- 114 Okunma
- 2 Yorum
- 5 Beğeni
Anadolu Efsanesi
ANADOLU EFSANESİ
Geçmişten Günümüze Anatolia Gerçeği:
Günümüzde pek çok şirketin tabelalarında “Anatolia” kelimesini okumuşuzdur. Anadolu kelimesini çağrıştırsa da tarihi yönü hep merak konusu olmuştur. Anatolia dediğimiz bu coğrafyanın bağrında hangi kavimler gelip geçmiş ve neden Anatolia denilmiştir.
Anatolia, Yunan kökenli bir kelimedir ve Antik Yunancada yükseliş, doğuş, kalkış anlamına gelmektedir. Romalılar, kendi topraklarının doğusunda kaldığı için günümüzün Anadolu olarak tanımlanan bölgenin ‘Therma Anadolia’ yani ‘doğu toprağı’ olarak isimlendirilmiştir.
Anadolu; İngilizce Anatolia olarak telaffuz edilir. Anadolu Yarımadası veya coğrafi olarak Asya Kıta’sının tüm özelliklerini içerdiği için Küçük Asya, Asya Kıta’sının en batısında Karadeniz, Akdeniz ve Ege denizi arasında kalan yaklaşık 755.000 kilometre karelik bir alanı kaplayan dağlık bir yarımadadır.
Tahmini olarak M.Ö. 2000-1400 yılları arasında varlığını sürdüren Luviler, Anadolu’nun bilinen en eski kavmidir. Bu dönemlerdeki hâkim dil Luvi dili ve uygarlık, Luvi Uygarlığı olarak tanımlanmıştır. Anadolu’da ilk uygarlık izlerine Orta, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki arkeolojik bulgulara rastlanmıştır. Özellikle yakın zamanda Türkiye’nin Şanlıurfa ilinin sınırlarında bulunan “Göbeklitepe” yapısının keşfiyle birlikte Anadolu’nun hem arkeolojik hem de tarihi olarak ne kadar önemli bir bölge olduğu bir kez daha kanıtlanmıştır. Bunun yanı sıra; bazı eski halkların kökenlerindeki sırlar henüz bilinmese de, Hatti, Akad, Asur, Luvi ve Hitit uygarlıklarının kalıntıları, halklarının günlük yaşamları ve ticaret hayatları ile ilgili çok örnek bulunmuştur.
Ahameniş İmparatorluğu ya da Hehamenişiler, MÖ 6. yüzyılda Büyük Kiros tarafından kurulan, tarihteki ilk Pers devletidir. Büyük İskender, Pers İmparatoru Darius’u yenerek tarih sahnesinden silmiştir. Romalılar, Büyük İskender’in ele geçirdiği toprakları parça parça ele geçirmiştir. İkiye ayrılan Roma İmparatorluğu böylece 476 yılında yıkılmıştır. 1071 yılında yapılan Malazgirt Savaşı’nda Selçuklular Bizans İmparatorluğunu yenerek Anadolu’yu Türk yurdu yapmıştır. 1077 yılında da Anadolu Selçuklu Devleti kurulmuştur.
Zaman içinde bölgeye Selçukluların girmesi ve yerleşmesiyle Anatolia kelimesi Anadolu olarak Türkçeye çevrildi. Anadolu; günümüzde Türkiye’nin Asya kıtasında yer alan bütün toprak parçalarını kapsayan bir alandır. Diğer adıyla Küçük Asya olarak bilinir.
Türkler Anadolu’ya girdikten sonra Haçlılarla, Bizanslılarla ve Moğollarla savaşmıştır. Ancak Anadolu Selçuklu Devleti 1243 yılında Moğollarla yaptığı Kösedağ Savaşını kaybedince Moğolların egemenliğine girmiştir. Türk beylikleri arasında Söğüt ve Bilecik’te kurulmuş olan Osmanoğulları Beyliği, diğer beylikleri kendine bağlayarak 13. Yüzyılda (1299) bağımsızlığını ilan etmiştir 1453 yılında Osmanlı Sultanı 2. Mehmet İstanbul’u fethederek 1058 yıllık köklü Bizans İmparatorluğunu tarih sahnesinden silmiş oldu.
YORUMLAR
Muazzam bir tarihi bilgi elde ettik var ol sevgili dost.
Bizler bu ülkeyi kolay almadık.
Her karış toprağında kanımız var.
Değerini pek bilmeyiz ama atalarımız bize dünyanın tam merkezinde çok kıymetli bir vatan bırakmışlar. Yüzlerce yıllık uğraşıdan sonra Türkleştirmişler.
Bu güzel ve aydınlatıcı yazı için sonsuz teşekkürler.
Selam ve saygılar.
Halit Durucan
Mükemmel bir tarih dersi...
Arkeolojik kazılarda yeni çıkan ve çıkmaya devam eden bulgular henüz kesinleşmemiş olmakla birlikte Anadolu'daki Türk varlığının kökeninin on dört bin yıl öncesine kadar dayandığı görülmektedir. Buna göre Türkler 1071de Anadolu'ya gelmemiş, "kendi topraklarına geri dönmüş" olarak kaydedilecektir diye umuyorum.
Her yönüyle nefis yazınız için tebriklerimi ve kendi adıma sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Selam ve saygılarımla birlikte...