- 364 Okunma
- 5 Yorum
- 12 Beğeni
AY BALAM...
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Bir ayağı sonbaharda diğer ayağı kış da olan Kasımdayız. Mevzu bahis sonbahar olunca her zaman hislerim aynı durumu alır. Dudaklarımda ki cümleler sessiz ve tembel, içi sesim ise beni deli edecek kadar zalim idi; Boynumda ki damarlar sinirden şişer ve sanki derin bir çukura yuvarlanıyordum.
Yürümek de olduğum sokaklar" attığın her adımını aklında tut ve dönerken sana lazım olur" gibiydiler. Bir var ki! yüreğimde büyük iyilik kötülüğü şikayet ediyordu. bir az sonra karşıma yolunu kayıp etmiş bir gariban çıkacak Ve ben ona yolun en kestirmesini tarif edecekmişim havası hakimdi.
"Herkes kaderine boyun eğer" güzel bir şehirdi İstanbul her yer karınca misali insan kaynıyordu..Kötü niyetin kovaladığı rüzgâr ile berber hafif yağmur çiseliyordu. Dudakları kurumuş söğüt yaprakları sokak aralarına selama durmuştu.
Kapalı havaları çocukluğumdan beri beni gizlenmeyi öğretmiştir bana. Sanki saklanır isem o kara bulutlar ve birine fena kızmış rüzgâr gelip beni bulmayacakmış fikri vardı.
Annem hep derdi ki korkusu olan çocuk ilerde çok cesur olurmuş bu cesaretin benimle başka bir anlam kazandığını neyin yasak olduğunu keşke net bir dille anlatsaydı. İşte o zamanla ben korkak bir çocuktan korka bir kadına dönüşmez idim. Zorlukla merdiven çıkan ben neden hızlı bir şekilde aşağılar inme mücadelemi korkunç önemli bir sır haline getirdim.
Bakın Güzel yemekler, örgüler, elimin altında birer şaheser gibi görünmesi büyük bir başarı yanı sıra annelik konusunda bir üst makamda oturmamı, Bütün beni bilenlere ispatladım.
Fakat aşk da bir beni korumanın o içgüdüsü zamanla kronikleşen bir hastalığa dönüştürmeyi nasıl başardım.
Benim dokunduğum her şey bana ait başkasının görebilmem şansını vermediğimi biliyorum.
Bir kadının bedenine dokunmak nasıl bir çirkinlik olarak beynimin altında yer edinmiştir ki! Sevmeye harcayacak bir saniyem yokmuş
Birini sevmesi dokunmamasının fikren kim benim zihnimin altına yerleştirdi. Asıl takıldığım beni sevgisiz kalmaya kim itekledi.
İçimde birden alevlenip sönen bir ateş var kendime ölçü olarak kullandığım o etkili cümlelerin hiç birini konuşmak istemiyorum. Birini düşünmeyi onlar gibi görmeyi çok istemiyorum. Aşk kelimesi ağzımda çıkınca damaklarımda özel tat duyuyorum. O aşkı gerçek anlamda ben ve onunla denesem ama sonuç değişmez eleştirisini çıkarmıyorum beynimde.
.ne yapacağımı şaşırmış halede, yüreğime küslük can sıkıntısı çöktü. Bu akşam beynim o kadar yorgun ki kocaman kocaman dağları omuzlayıp yerine geri bırakmış gibiyim.
O adam tarafından kadınlığımın şeceresi çıkmıştı. Ufalıp ufalıp avuç içine sığmışım ve bedenim boncuk boncuk terler dökmekten kaçamamıştım. Utanmış mıydım? Onca boş geçen günlerimden yüreğim tam itirafçı sözlerime düşkün olma damgasının vurmamak ile meşguldu.
Bir türlü ona " çile ile çırpınmak yerine belki de alacaklarım bu kadardı. Fazlasına gücüm yetmedi; "demek gelmedi yaa! İçimden.
