ADIMDAN GEÇTİM RAYLARCA
Sevdiğim kimselere sadece adı ile hitap ederim, ne kadar yaş aldığının saçlarının rengi yahut el kırışığının önemi yoktur. Yüzyüze görüşmeminde, yıllar önce ölmesinin dahi bir önemi yoktur benim için. İçimden geçen cümleleri Tanpınar’ın elinde fotoğraf makinesi olan görüntüsü ile kestim. Anons :
Sırt çantalarınızı lütfen elinizde taşıyınız.
Bir saatim var kırk sayfa okursam dönüşte kırk eder seksen. Üç günde biter bu kitap sonra Ahmet Hamdi Tanpınar...
Gökdere
Gökdelen manzaralı raylar ilerliyorum kitap beni çekebileceği kadar çekebiliyor. Yıldırım Cami arkası Uludağ’a ise bir yere kadar kayıtsız kalınabilir. Hergün tam o noktada elim kitap üzerinde pütürlü yer arar. Kitaplarımı inceleseniz kabarıklıkları takip ettiğinizde Gökdere istasyonu geçen sayfaları bulmakta zorlanmazsınız.
Maskenizi ağız ve burnunuzu kapatacak şekilde...
Şehreküstü,
Osmangazi yığınlarının akın akın, tıka basa doldurduğu ve boşalttığı konserve kutusu ve hamamdan hallice istasyon bile dikkatimi dağıtmamalı. Bir çabayla yığınlarda tanıdık yüzler bularak geçmişe gitme hünerimi kaybetmeyi öğreniyorum. Bu kitap bitecek! Ayrılmanın mutluluğu yaşanacak. Kapaklar arası 460 sayfa kitabı bitirmek için bunu yapmalıyım. Tüm yarım bırakılmış kitaplardan özür dilercesine ve en çok Tutunamayanlar için.
Vücudu esnemeyen kemikten ibaret ihtiyar amca için kitabımla vedalaşsam kınamaz değilmi yazar. Ceketler uzuyor, renk gri yada kahverengi oluyorsa ölüme yaklaşıyorsun galiba. Amcayı mutlu etmenin yolunun onunla konuşmak olduğunu biliyorum. Bugün öyle bir gün değil galiba ondan hamle bekledim. Geldik dedi yüzüme baktı ve gülümsedi. Elinden tuttum bastonuna dayanırken kendimi metro dışında buldum. " Yardım et beni evime götür dizlerim çekmiyor." Hayır demek kelime lügatimde yokken nur yüzlü amcayı nasıl kırayım. Kapı açıldığında kızım bak sana Zafer’i getirdim dedi. Kızı gülümsedi kahveniz hazır buyrun oturun. O an, adımın Zafer olduğuna kanaat getirdiğim gibi kahveyi sütlü ve şekerli içtiğimden emindim. Kızı hergün bu zamanlar Zafer isimli birini getirdiğinden bir kahve içilip ayrıldığından bahsetti. Kahve sonrası konuşmadan ağlayıp gelenleri yolcu edermiş. Yalnız geldiği oldu mu dedim, "3 ila 4:30 arası mutlaka biriyle gelir" son zamanlarda 3ü en fazla 10 dakika sektirirmiş.
Artık benim dışımda kimseyle gelmiyor, kızıyla evlendim. Adımın Zafer olduğuna yemin edebilirim.
YORUMLAR
Mekanlar çok bilindik, neredeyse her gün hasbihaldeyiz . Neyseki mesafeniz kısaymış , bir de bunun doğunun son istasyonuna kadar yolu var... Kısa ve hoş bir öykü.
Kutlarım.
Saygılar.
YANILGI USTASI
Tanpınar'ın şehirleri ... Kars , Orhan Pamuk ile
güzel .