geçsin biz kanatlanıp uçarız. Onlar toprağa gömülsün. Bizi suya atsınlar; yüzelim. Onların boyunları yere bakmak için kıvrılırken, biz göğe bakalım. GÖĞE BAKALIM!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.