Bu aralar o kadar marifetliyim ki içime sığmayan hüznü bile iki dirhem bir çekirdek giydirip görücüye çıkardım yeminle. Ağzı kulaklarında gülerken çocukluğum onu da küstürmemek lazım. Mesela geçen gün hüznü de alıp parka götürdüm .Salıncakta sallandık , yuvarlak minnak bir tekere binip ipin üzerinde karşıya kadar gittik , geri geldik .Çekirdek çitledik. Temiz hava biraz da yürüyüş ohhh mis gibi.Sudan ucuz adrenalin depoladık büssürü. Şimdi yüreğim anne karnından çıkmış gibi yepisyeni, umutlarım gıcır gıcır.Ruhumun da kanatları evreni kaplayacak kadar kocaman sevgi çemberiyle donanımlı. Eee daha ne olsun sağlıklı da olursak ömür boyu bizden iyisi yok .

Öyle bir yerleşmiş ki hüzün gözlerimin çukuruna yerim çok rahat der gibi yanaklarımı yokladı. Şimdi olacak şey mi bu, ne güzel kendimi iyileştirme terapilerine başlamıştım dedim hüzüne.Hemen geri vitese aldı sağanak yağmurları. Gözbebeklerimde kocaman gökkuşağı sevinci .Alladım pulladım yardan emanet sevgi sözcüklerini .Ağrıyan boğazıma ballı, tarçınlı süt. Bol bol C vitamini takviyesi. Tesellim evlatlarımın kokusu. Cennete mi düştüm diyorum .

.
.
.

Bağrıma basıyorum bütün acıları .
Hüzünle barış antlaşması imzalıyoruz .
Keyfime de diyecek yok.

...

Ses etmeyin
Gayrı ölümsüzüm




nagihan