Her ayrılış, ölümün önceden alınan bir tadı gibidir, tekrar bir araya geliş de yeniden dünyaya gelişin önceden alınan bir tadı gibidir.-- schopenhauer
Tevfik Tekmen
Tevfik Tekmen
@tevfiktekmen
VİP ÜYE

YEŞİL KARTAL

27 Kasım 2024 Çarşamba
Yorum

YEŞİL KARTAL

0

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

106

Okunma

YEŞİL KARTAL


Küçük Bir Yol Hikayesi

Şarköy’e tatile gitmiştik…

O zaman biz genç, çocuklar da küçüktü. Gündüzleri denize girdik, kumsalda güneşledik. Geceleri limana gittik, dalgakıranda oturup çekirdek çıtlatırken yakamozu seyrettik. Çarşıda gezindik. Lunaparkı ziyaret ettik. Sonra faytona binip tuz ve iyot kokusuna beygir boku kokusu ekleyerek kiraladığımız evimize geldik…

Orada bir hafta kalmıştık…

Sonrasında eşyamızı toplayıp yeşil kartala yükledik. “Yeşil kartal da ne?” mi diyeceksin. O benim ilk arabam. 87 modeldi. 90 senesinde almıştım. O bizi çok taşıdı. Çok gezdirdi. Kahrımızı çok çekti…
Sonra “İstikamet İstanbul” demiştik. Beykoz’da ablam vardı. Orada bir gece kaldıktan sonra “Karadeniz’e” dedik. Arabamız vardı. Paramız vardı. Senelik izindeydim zamanımız bol bol vardı…
Altın kumu bilir misin? Şile yolu üzerinde, Karadeniz’in hemen güney berisinde. Öyle bir sahil, kumu altın renginde.

Oraya gitmiştik…

Ama el ayak çoktan çekilmiş. Deniz içi, onun berisi, daha ötesi; her yer bomboş, kimseler yoktu. Enteresan. Denizin hemen dibindeki yar üstüne çadırımızı kurmuştuk. Tabii ki çocuklar hemen dalgalı suya koşmuştu…
Akşamında çadırın önüne ateş yaktık. Yemek yedik. Oturup göğü seyrettik, dalgaların sesini dinledik. Yat saatini beklerken bir güzel dinlendik. Sonra gecenin yüzü karardı. Kara kara bulutlar denize ağdı. Şimşekler çakmaya, bulutlar kükreyip bağırmaya başladı…

Sabah olunca kalkacaktık, kor ateşinde ekmek kızartıp yağlayacaktık, çay demleyip kahvaltı yapacaktık. Sonra ılık deniz, sonra sıcak kum, ormanda küçük bir gezinti; günü güzel geçirecektik…

Sabah olmuştu ama güneş doğmadı. Ateşi yaktık, sofrayı yaydık, hazırlık yaptık, kahvaltı yapacaktık ama birden bir fırtına koptu. Kara bulutlar bağırıp böğürürken deniz kudurdu. Ne kızarmış ekmek ne demli çay ne zeytin peynir; çadır ipleri koptu, ateşin külleri savrulup uçtu. Sonra bir yağmur. Boncuk büyüklüğündeki damlalar yere düşerken zor toplandık, oradan zor kaçtık…

Bana “Eylül’de Karadeniz’e girilmez.” demedin. Bu yüzden sen de suçlusun. Alacağın olsun…

Kasım Sonu/2024/Koruköy

Paylaş
Beğenenler
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Yeşil kartal Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yeşil kartal yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
YEŞİL KARTAL yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.