Fikir sergisine her tür söz elini kolunu sallayarak geliyor ki. Ama olacakların sonucunu bilmek asıl beni susturan idi;
Bu güne kadar hele ki şu kalbim yaşanmışlığının bir sahibi olamamanın suçlusu benim. Kendi hatalarımı yüksek sesle okumayı seviyor ve verilecek cezama razılığımı çoktan altını imzalayıp derin of çekmişim.
"Kendi yalanına inanmanın tek belirtisi korkunç bir şekilde büyüyerek sonra o yalanın üstünü örtmektir."
Soluk benizli hasta gibiydim. esrarlı bir fısıltı ile kendimi bir şey yaşamaya ikna edemiyordum
O adam gelip dokunuşlarını benim bedenimin üzerinde tazelense ki ne değişecekti. Boy boy çocuklarım; onların çocuklarımı katılacak yaşamıma beklentisini yaşamamış birine, bu sözler eski bir anın verdiği kadar yürek sessizliğimdir.
Gençlik yıllarım da okuduğum bir şiir kitabında yazar diyordu ki’ "yüzü başka gülüyor ise kalbi başka güler sevenin "yüzümün gülüşünü yaşanacakların sonrasını his etmiş ve kalbimin gülüşü ise olabilirlerine hazırım diyordu.
Fakat bunun söyleme şeklini perdeleyen başka bir şeyler vardı. Böyle güzel yürekli birini incitme korkusunu aşamamakla beraber olduğum yere yığılıp kalıyordum.
Günlük olayların arasında kayıp olup giden ve âşık olmamak için kendi anlına namluyu çeviren kaç kadın vardır.
Yüksek sesle hıçkırmaya başladım. Bir yerde saklı olduğumu inanmaya başladım. Görünüş karışık iki ip cambazının faciasına benzer elimde çokça doğru kalmadı.kısaca aklım ansızın bir yere gitmiş ve kenarları sarmış kitaplara duygum hüznü duyuyorum.
Onunla her karşılaşmamda çok yakınımda ama çok uzağımda idi; yüzümü sevgi ile okşuyordu. Bütün insancıl sevgiler böyle olması gerek diye düşünüyorum.
Yumuşak ve çoğul sözlerinde etkilenmiştim ki bu güne merhaba yarına allahaısmarladık dedi.
Bu gece kim bilir beni seven o adam hangi niyetle yalnızlığını dizinde sallıyordur.
YORUMLAR
Değerli şaire arkadaşım, günün yazısına layık görülen yazınızı alkışlıyorum. içinde ki hislerini ,duygularını ne güzel aktarmışsın...
Kalbinin en güzel yerinde mutluluk çiçekleri açsın. Hayatının geri kalan bölümünde sevgi, saygı ve huzur hiç eksik olmasın...
“Gözlerindeki ışıltı gülüşlrrine yansısın ve sevginin sıcaklığı, yaşantın boyunca her zamankinden daha fazla parlasın. Sana ve ailene ömür boyu mutluluklar diliyorum.
Saygılar sunuyorum......
YEŞİLIRMAK tarafından 25.11.2024 22:43:07 zamanında düzenlenmiştir.
Şadiye gürbüz(zaralıcan
Şadiye gürbüz(zaralıcan
Şadiye gürbüz(zaralıcan
Abim yeni gördüm yazını.
Muhteşem
Şiirlerin gibi düz yazılarında harika
çok mutlu oldum güne gelmesi yazının
nice başarılara değerlican kardeşim
İstanbul'a, Zara'ya selam ve saygılar
Minik kuşa da çokça selamlar. bahtı ve yolu daima açık olsun
Maşallah kocaman oldu.
Aman okusun
Allah'a emanet oldun değerli kardeşim.
Şadiye gürbüz(zaralıcan
Şadiye gürbüz(zaralıcan
direniş
İnşallah geldiğimde haber ederim
Allah'a emanet ol değerli can kardeşim