- 63 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
AŞK İÇİLMESİ GEREKEN KUTSAL BİR ŞARAPTIR. KARŞILIKLI İÇİLİRSE TADINDAN ,TEKLİ İÇİLİRSE ACIDAN ÖLDÜRÜR...
AŞK İÇİLMESİ GEREKEN KUTSAL BİR ŞARAPTIR.
KARŞILIKLI İÇİLİRSE TADINDAN ,TEKLİ İÇİLİRSE ACIDAN ÖLDÜRÜR...
Kısa ve öz yazacağım, bir kelam iki söz.
Şiirim de de yazmıştım önceden .
’’Aşk şarabı içirdin sen on yedinci yaşımda’’
Bu şarap nedir ;Kimyasal formülü var mıdır, kimler içer ve nasıl içilir?
iş te can alıcı olan burasıdır.
Okuyucuların hangi şarap tan bahsedecek diye sorgulayacaklarını şimdiden duyar gibi oluyorum.
Sevgi için bir şeyler karalamaya çalışırken biraz da şairliğin merdivenlerine yenice tırmandığımız ve de kendilerinden etkilendiğimiz Merhum hocalarımız dan, yüreklerin AK SAÇLI ŞAİRİ Abdürrahim Karakoç ve Merhum Hocamız arabesk aşkların Üstadı Cemal SAFİ nin Şiirlerindeki mısralar ile günümüzün KARACAOĞLANI unvanı verilen KARA mahlaslı Şair ve Emekli Öğretmen Osman NALBANT hocamın dizelerine bakmamız gerekir.
Bizler içtiğimizi zannettiğimiz aşk şarabını ,başka bir içecek olan ile farkının ayırt edilmesinin zamanı gelmedi mi hala?
KARAKOÇ hocam dan;
* Yâr deyince kalem elden düşüyor
Gözlerim görmüyor aklım şaşıyor
Lâmba da titreyen alev üşüyor
Aşk kağıda yazılmıyor Mihriban!*
SAFİ hocamdan;
*Vurduğun her yerden gül biter sanma
Sen beni ilk defa yaralamadın
Ben sana kul köle olurdum amma
Sen bana bir günlük yar olamadın.*
KARA Hocamdan;
*Bir işte en kolay şey ,kopanı eklemektir
Sevda da zor olan şey; Cananı beklemektir.
Ben bir şey da Bülbül’üm, her bağa abayı sermem
Sözümü her can duysun, Gül’ü kimseye vermem*
İnsan anotomisini bilmeden aşk üzerinde ahkam kesen yalancılar.
Çıranız yatsıya kadar yanıyor ve sonrada sönmek zorunda kalıyor.
Edebiyat Tarihine bir bakılırsa şairin anlatmak isteği konuyu, o halet-i ruhiye ye girmesi
ve kendisini de o dünya içerisine kabul ettirebilmeni adıdır aşk, ve iki hecedir...
Bu durumda değilseniz karşınızdakini aşkım diyerek kandırmaya kalkmayınız. Yoksa Yalancılığınız
suratınıza günü_vaktinde yüzünüze tokat olarak vurulur...
Gerçek Aşk daima vardır yaradılış gereği insanoğlunun hayatında,
ve bu Aşklar ölümsüzdür, bunu arayıp bulmak akıl işidir mantık işidir acele etmeden bir çift olmadan...
*ben seni ölümsüz sevdim* dizelerinde olduğu gibi
Tanrı; hayatın devamı içerisinde vermiştir bu AŞK lütfunu kullarına.
İnsan bunun neresinde duracak veya aşık olup olmadığını nasıl sorgulayacak.
Başlangıcında Aşk sandığımız cinsellik, olması gereken aşkın yerini alırsa ,
evlilik birlikteliği baştan arızalanmıştır ve bu arıza en kısa sürede tamiri de yapılmazsa ayrılıkla
sonlanacağı da bilimsel bir gerçek olduğunu çiftler sonunda anlarlar ama iş işten geçtikten sonra...
