Her ayrılış, ölümün önceden alınan bir tadı gibidir, tekrar bir araya geliş de yeniden dünyaya gelişin önceden alınan bir tadı gibidir.-- schopenhauer
AYRIKOTU
AYRIKOTU
@ayrikotu1

CEYLAN SOKAĞININ UŞAKLARI 4

6 Aralık 2024 Cuma
Yorum

CEYLAN SOKAĞININ UŞAKLARI 4

0

Yorum

2

Beğeni

0,0

Puan

130

Okunma

CEYLAN SOKAĞININ UŞAKLARI 4

CEYLAN SOKAĞININ UŞAKLARI 4

Molla Ömer’ in torunu olan Emine abla bizim komşumuzdu.
Emine abla annemin en samimi arkadaşlarından biriydi.
Kocası Ahmet amca evin içine kurduğu düzenekle kilimler dokurdu.
Bazen fırıncılık yapar Kilis ekmeği dediğimiz tırnaklı ekmeği fırınında pişirir kilo ile satardı. Mülayim , candan, samimi bir insandı.
Biz çocukları sokakta ne zaman görse,
-Ano nasılsın ano? diye gülümseyerek sorar yoluna öyle devam ederdi.

Emine abla ev işlerini bitirir bitirmez soluğu bizim evde alır, oturmaya gelirdi. Annem ile sohbet etmeyi çok severdi.

Komşular bizim evde toplandıklarında, sohbet özelse bizi sokağa oyun oynamaya gönderirlerdi.
Özel değilse oturur onları ve anılarını dinlerdik.

Emine abla bir gün dedesinden duyduklarını bize anlatmaya başladı.

Dedesi molla Ömer, Kilis’in oldukça zengin evli ve çocukları olan genç bir delikanlısı imiş.
Bir gün arabasına binip üzüm bağlarına gezmeye gittiğinde bağın içinde birbirine sarılmış ağlaşan kimi iki ,kimi üç , kimi beş yaşında sekiz on çocuk görmüş.

O zamanlar yani, 27 Mayıs 1915’te Osmanlı Hükûmeti tarafından I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı ordusu ile karşı karşıya gelebilecek iç unsurların savaş bölgelerinden uzak yerlere devlet eliyle gönderilmesi için çıkarılan göç kanunu varmış.
Ülkemizde olan ermeniler kaçıp gitmek için çabalıyorlarmış.
Büyük ihtimalle o kaç göç karmaşası içinde bu çocukları bilerek veya farkında olmadan bırakıp gitmişler.

Molla Ömer dedemiz bu çocukları arabasına alıp Kilis’ e getirmiş.
Yolda rastlayan tanıdıklar ona,
- Zenginsin bir ikisini evlatlık alırsın deyince
- Alamam ! Kanları kanıma karışmasın ola ki büyüdüklerinde benim uşaklarımdan biri ile evlensinler. Caiz olmaz demiş.
O dönemde Kilis’ te ne yetiştirme yurdu ne de teslim edeceği bir yetkili bulamayınca çocukların hepsini alıp Antep’e gitmiş.
Orada hükümet konağına varıp çocukları teslim etmiş.
Zaten bu gibi çok çocuk getirdikleri için kimini oradaki aileler evlatlık almış, kimini yurtlara koymuşlar.

Ben bu anlatılanları dinlerken ne kadar üzüldüğümü anlatamam.
Sessizce bir köşeye çekilip, ağladım o çocuklar için.

Niçin? Neden bırakıp gittiler onları aileleri diye yıllarca sorguladım.

İlk okula başladığımda yetiştirme yurdundan sınıfımıza gelen mahcup ve mahzun arkadaşlarım vardı. Her gün sıraya girerek başlarında bir abla ile okula gelir, okul bitince de giderlerdi. Onlardan birisinin ismi hala aklımdadır. Gülderen Dere!
Yıllar sonra onu çok aradım ancak imkansız bulamadım.

Onları da Ermeniler bırakıp kaçıp gitti sanırdım.Üzülürdüm hem de çok üzülürdüm.
Oysa ki aradan neredeyse 60 yıl geçmişti.

Şartlar ne olursa olsun hiç bir anne ya da baba evlatlarını geride bırakmamalı.
Geride kalan çocukların ne halde yaşadıklarını, psikolojilerini, hayatın onlara sunduğu acımasızlığı düşünemiyorum bile.

06.12.2024
Tülay Sarıcabağlı Şimşek

Paylaş
Beğenenler
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Ceylan sokağının uşakları 4 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Ceylan sokağının uşakları 4 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
CEYLAN SOKAĞININ UŞAKLARI 4 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.