Bir seyirlik dünya
Dünya hayatı, bir otobüs yolculuğuna benzer. Hepimiz, bir durakta dünyaya göz atıyoruz.
Herkesin bineceği durak farklı olduğu gibi, ineceği durak da farklıdır. Yolculuk ve güzergâhın içerdiği kişilerin değişimi de, hepimizin ortak noktası, bu yolculuğun sonlu olmasıdır.
Otobüs, bazen şehirlerin en güzel manzaralarından geçiyor. Dağlar, denizler, yemyeşil ormanlar... Hayatın güzelleridir bunlar. Ama bazen dar, çukur ve zorlu yollarda geçişler yaşanıyor. Bu, hayat çetin sınavlarıdır. Önemli olan, bu güzel manzaralardan keyif almayı başarmak ve zorlu yollarda sabırla yol almaktır.
Yolculuk sırasında yanımızda oturan insanlar, yani ailelerimiz, dostlarımız, tanıdıklarımızın yol arkadaşları, hayatımızın önemli öğeleri oluşur.
Kimi yolu boyunca bizimle kalır, kimi bir durakta iner ve vedalaşır. Ama yol arkadaşı bize bir şeyleri anlatır ve hayatımıza iz bırakır.
Şoför koltuğunda ise bazen biz varız, bazen de kaderinin ellerine bırakırız direksiyonu.
Ama her durumda, otobüsün içinde yolculuğun nasıl geçeceğine biz karar veririz. İçeride kavga mı olacak gürültü patırti yada , huzurlu bir şekilde yolculuğun tadını çıkaracağız, yoksa uyuyarak her şeyi kaçıracak mıyız?
Yolculuk boyunca bir şeyler biriktirme telaşına düşeriz bazen: eşyalar, yemekler ya da başka şeyler... Oysa otobüsten inerken hiçbirini yanımıza alamayız. Yanımıza sadece bu yolculuklarda yaşadığımız deneyimler ve yüreğimizde taşıdığımız duygular kalır.
Bu yolculuklar, yalnızca bir duraktan diğerine gitmek değildir. Yolculuğun amacı, menzile ulaşmaktan kaçınmak yerine, o yolculuğu anlamlıdır. Bizi bekleyen asıl durak, bu geçici otobüs yolculuğunun devamı başlar. Sonra bu yolculuğu huzur, sevgi ve şükürle geçirelim. Çünkü en güzel yolculuklar, ömür boyunca değil ÖZÜR (AF VE MAĞFİRET) boyunca yapılan yolculuklartur.
Dünya hayatlarının bir otobüs yolculuğuna benzetilmesi, onun geçiciliğini ve basit bir şekilde oluşunu ima eder. İnsan, bu hayata bir durakta başlar, bir yolculuğa çıkar ve zaman geldiğinde ineceği durakta yolculuğu tamamlar. Ancak bu yolculuklar, sadece bir başlangıçtır.
Allah, Kur’an’da dünyanın geçiciliğini sıkça hatırlatır:
"Bilin ki dünya hayatı bir oyun, bir eğlence, bir süs, aranızda bir övünme ve mal ile takip etme yarışından ibarettir. Bu, bir yağmur gibidir ki bitirdiği ekin ekicilerin hoşuna gider, sonra kurur, bir de bakarsın ki sapsarı olmuş, ardından çer çöp olur Ahirette şiddetli bir azap ya da Allah’tan bir bağışlanma ve rıza vardır. Dünya hayatı, aldatıcı bir metadan başka bir şey değildir." (Hadid Suresi, 20)
Bu yolculuklar, bir sınav yolculuğudur. Otobüse bindiğimiz andan itibaren, yol boyunca nasıl davranacağımız, nasıl yaşayacağımız, nimetleri nasıl kullanacağımız, bu sınavın önemli parçalarıdır. Hatta yolculuk ve uğradiginiz durakta farklı sınavlardan geçeriz . Bu, Allah’ın kullarını sınamak için kurulmuş düzenin bir parçasıdır:
"Hanginizin daha güzel amel geliştirme denemesi için ölümü ve hayatı yaratan O’dur. O, mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır." (Mülk Suresi, 2)
Otobüsün güzergâhı bazen yemyeşil manzaralar, bazen de zorlu, engebeli haller içerir. Güzel manzaralar, Allah’ın bize sunduğu nimetleri temsil eder. Ancak bu nimetlere sahip olmak gerekir, çünkü onlar geçicidir. Zorlu yollar ise sabır ve metanetle aşmamız gereken imtihanlardır:
"Andolsun, sizi biraz korku, biraz açlık, biraz da mallardan, canlardan ve ortaya çıkan eksiltme ile sınamaya başlayacağız. Sabredenleri müjdeyle!" (Bakara Suresi, 155)
Otobüsteki yol ilişkileri, hayatımızdaki insanlar gibidir. Ailemiz, dostlarımız ve diğer yolcular... Kimi yol boyunca bizimle kalır, kimi bir durakta iner ve vedalaşır. Bu, Allah’ın iradesidir. İnsanlar gelir ve gider; bu geliş ve gidisler bir şeyler anlatır ve hayatımıza iz bırakır. Kur’an’da bu geçicilik şu şekilde ifade edilir:
"Her canlı ölümü tadacak ve sonunda dönüp huzurumuza geleceksiniz. (Ankebut Suresi, 57)
Otobüste yolculuk zamanı, yalnızca ulaşılacak varış hedefi değil, uzaktaki anları da anlamlı kılmayı gerektirir. İnsan, bu yolculuklar sırasında bazen mal-mülk biriktirme çabasına düşer, boş yere varış noktasına vardığında yanında götürebileceği tek şey amel defteri olacaktır:
"Ey iman edenler! Allah’a itaatsizlikten sakının. Herkes yarın için ne hazırladığına baksın! (Evet) Allah’a itaatsizlikten sakının; şüphesiz Allah yapıp ettiklerinizden tamamen haberdardır." (Haşr Suresi, 18)
Bu yolculuğun sonunda, dünya otobüsünden indiğimizde bizi bekleyen asıl durak, ahiret hayatıdır. Yolculuk sırasında bizim varacağımız son durağı belirleyeceğiz:
"Her kim zerre kadar hayır işlemişse onu görecektir.Her kim, zerre kadar şer işlemişse onu görecektir.(Zilzal Suresi, 7-8)
Bu nedenle, bu yolculuklar boyunca otobüslerde huzur içinde olmak, diğer yolculara iyi davranmak,yol boyunca yaşadığımız nimetlerin şükrünü eda etmek önemlidir. Çünkü dünya, ahiret yolunda bir duraktır. Peygamber Efendimiz (sav) de bu geçiciliği şu şekilde ifade eder:
"Dünyada bir garip ya da bir yolcu gibi ol!" (Buhari, Rikak, 3)
Kıymetli dostlar;dünya hayatı bir otobüs yolculuğu gibidir; bu yolculuklar ne kadar uzun ya da kısa olursa olsun, önemli olan varış noktasına huzur ve hazırlıkla varmaktır. Sonuçta, yolculuğunun karşılığını, sabırını ve güzel ahlakını tamamlayalım. Çünkü en güzel yolculuklar, Rabbimizin rızasına varan yolculuklardır.selam.saygi duamla Rabbime emanet rabbim geçici derdimizi ve sıkıntılarimizi hafifletip müteakibinde tamamen kederlerdrn arındirsin inşallah inşallah
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.