Aşk sevginin Taçlandırılmasının yalın halidir ve zirvesi de biyolojik doyum dur .
Utanılacak bir durumda yoktur bunda. Tanrıda bizden bunu bizlerden istemiş ise de;
kendisini tanıyan seven bir neslin çoğalmasını emretmiyor mu?
Bu emrin ilki de Yaradan adıyla okunmasıdır. Çünkü akılı olunması okumayı bilmeyi ve ilahi trafik kara yolunda
kaza yapmamayı öğütleyen bir mutlak gerçeğin ta kendisi değil midir?
Yeni aşk reçetesini aşağıda; sizlerin de onayına sunmak istiyorum.
Bize sağlık bakanlığı kızmaz ya... tıp doktoru değilsiniz diye...
ve de cezalandırmak için kolluk kuvvetleri aracılığı ile gözaltına aldırtmaz herhalde...
Öyleyse Aşkın reçetesini hiç bir mahsur görmeden yazıyoruz.. değerli okuyucular.
***DİKKAT ÖZEL BİR AŞK REÇETESİDİR BU!
KULLANILMASI VE KULLANILMASI SİZE AİTTİR.***
Aşk Tabibine bu konuda cezai ve hukuki işlem yapılamaz.
Aşk Tabiplerinin Şairler Fikir ve sanat eserleri mevzuatı hükümleri gereğince,
Anayasal güvence altında olduğunu okuyucuların da bilmesi gerekir...
*** Güneşi aratmayan,
Mehtabı karartmayan,
Dağları deldiren,
Buzları eriten.
Yüreği kor alevlerde kavrulurken,
Zamansız esen Rüzgara düşman,
Umutları sahte bakışlarda savrulan
Yaşayamadığı sevgiye bin pişman.
olan bir kalbin tedavisi de;
Göklerin lütfu ile bir nisan yağmurun da ıslanmak ve yeni aşk şarabından yudumlamak kalan ömrün
yeniden mutluluğu yakalaması hak değil midir. Evet öyledir ve bunda bir yanlışlık ta yoktur.
Aşkın gerçeklerini bilmek adına;
Tanrının insana vermiş olduğu yetki ve güzelliklerdendir sevgiyi ve aşkı kolay kılmak ve hayatın devamı adına:
kafamızı yere eğerek değil gözlerin içine karşılıklı bakarak sevgimizi öldürmeden devamı için ne gerekiyorsa çiftlerin
kendi olmazsa olmazlarından feragat edip, sevgilerini daha da artırarak kurdukları yen bir hayatın yolculuğuna çıkarmak; aksi halinde mutsuzluk, acılar ve sonun da da olmaması gereken medeni bir biçimde anlaşmalı ayrılık...
kırmadan, dökmeden ve de incitmeden ,herkesin derdi aynı ama içi içini yakarken bu reçete ile şifa bulacakları
tıbbın da literatürüne girmiştir yazının icadını bulan Sümerler döneminden günümüze kadar...
Şans etkeninin ağırlığıyla seveninin penaltıyı taca attığı durumlarda tek çarede bu acı reçetedir.
Kutsal olan sevgi ve saygıdır karşılığı oldukça. Çiftler işlerini de şansa bırakarak hayatlarını zehir etmelerinin
bir anlamı yoktur ve olamazda...
Sizler de hak verirsiniz umarım bu iki heceli aşka,
Sevgi Tanrının istediğidir en büyük emir olunca, insanlar zamanı gelince kayıtsız kalamaz aşka...
Tekrar yeni bir konu üzerinde yazacağım yazılarda buluşmak üzere değerli okuyucularım...
25/nisan/2024
Ölümsüz aşkların yaşanması adına...
E.ALPERTÜRKATAHAN_ asarvadisişairi[/aşkreçetesi]
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.