Korku
Zayıf ve çelimsiz bir beden çıplak bir çift ayak, aşağıya baktığımda karanlık kocaman bir gölge.
Dümdüz bir duvardan aşağıya doğru tüm bedenim kayıyor.
Yukarıya baktığımda tanıdık zayıf beyaz bir el uzanıyor sessizce, uzun parmakları ayrılıyor biri birinden ve sıkıca yorgun elimi tutuyor.
Sadece eli tutamaya gücüm yetiyor ama ayaklarım artık kımıldamayacak kadar ağırlar o el çektikçe bedenimi uzun iri ve daha güçlü bir karanlık elde ayaklarıma yapışıyor gölgeye doğru çekiyor beni. İki elin arasında kalan bedenim adeta acıdan kıvranıyor, artık siyah beyaz fark etmez biri bıraksın istiyorum hissettiğim acının son bulması için.
Dakikalarca iki el arasında bir ölü gibi çekiştiriliyorum. Bir den kulağıma bir ses çalınıyor, gözlerimi açmak istiyorum ama o kadar ağırlar ki sanki bir birine kaynamışlar açamıyorum, karanlık elin gücü daha da artıyor ve tüm bedenimi tüm hızıyla aşağı doğru çekiyor, beyaz elin parmak uçlarından kayıp gölgeye doğru düşüyorum.
Son bir gayretle gözümü açıp ter kan içinde başımı yastıktan doğrultuyorum. Başucumda bir nefes derin ve kesik, bir ürperti kaplıyor her yanımı gerçeklerle hayaller bir birine karışıyor, şöyle bir dinliyorum sesi çok derinden geliyor, sanki acı çeken birinin sesi, öfkeli kalın bir ses. Duyduğum ses yabancı gelmiyor daha önce gördüğün birinin yüzü gibi anımsayamıyorum ama tanıdık.
Derinden gelen bu ses iyice yaklaşıyor yaklaşırken sanki ete kemiğe bürünüyor ve arkamda duruyor göremiyorum ama hissediyorum arkamda kocaman ve karanlık, ürpertim iyice artıyor. Birazdan o kocaman gövde koca kollarıyla sanki beni sıkıca tutup zar zor aldığım nefesimi kesecek gibi…
Sadece titreyen kesik nefesimi ve arkamdaki koca bedenin nefesini duyuyorum adeta cüsse tek nefes. Koca karanlık beden ses çıkarmamaya çok dikkat ediyor ama kendini de belli etmek için içime bir korku salıyor.
Artık güçlükle nefes alıyorum, sanki son nefeslerim, kıymetini bilmem gerektiğini hissediyorum onun için içimde olduğunca tutuyorum nefesimi. Nefesimi verince sanki ciğerlerim yanıyor ama tekrar alabilmek için bu derin acıya katlanıyorum evet bu son bu son deyip hızlanıyor nefesim artık kesik kesik olan nefesimin yerini hızlanarak artan bir nefes alıyor, birden gözüme karanlığın içinde hafif ışıldayan kapı kolu ilişiyor, koşup tutabilir miyim diye içimden geçiriyorum ama koşacak ayaklar sanki benim değil gibi hissiz, bu çaresizlik içinde gözlerimi kapatıyorum.
Etraf bir den hissizleşiyor gözlerimi tekrar açmaya zorluyorum kapadığıma pişman olarak ama açamıyorum. Göz kapaklarıma bir esinti geliyor tüm gücümle tekrar açmak istiyorum azda olsa aralayabiliyorum ama etraf aydınlık gözlerim kamaşıyor hiçbir şey göremiyorum.
Bekledikçe bir şeyler belirmeye başlıyor beyaz koca bir duvar üstüme geliyor birden ürperiyorum boğazım yırtılıncaya kadar bağırıyorum karşımdaki işlemeli perdeleri tanımamla sesimi azaltarak sessizliğe bürünüyorum.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.