- 84 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
Armut Reçeli
Sanki tanrının laneti gibi, armut dibine düşüyor düşmek istemezse de kanatlarını kesiyorlar. Kuşlar kanatlarını ödünç vermek isteseler de kuşların kanatlarını kırıp onu karanlıkla süregelen gölgelerinde çürütüyorlar. Anne rahminden çıkan insanı, tanrilasan elalem ne derlerin çelik dişlilerinde kurban edenler ise kanbağıbulunan, kafalarında beyin yerine iki komutla calisan ilkel bir makina taşıyan aile ve akrabalar. Kadın cinayetlerine dikkat ettiniz mi öldürenler önce aileler sonra eşleri ve sıralama bu şekilde devam ediyor. İlkel insan ilk komutun nereden geldiğini dahi unutup etrafında dönüp düşmeyen hacıyatmaz gibi dövüne dövüne sağa sola çarparak günah cikartiyor. Sonra o timsah gözyaşlarıni ağzını sildigi peçeteyle kuruluyor. Oysa az önce çiğnediği lokma dibine düşen armuta aitti. Kansız bir cinayet. Sessiz çürüten bir ölüm. Şekerle harmanlanmış bir ölüm. Afiyet olmasın kimseye. Sonuçlara yoğunlaşan insanlar ekranda aileleri gibi günah çıkartarak irilesen gözleriyle cık cık tan öteye gidemeyecek iz bırakmayan adımlarla diğer kanala geçiyor. Olmadı değil mi hay Allah yine aynı hikayenin başka versiyonu. "Bu kez töreden kaçak aşıklar kardeşi tarafından öldürüldü" binlerce farklı versiyonu, cinayetin bilmem kaç tonu var? Hangi ton olsa olsun sonuç çizgi dışına çıkmak isteyen bir insanın dramı. Ya bataklıklar onlar hala çirkin kurbağanın spermleriyle binlerce karanlık, çürük yaratık fikir üretmeye ve fısıltılar ormanında gizlenmeye devam etmiyor mu?
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.